Dawn gazetesi: Pakistan sağduyulu davranmalıdır

Dawn gazetesi: Pakistan sağduyulu davranmalıdır

Pakistan-Afganistan çatışmasına dair Pakistan’ın önemli gazetelerinden Dawn’da yayınlanan başyazıda, Pakistan’ın sağduyulu davranması ve Afganistan’a karşı uzun vadeli bir çatışmadan kaçınılması gerektiği belirtildi. Çatışmanın, Taliban’ın Hindistan ziyareti sırasında gerçekleştiği, Afgan Talibanı ile bir çatışmanın Hindistan’ın çıkarına olacağı vurgulandı.

“Sarmal çatışma” başlığını taşıyan başyazıda şu değerlendirme yapıldı:

***

Bir hafta içinde en az üç büyük sınır ötesi çatışma yaşanması durumunda, Pakistan-Afganistan ilişkilerini etkileyen temel sorunların ele alınması ve durumun tam teşekküllü bir çatışmaya dönüşmesinin önlenmesi acil bir ihtiyaçtır.

Çarşamba günü geçici bir ateşkes sağlanmış ve başbakan dün, Kabil’in belirli koşulları karşılaması halinde İslamabad’ın görüşmeye hazır olduğunu belirtmiş olsa da, Afgan Talibanı’nın Çaman sınırına düzenlediği saldırı öncesinde şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. Orduya göre Pakistan, TTP teröristleri tarafından kullanılan Kandahar’daki kampları hedef alarak karşılık verdi. Kabil’de de patlamalar duyuldu.

Hafta başında, Taliban’ın 11 Ekim’de Pakistan mevzilerine saldırmasının ardından Kurram’da da benzer çatışmalar yaşanmıştı. Çatışmaların başlamasından önce, geçen hafta Kabil’de patlamalar duyulmuş ve TTP liderinin hedef alındığı bildirilmişti. Pakistan bu operasyonu resmi olarak kabul etmedi.

Ülkenin yabancı saldırganlığa karşı savunulması gerekirken, Afganistan’a karşı uzun vadeli bir çatışmadan kaçınılmalıdır. Bu düşmanlıklar, Afgan Taliban Dışişleri Bakanı’nın Hindistan’ı ziyaret ettiği bir dönemde yaşandı. Kabil rejimini tanımayan Hindistan, diplomatik bir tiyatro gösterisiyle Taliban heyetine coşkulu bir karşılama yaptı.

Bu, daha önce Taliban’ı şeytanlaştıran ve Afgan rakiplerini maddi ve diplomatik olarak destekleyen Yeni Delhi için büyük bir geri dönüş. Nitekim, Taliban 2021’de Kabil’i geri aldıktan sonra Narendra Modi, BM’ye Afganistan’ın “terörizmi yaymak için kullanılmaması” gerektiğini hatırlatmıştı. Pakistan karşıtı teröristler Kabil’de sığınak bulunca, Hindistan bu endişeleri unutmuş gibi görünüyor.

Bu nedenle Pakistan sağduyulu davranmalıdır. Doğu sınırı zaten sıcak ve Yeni Delhi’nin daha fazla maceraya atılması ihtimali göz ardı edilemez. Dolayısıyla, Afgan Talibanı ile bir çatışma Hindistan’ın çıkarına olacaktır.

Pakistan için bu zorlu koşullarda en iyi seçenek, Çin de dahil olmak üzere bölgesel müttefiklerle koordineli bir yanıt vermek gibi görünüyor. Suudi Arabistan ve Katar gibi Müslüman devletler, ateşkeslerin sağlanmasında etkili olmuştur. Bu kanalların açık tutulması gerekiyor.

Dahası, hem Pakistan hem de Kabil temsilcilerinin katıldığı Afganistan konulu Moskova Format İstişarelerinde, Afgan topraklarının “komşu ülkelerin ve ötesindeki ülkelerin güvenliğine tehdit olarak kullanılamayacağı” belirtildi. Pakistan, Afganistan’da sığınak bulan TTP teröristlerinden kaynaklanan ciddi bir güvenlik tehdidiyle karşı karşıya. BM de Pakistan’ın endişelerini destekleyerek, Taliban’ın TTP’ye “lojistik ve operasyonel alan” sağladığını ve El Kaide’ye eğitim alanları sağladığını belirtti.

Pakistan’ın bu kanıtları sunacağı ve Afgan tarafının da konuya açıklık getirmesi istenecek bölgesel bir devletler toplantısı düzenlenmelidir. Şüphesiz ki, Afganistan’da bulunan terörist grupların tehdidi ortadan kaldırılmazsa, sadece Pakistan değil, tüm bölge zarar görecektir.

***

Pakistan-Afganistan gerginliği hakkında bilmeniz gereken her şey

Dawn gazetesinde, yukarıdaki başyazıdan bir gün önce, iki ülke arasındaki gerginliğe dair şu ifadeler kullanıldı:

Pakistan ve Afganistan, özellikle ABD güçlerinin çekilmesi ve Taliban’ın 2021’de yönetimi ele geçirmesinden bu yana sık sık küçük çaplı sınır çatışmalarına girdi. Ancak son günlerde gerilimler daha önce görülmemiş bir seviyeye ulaştı ve son birkaç günde yaşanan çatışmalar arabulucuların müdahalesine yol açtı.

Son alevlenme, Taliban Dışişleri Bakanı Amir Han Muttaki’nin Hindistan’a yaptığı tarihi ziyaretle aynı zamana denk geldi. Muttaki, Keşmir’i Hindistan’ın bir parçası olarak nitelendirerek terörizmin Pakistan’ın “iç sorunu” olduğunu ve ülkenin bunu kendi başına çözmesi gerektiğini söyledi.

Tırmanma

Ordu medya kolu olan Halkla İlişkiler Servisi’nin (ISPR) haberine göre, son çatışmalar cumartesi gecesi geç saatlerde başladı. Afganistan tarafından saat 21.00 sularında sınırda düzenlenen saldırıda 23 Pakistan askeri şehit oldu, 200 Taliban ve bağlantılı terörist öldürüldü.

ISPR, iki taraf arasındaki çatışmaların “11/12 Ekim 2025 gecesi, Afgan Talibanı ve Hindistan destekli Fitna-el-Havarij’in Pakistan-Afganistan sınırında Pakistan’a sebepsiz bir saldırı başlatmasının ardından” başladığını söyledi.

Fitna-ül-Havarij, devletin yasaklı Tehreek-i-Taliban Pakistan’a (TTP) mensup teröristler için kullandığı bir terimken, Fitna-ül-Hindustan ise devletin Belucistan’daki terör örgütleri için belirlediği bir terimdir.

Afganistan, saldırıyı “misilleme” amaçlı gerçekleştirdiğini iddia ederek, İslamabad’ı bu hafta başlarında topraklarında hava saldırıları düzenlemekle suçladı. İslamabad ise hava saldırılarının arkasında olup olmadığını doğrulamadı, ancak Kabil’in “Tehreek-i-Taliban Pakistan’ı topraklarında barındırmayı bırakması” gerektiğini savundu.

Gece yarısına doğru her iki taraf da birbirini hedef almaya başladı. Afgan güçleri birçok Pakistan mevzisini vurdu ve Pakistan Hava Kuvvetleri (PAF) ile topçu birlikleri Afganistan mevzilerini bombalayarak Helmand, Kandahar, Host, Paktia ve Paktika eyaletlerindeki düşman mevzilerini hedef aldı.

Pakistan ‘sarsılmaz, uygun bir yanıt’ konusunda uyardı

Dışişleri Bakanlığı (FO), Pazar günü yaptığı açıklamada, Afganistan’dan gelecek saldırıların “sarsılmaz ve uygun bir yanıt” alacağı konusunda uyardı. Afgan Talibanı, Fitne el Havaric ve Fitne el Hindustan’ın “haksız saldırganlığı ” konusunda endişelerini dile getirerek, bunun iki ülke arasındaki komşuluk ilişkilerini istikrarsızlaştıracağını belirtti.

Aynı gün Afgan Talibanı Sözcüsü Zabihullah Mujahid, Pakistan’ın Kabil’e yönelik saldırılarının “sonuçları olacağını” ve ülkenin “karşılık verecek silahlara” sahip olduğunu söylemişti.

‘Çıkmaz’ durumu

Savunma Bakanı Havace Asif, pazartesi günü durumu “çıkmaz” olarak nitelendirerek, İslamabad ile Kabil arasında sebepsiz saldırının ardından “doğrudan veya dolaylı hiçbir bağ” olmadığını belirtti.

Geo News’in ‘Aaj Shahzeb Khanzada ke Saath’ programında saldırılarda bir azalma olduğunu bildirirken, “Aktif bir düşmanlık yok diyebilirsiniz, ancak ortam düşmanca” dedi.

Kendisi ayrıca Pakistan’ın saldırıya karşı “tepki verme hakkına” sahip olduğunu vurguladı ve çatışmaların her an yeniden devam edebileceği konusunda uyardı.

Saldırılar yeniden başlıyor

Devlet medyasında yer alan haberlere göre, Asif’in öngördüğü gibi, Pakistan güçleri ile Afgan Talibanı arasında dün gece Hayber Pahtunhva’nın Kurram ilçesinde karşılıklı saldırılar yeniden başladı.

Devlet televizyonu PTV, güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Afgan tarafının saldırısını bir kez daha kışkırtılmamış olarak nitelendirerek, Pakistan ordusunun “tam güç ve yoğunlukla karşılık verdiğini” belirtti.

ISPR, bugün Afgan Talibanı’nın Belucistan sınırında düzenlediği bir saldırıyı güvenlik güçlerinin püskürttüğünü ve yaklaşık 15 ila 20 Afgan Talibanı’nın öldürüldüğünü bildirdi.

Afgan Taliban’ın Çarşamba günü erken saatlerde “Spin Boldak bölgesindeki dört noktaya korkakça saldırı düzenlediği” belirtildi. Açıklamada, “Saldırı, Pakistan güçleri tarafından etkili bir şekilde püskürtüldü” denildi.

Pakistan askerlerinin saldırıyı püskürttüğü sırada 15 ila 20 Afgan Taliban mensubunun öldürüldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtildi.

Kısıtlama çağrıları

İki ülkeyle sınırı bulunan Çin, düşmanlıkların yatıştırılmasında arabuluculuk rolü üstlenmeye çalıştı. AFP’ye göre Pekin Dışişleri Bakanlığı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, iki ülkeden bölgedeki vatandaşlarını ve yatırımlarını korumalarını istediğini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile Gazze’deki Hamas arasında rehine değişimini denetlemek üzere İsrail’e giderken, “Barış sağlama konusunda iyiyim” diyerek, çatışmanın çözümüne ilgi duyduğunu dile getirdi.

Öte yandan, Cemaat-i Ulema-i İslam (CUI-F) lideri Maulana Fazlur Rahman, iki taraf arasında geçmişte barışı sağlama konusundaki deneyimlerine atıfta bulunarak, dün Pakistan ile Afganistan arasındaki gerginliği azaltmak amacıyla arabuluculuk yapmayı teklif etti.

Taliban lideri Şeyh Hibatullah ile görüşen tek Pakistanlı siyasi lider olan lider, “Afgan liderliğiyle temas halindeyim ve sorunları uzlaşı yoluyla çözmek istiyorlar” dedi.

Her iki tarafın da yaşanan düşmanlıklardan dolayı birbirlerini suçlamaktan kaçınmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

Bağlarda önceki iyileşme

İslamabad ve Kabil, Ortak Koordinasyon Komitesi’nin yeniden canlandırılması ve diplomatik safların yükseltilmesi gibi adımların ardından bu yıl ikili ilişkilerde iyileşmeye tanık oldu.

Ancak Pakistan, Pakistan genelindeki saldırıların artması nedeniyle uzun süredir Taliban yöneticilerine TTP ve diğer Pakistanlı militan gruplara karşı harekete geçmeleri yönünde baskı yapıyor.

Geçtiğimiz hafta Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Moskova Formatı İstişareleri sırasında Pakistan’ın Afganistan Özel Temsilcisi Muhammed Sadık, bölge ülkelerinden “terörle etkin bir şekilde mücadele etmek ve Afgan topraklarında faaliyet gösteren tüm terörist grupları ortadan kaldırmak” için işbirliği çağrısında bulunmuştu.

Taliban hükümeti, Afganistan topraklarının Pakistan’a karşı kullanılmasına izin vermediğini ısrarla savunuyor.

Muttaki’nin Hindistan gezisi

Moskova’daki toplantıya, ertesi gün Taliban’ın iktidara gelmesinden bu yana bir Taliban liderinin Hindistan’a yaptığı ilk ziyaret için Yeni Delhi’ye giden Muttaki de katıldı. Yeni Delhi, Taliban hükümetini resmen tanımasa da, ilişkileri yumuşatmak için adımlar attı.

Muttaki, Hindistan’dayken, Hindistan işgali altındaki Keşmir’de 26 turistin ölümüne yol açan ölümcül bir saldırının gerçekleştiği Pahalgam’a atıfta bulunarak Pakistan’daki terörizm hakkında tartışmalı açıklamalarda bulundu. Hindistan, herhangi bir kanıt olmaksızın saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tutarken, İslamabad iddiaları reddetti. Olay, Pakistan ve Hindistan arasında dört gün süren bir askeri gerginliğe yol açtı ve ardından ABD müdahalesiyle durduruldu.

Muttaki’nin Pahalgam’ı Hindistan’ın bir parçası olarak nitelendirmesi, Pakistan Dışişleri Bakanlığı’ndan sert tepki aldı.

Hindistan-Afganistan ortak bildirisine yanıt veren Dışişleri Bakanlığı, söz konusu açıklamalara ilişkin “güçlü çekincelerini” dile getirdi ve Jammu ve Keşmir’in Hindistan’ın bir parçası olarak anılmasını “ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarının açık bir ihlali” ve “son derece duyarsız” olarak nitelendirdi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *