Kapitalizmin yıllık zirvesi Davos’ta bu yılın en sıcak konusu Yapay zeka (AI-YP) olurken, siyasiler ve iş dünyası yapay zekanın sunduğu risk ve fırsatları inceliyor. ABD’nin geçen yıl 23 milyar dolar ayırdığı yapay zeka çalışmalarında 35 büyük şirketi bulunurken, 1,7 milyar dolar ayıran AB’nin ise 3 büyük şirketi bulunuyor.
WEF’nin Küresel Riskler Raporu 2024’e göre, kalıcı bir hayat pahalılığı krizine ilişkin endişeler, yapay zeka kaynaklı yanlış bilgi ve dezenformasyon ile toplumsal kutuplaşmanın iç içe geçmiş riskleri, bu yılın risk görünümüne hakim oldu.
Davos’ta katılımcılar, yapay zekanın ilerleme hızı konusunda ikilemde kalırken, teknolojinin insanların geçim kaynaklarına ne kadar zarar verebileceği göz önünde bulundurulduğunda iyi bir güç olup olmadığını sorguladılar.
Bürokratlar ve siyasetçilerin ‘istihdam’ korkusu
Davos’taki forumlarda üretken yapay zekanın geleceğini tartışan bürokratların ve siyasilerin endişesi, bu teknolojinin istihdamın geleceğini nasıl değiştirebileceği yönünde oldu.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Davos’tan verdiği mesajda, yapay zekanın, dünya çapında işlerin neredeyse yüzde 40’ını etkileyeceği ve genel eşitsizliği daha da kötüleştireceği uyarısında bulundu. Kristalina, politika yapıcıları, bu rahatsız edici eğilimle mücadele etmeye ve teknolojinin sosyal gerilimleri daha da körüklemesini önlemek için önemli adımlar atmaya çağırdı.
Dünyanın önde gelen yapay zeka şirketlerinden OpenAI’ın kurucu ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Sam Altman ise şu anda işlerin risk altında olmadığını belirtti. Davos’ta yapay zeka ile ilgili bir panelde konuşan Sam, yapay zekanın beklediğinden çok daha iyi bir araç olduğunu belirterek, “Daha iyi olacak ama henüz işlerin yerini almıyor. Üretkenlik için inanılmaz bir araç. Bu, insanların yaptıklarını büyüten, insanların işlerini daha iyi yapmalarını sağlayan ve işlerin bazı kısımlarını yapan bir araç.” dedi
Danışmanlık ve denetim şirketi PricewaterhouseCoopers’ın (PwC) araştırmasına göre, yapay zeka alanındaki gelişmeler ve iklim değişikliği konusundaki artan endişeler, küresel şirket yöneticilerinin uzun vadeli sürdürülebilirlik planlarına yönelik endişelerini ortaya koydu. 4 bin 700’den fazla küresel üst yönetici ile yapılan ankette, bu yöneticilerin yüzde 45’i, yapay zekanın yükselişiyle gelecek on yıl içerisinde ciddi değişiklikler yaşanmaması halinde şirketlerinin ayakta kalmasından endişe duyuyor. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 60’ı ise üretken yapay zekanın şirketlerini daha verimli hale getirmesini beklediklerini belirtti.
Guterres, acil önlem çağrısı yaptı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Davos’taki konuşmasında, büyük teknoloji şirketlerinin tedbirsizce yapay zekadan kar elde etme peşinde koştuğu belirterek, yeni teknolojilerde riskleri azaltmak için acil önlem alınması gerektiği uyarısında bulundu.
Antonio Guterres, “Güçlü teknoloji şirketleri şimdiden insan haklarını, kişisel mahremiyeti ve sosyal etkiyi umursamaz bir şekilde göz ardı ederek kar peşinde koşuyor.” ifadesini kulandı. Yapay zeka kaynaklanan riskleri iklim krizinin oluşturduğu risklerle ilişkilendiren Antonio, uluslararası toplumun her ikisiyle de başa çıkmak için bir stratejisi olmadığını vurguladı. Antonio Guterres, teknoloji sektörü yöneticilerini yapay zeka konusunda alınacak tedbirlere yönelik hükümetlerle birlikte çalışmaya da çağırdı.
Yapay zekada çözülmüş ve çözülmemiş birçok sorun var
Intel Üst Yöneticisi (CEO) Pat Gelsinger ise Davos’ta yapay zekada bir sonraki aşamanın altta yatan modellere biçimsel doğruluk kazandırmakla ilgili olacağına işaret etti. Bugün yapay zekada bazı sorunlar iyi çözülmüş durumda olduğunu belirten Pat Gelsinger, “Ancak çözülemeyen pek çok sorun var. Temel tahmin, algılama, görsel dil, bunlar şu anda çözülmüş problemler. Çözülmemiş bir sürü başka sorun var. Büyük bir dil modelinin gerçekten doğru olduğunu nasıl kanıtlarsınız? Bugün çok fazla hata var. Yani hala bilmeniz gereken bir şey var, aslında ben bir bilgi çalışanının üretkenliğini artırıyorum. Ancak günün sonunda, bilgi çalışanının bunun doğru olup olmadığını söylemesine ihtiyacım var.” değerlendirmesinde bulundu.
Google’ın Finans Direktörü Ruth Porat, “Yapay Zeka: Büyük Eşitleyici” panelinde konuştu, yapay zekanın hayatı dönüştürebileceğini dile getirerek, sağlık hizmetleri ve iklim değişikliğinin bu dönüşümden halihazırda yararlanan iki alan olduğunu kaydetti. Ruth Porat, Google’ın iklim değişikliğine uyum ve yangın ve sel gibi kriz yönetimi konularında yaptığı çalışmaları anlatarak, “Google YP ile yedi gün önceden uyarı verme kabiliyeti sağladık. Yapay zeka en büyük eşitleyici olma potansiyeline sahip.” dedi.
Microsoft Üst Yöneticisi Satya Nadella da yapay zekanın geleceği konusunda “iyimser” olduğunu belirtti. Teknoloji standartları söz konusu olduğunda ülkelerin eşit bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade eden Satya Nadella, yapay zekada küresel bir düzenleyici yaklaşımın gerekli olduğunu vurguladı. Satya, “Bunlar küresel zorluklar ve küresel normlar ve standartlar gerektiriyor.” diyerek, “Aksi takdirde, kontrol altına almak çok zor olacak, uygulamak zor olacak.” uyarısında bulundu.
AB adına bir sağlıkçı konuştu
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Sağlıktan Sorumlu Üyesi Stella Kyriakides, Davos’ta bir panelde, sağlık sektöründe kullanılan yapay zekaya dayalı araçlar üzerinde, koruyucu önlemler alınması gerektiğine işaret etti. “Yapay zekanın bize sunduğu tüm potansiyele sahip olabileceğimize inanıyorum.” diyen Stella Kyriakides, AB’nin Yapay Zeka Yasası aracılığıyla bu gelişmekte olan teknolojiyi düzenleme girişiminin, bazı güvenceler oluşturma bağlamında görülmesi gerektiğini bildirdi. Stella, “Dışarıda çok fazla sağlık verisi var, bunu Kovid-19 ile gördük. İnovasyon ve araştırma amacıyla kullanılabilmesi için bu verileri çekebilmemiz gerekiyor.” dedi.
WEF ittifakı yapay zekada eşitlik istedi
Dünya Ekonomik Forumu’nun Yapay Zeka Yönetişim İttifakı (AIGA) da gelişmiş yapay zekaya eşit erişim sağlamak için küresel bir çabaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Sorumlu yapay zeka geliştirme uygulamalarını ve yönetişimini şekillendirmek ve dünya çapında yapay zeka teknolojisine eşit erişim sağlamak için hükümetleri, işletmeleri ve uzmanları bir araya getiren İttifak, gelişmiş yapay zeka konusunda, üretken yapay zeka yönetişimi, değerinin ortaya çıkarılması ve sorumlu yapay zeka geliştirme ve dağıtımı için bir çerçeveye odaklanan üç yeni rapor yayınladı.
Yapay zekanın küresel zorlukları ele alma potansiyeline sahip olduğu vurgulanan raporlarda, bu teknolojinin aynı zamanda mevcut dijital uçurumları genişletme veya yenilerini oluşturma riski taşıdığı ifade edildi.
Yapay zekada büyük oyuncular ABD’den
Davos’ta yapay zekada Google, Microsoft, Meta, Intel ve ChatGPT gibi büyük oyuncuların ABD’den olması da dikkati çekti. Araştırmalara göre, ABD’de 35 büyük yapay zeka şirketi bulunurken, Avrupa’da toplam 3 şirket var.
Yatırımlar söz konusu olduğunda da Avrupa ile ABD arasında farkın yüksek olması da dikkati çekiyor. Avrupa geçen yıl yapay zekaya 1,7 milyar dolar yatırım yaparken, ABD ise 23 milyar dolar yatırım gerçekleştirdi.
Yapay zekada kontrol edilemeyen olasılıklar endişe kaynağı
Yapay zekada en büyük endişeler arasında, çeşitli modellerine güç veren verilerin kalitesi ve teknolojinin nispeten düşük bir maliyetle derin sahtecilik gibi yüksek kaliteli manipülatif içeriğin ölçeklendirilmesine yol açması yer alıyor.
Foruma katılan uzmanlar, bugün yapay zekada bazı sorunların iyi çözülmüş durumda olduğunu ancak çözülmemiş pek çok sorun da bulunduğunu ifade etti.
Yapay zekanın müzik ürettiğini, meme kanserine erken teşhis sağladığını, aşırı hava koşullarının tahmin ettiğini ve tedarik zincirlerinin optimize edilmesini sağladığını ve iş raporlarını analiz ettiğini anlatan uzmanlar, kontrol edilemeyen olasılıkların ise pek çok politikacı için endişe kaynağı olduğunu belirtti.
Özellikle 2024’teki süper seçim yılında yapay zekayla olası yalan haber üretime işaret edildi. Yapay zeka sayesinde sahte materyallerin çok sayıda seçmene kısa sürede ulaşabileceği uyarısında bulunuldu.
Davos’ta yapay zekayı insan onuruna yönelik bir tehdit olarak sınıflandıran katılımcılar da vardı.
Yapay zekanın dünyayı değiştirme potansiyeline sahip olduğuna kesin gözüyle bakılırken, yapay zeka teknolojisinin sorumlu kullanımını garanti eden küresel kuralların ülkeler arasında görüş farklılıkları nedeniyle hala oluşturulamadığı kaydedildi.
Yapay zeka da şeffaflık ve mahremiyet konusundaki küresel fikirlerin çok farklı olduğu ifade edilen oturumlarda, Çin’in vatandaşlarını takip için yüz tanıma teknolojisine yöneldiği ancak AB’nin bunu kısıtlamaya çalıştığı anlatıldı.
Yapay zekanın metin yazmaktan ve bilgi toplamaktan daha fazlasını yapabildiğini anlatan uzmanlar, Google’nin gen mutasyonlarını tanımlamak için bir yapay zeka geliştirmesini ve Meta’nın artık yapay zeka ile tüm dillerde Facebook ve Instagram’daki nefret paylaşımlarının yüzde 95’ini tanımlamasını buna örnek gösterdi.
2028 yılına kadar tüm bilgisayarların yüzde 80’ine yapay zeka kullanımını mümkün kılan çipler takılabileceğine işaret edilirken, yapay zekada bazıların iddia ettiğinin aksine, henüz insan zekasına ulaşacak bir sistem ortada olmadığı vurgulandı.
Oturumlarda, yapay zekanın henüz hatırlayamadığı, düşünemediği ya da plan yapamadığı ve dünyayı anlayamadığı aktarılarak, daha fazla miktarda verinin ve bilgisayarın bunu değiştiremeyeceği henüz bilinmeyen bilimsel atılımlar gerekli olduğu anlatıldı.
Yapay zeka bir insanın zekasına sahip olmaktan hala çok uzak olduğu ve bu teknoloji de düzenleme yapılırken bunun da dikkate alınması gerektiği Davos’ta tartışıldı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *