Batılı demokrasilerin himayesindeki İsrail, Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’de başlattığı barbar saldırılarına, bölgede yol açtığı insanlık krizi, soykırım suçlaması ve UAD’nin saldırıları durdurma kararını ciddiye almadan 8 aydır devam ediyor. ABD ve İngiltere başta olmak üzere pek çok batılı ülke ise, yüzeysel kınamalarla günü geçiştiriyor.
Siyonist rejimin 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne saldırılarında 8 ay geride kalırken, Tel Aviv yönetimi halkı zorla aç ve susuz bırakarak kıtlığa sürüklemeye, sivil yerleşimleri kasıtlı hedef alarak başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere on binlerce Filistinliyi öldürmeye devam ediyor.
Siyonistlerin 7 Ekim’den bu yana on binlerce ton bomba yağdırdığı Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında en az 15 bin 328’i çocuk, 10 bin 171’i kadın olmak üzere 36 bin 654 Filistinli Müslüman şehid edildi, 83 bin 309 Filistinli yaralandı.
Gazze’deki saldırılarında evlerin yanı sıra sivillerin sığındığı Birleşmiş Milletlere ait yapılar, okul, hastane, cami ve kilise gibi çok sayıda sivil yerleşim yerini kasıtlı hedef alarak yıkan siyonist rejim, 2,3 milyon Filistinliyi hayata bağlayan insani yardımların girişini de engelleyerek kıtlığa yol açıyor.
Ayırt etmeksizin gerçekleştirdiği yoğun saldırılarında sivillerin defalarca yerinden edilmesine neden olan İsrail, saldırılardan kaçan 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah kentine başlattığı kara saldırısıyla Gazze’de güvenli bir yer de bırakmadı.
Evler, okullar, camiler ve hastaneler yıkıldı
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi’nin 24 Mayıs’taki açıklamasına göre, işgal ordusu 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye 77 bin ton patlayıcıyla saldırı düzenlerken, 87 bin konut tamamen yıkıldı ve toplamda ise 297 bin konut zarar görerek oturulamaz hale geldi.
İşgal ordusunun saldırılarında 189 kamu binası, 108 okul ve üniversite yerle bir olurken, 313 okul ve üniversite ise kısmen zarar gördü. Gazze’de 604 camiyi tamamen, 200’ünü ise kısmen yıkan İsrail, 3 kiliseyi hedef alarak yıkımına neden oldu.
Gazze’de 160 sağlık kuruluşunu hedef alan siyonistler, 55 sağlık merkezi ile 33 hastaneyi hizmet dışı bıraktı ve 130 ambulansı da kullanılamaz hale getirdi.
Düman askerlerinin baskın yaptığı hastanelerde bulunan 7 toplu mezardan 520 Filistinlinin cenazesinin çıkarıldığı da belirtildi.
İşgalci, Gazze’de 206 tarihi ve kültürel varlığı yıkarken, Gazze Şeridi’nde saldırılarıyla doğrudan verdiği zararı 33 milyar doları buldu.
İşgal altındaki Filistin topraklarındaki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Ofisinin, X sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre ise 7 Ekim’den bu yana Gazze’de sağlık hizmetlerine yönelik 464 saldırı belgelendi.
İsrail, zorla aç ve susuz bıraktığı Gazze’de yardımların girişini de engelleyerek kıtlığa yol açıyor
Tel Aviv’in 8 aydır Gazze’ye hava, kara ve denizden saldırılarında hayatta kalmaya çalışan 2,3 milyon Filistinli bir yandan da açlık, susuzluk ve salgın hastalıklar arasında yaşama tutunmaya çalışıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Gıda Programı’na (WFP) göre, Gazze’de nüfusun yarısı olan 1 milyondan fazla kişinin temmuz ortasına kadar kıtlık ve ölümle karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor.
Buna göre, Gazze’deki nüfusun yüzde 100’ü BM Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nda (IPC) “kriz” olarak tanımlanan 3. seviye ve üstünde bulunurken, 1,1 milyon kişi IPC’de “kıtlık” anlamına gelen 5. aşamada, 900 bin kişi de “acil durum” anlamındaki 4. aşamada yer alıyor.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) dün yaptığı açıklamaya göre ise İsrail saldırıları altındaki Gazze’de koleranın yaygınlaşarak “insanlık dışı” yaşam koşullarını daha da kötüleştirebileceği belirtildi.
BM kurumu, Gazze’de temiz suya erişimin kısıtlı olması ve yaz sıcakları nedeniyle yaşanabilecek salgın hastalık ve susuzluk riskine de dikkati çekti.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi’ne göre, 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde 2 milyon kişi yerinden edilirken, yerinden edilme sonucu Gazze’deki Filistinliler arasında 1 milyon 95 bin bulaşıcı hastalık ve 20 binden fazla “Hepatit A” vakası tespit edildi.
Düşman İsrail ordusu 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah’a kara saldırısı başlattı
İşgalci İsrail ordusu, 6 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, derme çatma çadırlarda hayatta kalmaya çalışan zorla yerinden edilmiş 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah’ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılması uyarısında bulundu.
Bunun ardından 7 Mayıs’ta işgal ordusu, Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını işgal etti ve Gazze’nin dış dünyaya açılan tek sınır kapısı Refah, 7 Mayıs’tan bu yana kapalı kaldı.
Siyonistler, Refah’ta, hasta ve yaralıların tedavi amacıyla sınır kapısından çıkmasına da izin vermiyor. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, 25 bin yaralı ve hastanın Gazze Şeridi dışında tedavi görmeye ihtiyaç duyduğu belirtilirken, İsrail’in Refah’a kara saldırısı başlatmasının ardından Refah kapısının kontrolünü ele geçirmesiyle hiçbir hasta ve yaralının Gazze dışına çıkamadığına vurgu yapıldı.
UAD’nin kararı İsrail ve himayesi altında olduğu batılı devletleri etkilemiyor
Birleşmiş Milletlerin (BM) yargı organı Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 24 Mayıs’ta aldığı tedbir kararlarında, İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze’ye girişine izin vermesine hükmetti.
Düşman ordusu, UAD’nin saldırıları durdurma kararına rağmen Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kenti ile orta ve güney bölgelerinde kara saldırılarını genişletmeye devam ediyor.
UNRWA, 28 Mayıs’ta işgal ordusunun hedefindeki Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Refah’ta son 3 haftada 1 milyon Filistinlinin yerinden edildiğini açıkladı. UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini de X sosyal medya platformundan 1 Haziran’da yaptığı açıklamada, UNRWA’nın Refah’taki 36 barınma yerleşkesinin tamamının boşaltıldığı ve Refah’ta sağlık ve diğer kritik hizmetleri durdurmak zorunda kaldıklarını bildirdi.
UCM nihayet harekete geçti
Tüm bu gelişmeler yaşlanırken Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, 20 Mayıs’ta, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında mahkemeye “yakalama kararı” çıkarılması talebinde bulunduğunu bildirdi.
Han, Netanyahu ve Gallant’ın 8 Ekim 2023’ten itibaren Gazze Şeridi’nde “savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler bulunduğunu” açıkladı.
Netanyahu, UCM Başsavcısı Han’ın hakkında yakalama kararı talebinde bulunmasının “delilik” olduğunu öne sürerek, mahkemenin böylesi bir karar için sunduğu gerekçelerin “uydurma” olduğunu iddia etti.
ABD Temsilciler Meclisi de yakalama kararı başvurusunun ardından UCM’ye yaptırım öngören bir tasarıyı kabul ederken, Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric de yaptığı açıklamada, “UCM çalışanları dahil tüm uluslararası memurlara yönelik tehdit ve tacizlere karşı” olduklarını vurguladı.
ABD, saldırıların başladığı günden bu yana binlerce ton mühimmat sevk ettiği İsrail’e aynı zamanda, parasal kaynak da sağladı. Uluslararası tüm kurumlar nezdinde siyonist rejimi kollayan ABD, BM Güvenlik Kurulunda da İsrail lehinde oy kullanmaktan çekinmiyor. İngiltere de, ABD’nin gölgesinde kalarak İsrail’e destek vermeye devam ediyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *