Alman Federal İstatistik Ofisi (Destatis), 2023’e yönelik yeni ekonomik verileri yayınladı. Veriler, COVID pandemisinin ardından, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle sarsılan Almanya için iyi bir tablo ortaya koymuyor.
Voa Türkçe’den Cem Dalaman’ın aktardığına göre, Alman ekonomisi ilkbaharda ivme kazanamazken, Alman devleti 2023’ün ilk yarısında aldığından önemli ölçüde daha fazla para harcadı. Buna göre, federal hükümet, eyaletler, belediyeler ve sosyal güvenliğin toplam ekonomik çıktıya göre açığı yüzde 2,1 oldu.
Gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yılın ilk üç ayında olduğu gibi, ikinci çeyreğinde de yüzde sıfır olduğu, yani yerinde saydığı belirlendi. 2022‘nin ikinci çeyreğine göre ülkenin GSYH’si yüzde binde 2 küçüldü. Avrupa ekonomisinin lokomotifi konumundaki Almanya, böylece “teknik resesyon” olarak adlandırılan duruma girdi.
Destatis verilerine göre, sanayi, inşaat ve enerji alanında üretim yüzde 1,5 düştü, reel perakende satışlar da binde 8 daraldı. İhracat da beklentilerin altında kalarak, yüzde 1,1 azalırken, ithalat istatistiklerinde bir değişiklik yaşanmadı. Uzmanlar, tedarik zincirindeki sıkıntıların sürdüğünü, ayrıca yüksek enflasyon ve faiz oranları ve jeopolitik belirsizliklerin, yatırımlar üzerinde baskı oluşturduğunu, bunun da ihracat ağırlıklı Alman ekonomini olumsuz etkilediğini belirtiyorlar.
Ülkenin en büyük ticaret ortağı Çin’den beklenen talep artışının yaşanmaması da Almanya’yı olumsuz etkileyen bir gelişme olarak tanımlanıyor.
Almanya’nın dış ticaret fazlası 2019 yılında 290 milyar dolarla dünyada ilk sırayı almıştı, ancak ülke geçen yıl 1991 yılından beri ilk kez dış ticaret açığı verdi ve dördüncü sıraya geriledi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz geçen hafta yaptığı bir açıklamada, ülkeye dış yatırımların arttığını ve Almanya’nın ihracat ülkesi konumunu koruyacağını öne sürmüş, Alman ekonomisinin geleceğinden endişe duyulmaması gerektiğini belirtmişti.
Alman ekonomisinin resesyonda olduğunu bildiren Uluslararası Para Fonu (IMF) ise, Almanya’nın GSYH’sının bu yıl binde 3 düşmesinin beklendiğini, önümüzdeki 5 yılda da Amerika, İngiltere, Fransa ve İspanya’dan daha yavaş büyüyeceğini açıklamıştı.
İşsiz sayısı az, ancak kalifiye eleman eksiği büyüyor
Bu arada olumsuz tablo ve ekonomik durgunluk istihdam piyasasına aynı şekilde yansımıyor.
İşsizlik yüzde 2,9 ile Euro Bölgesi’ndeki yüzde 6,5’lik ortalamanın bir hayli altında. Buna karşılık şirketlerin yüzde 53’ünün istihdam edecek eleman bulmakta zorlandıkları ifade ediliyor.
Eleman eksikliği sebebiyle 2 milyon istihdam açığı olduğu belirtilirken, bunun da yaklaşık 100 milyar Euro değer kaybına neden olduğu değerlendirmesi yapılıyor.
Demografik gelişmelere dayanan araştırmalar 2035 yılına kadar 7 milyon işçi ve kalifiye eleman açığı oluşacağını gösteriyor. Alman hükümeti, kalifiye eleman eksikliğini Alman ekonomisi için en büyük sorun olarak tanımlayarak, Almanya’ya Avrupa Birliği dışından göçmenlerin gelmesini kolaylaştıran yeni bir uygulamayı yasalaştırmıştı.
“Nitelikli Göçmenlik Yasası”, aile birleşimi ve mesleki niteliklerin tanınması gibi çeşitli basitleştirmelere ek olarak, nitelikli göçmeler için puan sistemini de getiriyor. Uzmanlara göre, mevcut refah seviyesini korumak için yılda toplamda 400 bin yabancı elemanın Almanya’ya göç etmesi gerekiyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *