15 üyeli BMGK’de Filistin’in BM’ye tam üyeliğini talep eden karar tasarısı oylamaya sunuldu. ABD hayır oyu verirken, İngiltere ve İsviçre çekimser oy vererek ön plana çıkmadı. 12 üyenin evet oyu vermesi ise bir önem taşımadı. Öte yandan ABD’nin Filistin’in BM üyeliğini reddetmesi bekleniyordu.
5 asıl üye ile 10 yedek üyeye sahip BMGK’da Cezayir tarafından Filistin’in BM’ye tam üyeliğini talep eden karar tasarısı oylamaya sunuldu. Tasarıya 1 “hayır” oyu, 12 “evet” ve 2 “çekimser” oy kullanıldı.
ABD’nin reddettiği, İngiltere ve İsviçre’nin “çekimser” kalarak ABD’nin ardına gizlendiği oylamada, Rusya, Çin, Fransa, Cezayir, Malta, Ekvator, Guyana, Slovenya, Sierra Leone, Mozambik, Güney Kore ve Japonya “evet” oyu kullanmayı tercih etti. Karar tasarısı metninde, “BM Genel Kuruluna Filistin’in tam üye olarak kabul edilmesi tavsiye edilir.” ifadesi yer alıyordu.
Karar tasarısının geçmesi için 5 daimi üyeden hiçbirinin “hayır” oyu kullanmaması ve toplamda 9 “evet” oyu alması gerekiyordu. 5 asıl üyenin evet dediği durumlarda, geçici üyelerden 6’sı bile hayır dese, 4 geçici üyenin evet demesi herhangi bir tasarının geçmesi için yeterli sayılıyor. BM üyeleri bu çelişkili duruma karşın seslerini çıkarmadan bütün oylamalarda yer almaya çalışıyor.
Filistin’in üyelik başvurusu
Filistin, 2011’de de BM’ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK’da gereken desteği yine alamamıştı. Filistin (Abbas) yönetimi, 2012 yılında BM “daimi gözlemci statüsü” verilerek susturulmuştu.
Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan’da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup göndererek, üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Guterres de 3 Nisan’da BMGK’ye mektup yazarak, Filistin’in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı. BMGK ise 8 Nisan’da Filistin’in talebini “Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi’ne” iletmişti.
BMGK’ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu. Bunun ardından Cezayir, Filistin’in üyeliği için karar tasarısını müzakerelere açmıştı.
ABD’nin vetosuna Abbas yönetiminden kınama
BMGK tasarısının reddedilmesi üzerine Filistin Devlet Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, “ABD’nin, Filistin’in BM’ye tam üye olmasını engellemek için BMGK’da veto yetkisini kullanmasını en güçlü ifadelerle kınadı.” ifadesi kullanıldı. Devlet Başkanlığı, “ABD’nin vetosu haksız ve ahlak dışıdır. Filistin Devleti’nin BM’ye tam üye olmasını güçlü bir şekilde destekleyen uluslararası toplumun iradesine meydan okumadır” değerlendirmesinde bulundu.
Norveç ve Rusya’dan tepki
Norveç, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde Filistin’in BM’ye tam üyeliği istenilen kararın veto edilmesini üzüntüyle karşıladıklarını bildirirken, Rusya ise “tarihin kaçınılmaz akışını durdurmaya yönelik umutsuz bir girişim” olarak niteledi.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, 15 üyeli BMGK’de Cezayir tarafından Filistin’in BM’ye tam üyeliğini talep eden karar tasarısı oylamaya sunulması ve daimi üye ABD’nin “hayır” oyu ile reddedilmesine ilişkin X sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu. Tasarının veto edilmesini üzüntüyle karşıladıklarını kaydeden Eide, Norveç’in Filistin’in BM’ye tam üyeliğini desteklediğini belirtti.
Eide, “Norveç, Filistin’in devlet olma hakkının sadık bir destekçisidir. İki devlet çözüm, Filistin ve İsrail arasında kalıcı barışın tek yolu.” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, Güvenlik Konseyi’ndeki oylamadan sonra açıklamada bulundu. Nebenzia, “ABD heyetinin bugün veto kullanması, tarihin kaçınılmaz akışını durdurmaya yönelik umutsuz bir girişimdir. Oylamanın sonuçları Washington’un neredeyse tamamen tecrit edilmiş olduğunun göstergesiydi.” dedi.
ABD’nin ret cevabını, “en mantıksız eylemleri için müttefikinin (İsrail’in) ekmeğine yağ sürmek” olarak değerlendiren Rus Büyükelçi, bunun, “tüm bölgeyi sarabilecek savaş batağına daha da sürüklenmenin doğrudan yolu” olduğunu söyledi.
Nebenzia, bugünkü oylamanın sonucunun, Washington ve Tel Aviv yönetimlerine kısa vadede bir fayda sağlayacak olsa da neticede ABD’nin binlerce Filistinli sivili öldüren İsrail’in sorumluluğuna ortak olacağını ve saygı duyulan devletler listesinden çıkarılacağını ifade etti.
Konuşmasının tamamında ABD’ye yüklenen Rus Büyükelçi Vassily Nebenzia, “Tarih bunun için seni affetmeyecek. ABD’yi, kararlarının sonuçları hakkında düşünmek için mantığın sesini dinlemeye ve Gazze’de derhal ateşkes sağlanmasına yönelik, Güvenlik Konseyi’nin diğer üyelerinin çabalarına derhal katılmaya çağırıyoruz.” sözlerine yer verdi.
“Bugün, üç çeyrek asırdan sonra uluslararası toplumun, Filistin’e yıllardır yapılan tarihi adaletsizliği ve kahraman halkının meşru özlemlerini düzeltme yolunda nihayet doğru seçimi yaptığı bir gün olarak tarihe geçebilirdi.” diyen Nebenzia, ABD’nin, İsrail’in Gazze’deki sivillere karşı işlediği suçlara “göz yummayı seçtiğini” belirtti.
Nebenzia, ABD’nin tutumunun, İsrail’in çıkarlarını gerçekleştirmede “yalnızca bir engel” teşkil edeceğini dile getirirken, “Bu politika şu anda tam tersi bir etki yaratıyor ve küresel toplumun mutlak çoğunluğu Filistinlilerin Dünya Örgütü’ne tam üye olma başvurusunu destekliyor.” diye konuştu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *