Gazze Yanıyor, Müslüman Liderler Nerede?

Gazze Yanıyor, Müslüman Liderler Nerede?

Müslüman halk bu toplantılarda bir çözüm bekliyor fakat Yahudi işgal altındaki Gazze’deki Müslümanlar sürülmeye devam ediyor. Halkın gazını almak yerine, somut adımlar atılmalı. Arap ve İslam dünyası, gerçek bir birlik kurmalı ve bu birliği, İsrail’e karşı etkili bir direniş oluşturmak için kullanmalıdır.

Zafer Çam

Gazze, bir kez daha yanıyor.
Arap Birliği toplanıyor, dünya gözleri önünde katliam devam ediyor. Tanklar, toplar ve havadan yapılan saldırılarla İsrail, durmak bilmeden halkı katlediyor.
Müslüman devletlerin liderleri ise sadece sözde kınıyor.
Sokaklarda “Kahrolsun İsrail” pankartları taşınıyor, sloganlar atılıyor. Ancak bu sözde tepkiler, gerçek bir değişim yaratmıyor.
İslam dünyasında, Yahudi mallarının pazarı çarşıda, pazarda, marketlerde büyüyor.
Yahudi sermayesi, Müslüman topraklarında güçleniyor.
Müslüman halk, “Kahrol Yahudi” diye bağırıyor, ancak bu sadece duygusal bir tepki.
Oysa gerçek çözüm, kanla karşılık vermektense, akan kanı durdurmak için somut adımlar atılmasında yatıyor.
“Kahrol” demekle Yahudi değişmez.
Akan kana kan, ölen canlara can vermek yerine, sadece daha fazla şiddet doğurur.
Yahudi devleti ve halkı, ancak güçle hizaya gelebilir.
Fakat sadece uzaklardan atılan “kahrolsun” sözleri, onları güçlendirmekten başka bir işe yaramaz.
İsrail’in daha da saldırganlaştığı bir dönemde, Arap ve İslam ülkelerinin liderleri, kelimelerle kınamak dışında hiçbir şey yapmıyorlar.
İsrail sadece Gazze’yi değil, zaman zaman diğer İslam ülkelerini de hedef alarak, “İstediğim ülkeyi istediğim zaman vururum” mesajı veriyor.
İslam ülkeleri ise korku içinde bekliyor.
Kınamak dışında somut adımlar atmıyorlar.
Katar’a yapılan hava saldırısına gösterilen tepki, sadece kınama kelimelerinden ibaret kaldı.
Arap ve İslam Birliği’nin temsilcileri, bir araya gelip “kınıyoruz” demek dışında hiçbir şey yapmadılar.
İsrail, onlara karşı hiçbir somut karar almadı ve onlara meydan okumaya devam etti.
Ey Arap yöneticileri, size İsrail’e savaş açın diyen yok.
Ancak sizin yapmanız gereken, İsrail ve suç ortağı ABD’ye ve Avrupa’ya karşı petrol ambargosu uygulamak, tüm ekonomik ilişkileri kesmektir. Petrol vanalarını kapatın, işte o zaman Gazze’nin yanında olduğunuzu göreceğiz.
Ama bunu yapmaya cesaretiniz yok.
Çünkü arkanızda, dünyanın can damarı olan petrol var.
İslam toprakların kukla satılmış Ebu Cehiller ve Yezitler, çıkarları için ülkelerinizi satmaya devam ediyorlar.
Asıl kınamamız gerekenler, bu kukla İslam ülkelerinin yöneticileridir. Onlar, satılmış Amerikancı ve Avrupacı liderlerdir.
Gerçek düşmanımız, İsrail değil, bu satılmış iktidarlardır.
Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatları, sözde bir araya gelip “kınıyoruz” diyorlar ama bir türlü birleşip İsrail’e karşı somut bir eylemde bulunamıyorlar.
Müslüman halk, bu liderlerin her seferinde boşuna toplandığını, sadece halkı oyaladıklarını fark ediyor.
Bu kukla liderler, Arap Birliği ve İslam Birliği’nin sadece birer gölgesi haline gelmiş durumdalar.
Her seferinde toplantılar düzenliyorlar, ama sonunda yalnızca kınama kelimeleriyle dağılmakla yetiniyorlar.
Müslüman halk, bu toplantılarda bir çözüm bekliyor, fakat Yahudi işgal altındaki Gazze’deki Müslümanlar sürülmeye devam ediyor.
Halkın gazını almak yerine, somut adımlar atılmalı.
Arap ve İslam dünyası, gerçek bir birlik kurmalı ve bu birliği, İsrail’e karşı etkili bir direniş oluşturmak için kullanmalıdır.
Aksi takdirde, bu adı Müslüman kukla, uşak liderler, halkın gözünde sadece sözde liderler olarak kalacak, gerçek bir değişim mümkün olmayacaktır.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • Vedat Demiralay
    22 Eylül 2025, 12:23

    Ortada ne müslüman devlet!,nede müslüman yöneticiler ,liderler var.Bütün İslam coğrafyası cahili rejimler tarafından işgal altında,dolayısıyla ne İslam Birliğinden ne direnişten bahsedilebilir.Ümmet ise akidevi ,fikirsel olarak paramparça.
    Gerçek değişim ise ümmet olarak toptan Allah’ın ipine sarılıp ,Allah’ın ahkamını hakim kılarak ancak gerçekleşir.
    Yoksa bu haliyle makalede dile getirilen temennilerin ,isteklerin yerine gelebilmesi gerçeklesmesi sünnetullaha aykırı,imkansız bir hayel.

    REPLY