BM Filistin Özel Raportörü Albanese, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), Gazze’de derhal ateşkes ilan edilmesini talep eden kararına ilişkin “(Gazze’de ateşkese yönelik BMGK kararları) kesinlikle bağlayıcı ve uygulanmalı.” dedi. Albanese, İsrail vahşetine yönelik kınayıcı bir ifade kullanmaktan kaçındı.
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, söz konusu BMGK kararının üzerinden 10 günü aşkın süre geçmesine karşın ateşkesle ilgili somut adım atılmamasına dair Anadolu Ajansı (AA) muhabirine konuştu.
Francesca Albanese, Gazze’de ateşkese ilişkin gözle görülebilir herhangi bir eylem olmadığına ve mümkün olan en kısa sürede bunun gerçekleşmesi gerektiğine işaret ederek, söz konusu BMGK kararlarının kesinlikle bağlayıcı olduğunu ve bu nedenle de uygulanması gerektiğini dile getirdi.
Gazze’ye yardım akışının sağlanması için tüm geçişlerin açılması da dahil olmak üzere “yapılması gereken pek çok şey” olduğunu vurgulayan Francesca Albanese “Bana öyle geliyor ki ateşkes ilan edilmediği için henüz o noktada değiliz.” diye konuştu.
İşgalci olmak kötü bir şey değil ama sorumlulukları var!
Francesca Albanese, işgalci bir güç olarak İsrail’in insani yardımlara erişimi sağlama sorumluluğu olduğuna ancak bu yükümlülüklerini yerine getirmediğine dikkati çekti.
Siyonist rejimin Gazze’nin güneyindeki Refah kentine yönelik kara saldırısı planına ilişkin endişelerini de dile getiren Francesca Albanese, “Refah’a yapılacak bir saldırı felaket üzerine felaket, felaket içinde felaket olur.” ifadesini kullandı.
Francesca Albanese, Refah’a yönelik bir saldırının “korkulan bir başka sonucunun” da insanların Mısır’ın Sina bölgesine girmek için Refah sınırına doğru ilerlemesiyle “Filistinlilerin, topraklarından kitlesel olarak zorla göç ettirilmesinin bir başka örneğini” başlatması olacağını anlattı.
“Yaşadıkları hiçbir şey katlanılabilir değil”
BM Raportörü Francesca Albanese, ateşkesin uygulansa bile gelecek hafta sona erecek ramazan için geçerli olacağını hatırlatarak, bu süre içinde de insani krizi tersine çevirmenin neredeyse imkansız olduğu uyarısında bulundu.
Francesca Albanese, Filistinlilerin karşı karşıya kaldıkları zorluklara işaret ederek, “Hala hayattalar ama bu gerçek hayat değil. Her türlü sivil içerikten yoksun bir yaşam. Yaşadıkları hiçbir şey katlanılabilir değil.” ifadelerini kullandı.
Gazze’de tam bir ateşkes olması ve düşmanlıkların yeniden başlamaması gerektiğini söyleyen Francesca Albanese, ateşkesin de İsrail’in işgalinin nasıl sona ereceğine ilişkin tartışmaların da izlemesi gerektiğini vurguladı.
Francesca Albanese, Filistinlilerin türlü şiddete maruz kaldığını, bunun temel nedenleri ele alınmadığı sürece şiddetin devam edeceğini kaydetti.
Francesca Albanese, siyonist rejimin eylemlerinin “Filistinlileri sistematik bir şekilde yok etme niyetinin bir başka kanıtı” olarak yorumlanabileceğini dile getirdi.
Siyonist rejimin Gazze’ye yönelik saldırılarını ele alan bir rapor hazırlayan Francesca Albanese, raporda İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığına inanmak için “makul gerekçeler” olduğunu belirtmekle yetinmişti.
BM direktörü de İsrail’i kınayan ifadelerden kaçındı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) Cenevre Temsilcisi ve Koordinasyon Birimi Direktörü Ramesh Rajasingham, Filistin’deki durumu görüşmek için acil toplanan BM Güvenlik Konseyinde konuştu.
Siyonist rejimin Gazze’de 6 aydır süren saldırıları sonucu yaşanan “akıl almaz ölüm, yıkım, travma ve acıların” insanlığın kolektif bilincini sorgulaması gerektiğine işaret eden Ramesh Rajasingham, 32 binden fazla can kaybı, 75 binden fazla yaralının yanı sıra Gazze nüfusunun yüzde 75’nin zorla yerinden edildiğini, konutların yüzde 60’nın zarar gördüğünü söyledi.
Ramesh Rajasingham, “Gazze’de sivillerin korunmasının bulunmadığı çok açık.” diyerek, İsrail’in 1 Nisan’da, Dünya Merkez Mutfağı (World Central Kitchen-WCK) araçlarını vurması sonucu 7 yardım çalışanının hayatını kaybetmesini buna örnek gösterdi.
“Ne yazık ki bu trajik saldırının bu çatışmanın içinde münferit bir olay olduğunu söyleyemeyiz.” diyen Ramesh Rajasingham, uluslararası insancıl hukuka göre saldırının acilen soruşturulması ve sorumlularının hesap vermesi çağrısında bulundu.
Ramesh Rajasingham, “Tüm üye devletler, diplomatik ve ekonomik baskı, silah ihracatını savaş kurallarına uyma koşuluna bağlama ve cezasızlıkla mücadelede işbirliği yoluyla uluslararası insancıl hukuk ihlallerini önlemek ve durdurmak için güçlerini kullanabilir ve kullanmalıdır.” dedi.
WCK yardım ekibine yapılan saldırı nedeniyle diğer bazı yardım kuruluşlarının da Gazze’de önlem olarak faaliyetlerini durduğuna dikkati çeken Ramesh Rajasingham, bunun Gazzeliler için zaten kötü olan gıda güvenliği krizini derinleştireceği uyarısında bulundu.
İsrail’e dokunmayan sözlerle ‘toplu çocuk ölümleri’ uyarısı
Uluslararası çocuk hakları savunucusu “Çocukları Koruyun“ (Save the Children) kuruluşu Başkanı Janti Soeripto da toplantıda yaptığı konuşmada, Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana 220’den fazla insani yardım çalışanının öldürüldüğünü hatırlattı.
Janti Soeripto, yardım çalışanlarının ahlaki ilkeler çerçevesinde Gazze’deki duruma yanıt verdiklerini, Güvenlik Konseyinde temsil edilen üyelerin bunu yapmadığını söyledi.
Aylardır sistematik ve kasıtlı olarak Gazze’ye insani yardım erişiminin engellenmesi nedeniyle çocukların açlık ve susuzluktan öldüğünü belirten Janti Soeripto, “Eğer burada oturup 7 Ekim’den bu yana öldürülen çocukların isimlerini ve yaşlarını okusam bu 18 saatten fazla sürer. Bu çatışmada öldürülen çocukların toplamı, son 4 yılda dünya genelindeki silahlı çatışmalarda öldürülen çocuklardan daha fazla.” dedi.
Janti Soeripto, Gazze’de 5 yaşın altında 350 bin çocuğun “insan yapımı kıtlık” nedeniyle hayati risk altında olduğunu belirterek, “Gazze’deki bir sonraki toplu çocuk ölümleri kurşunlardan ve bombalardan değil, açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanacak. Bu kararsızlık ve eylemsizlik bir seçimdir ve seçimlerin sonuçları vardır.” ifadelerini kullandı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *