Ömer Faruk Balıkçı

Enerji ve gıda tedariki noktasında, dar ölçekte kara komşularından (aziz Gazze hariç) yana bir sıkıntı olmasa bile deniz yolu, israil’e geniş ölçekte kan taşıyan çok önemli bir damar. İşgalci israil’in neredeyse en büyük limanı olan Hayfa Limanı, hem sağladığı güvenlik hem de Doğu Akdeniz’deki kritik konumu itibariyle, yaklaşık bir asırdır geniş bir deniz trafiğine ve ticaret hacmine ev sahipliği yapıyor. Fakat hareketli geçen dünden beri durum değişti.

MAERSK nakliye şirketi devi, Hayfa’ya olan gemi seferlerini ve kargo alımlarını askıya almak zorunda kaldı. Bunu, internet sitesinde, israil’in tepesine tepesine yediği Siccil füzelerini kastederek, “İran-israil çatışması” şeklinde ifade ettiği durum nedeniyle yaptığını açıkladı. “Demir kevgir” çatısı altındaki bu büyük limanın, gemilerin ve mürettebatının güvenliği için potansiyel risk barındırdığını da ifade etti.

Mersin’den ta Sydney’e, yani hem kıta aşırı hem de yarım küre aşırı bir limana konteynerinizi güvenle gönderebilirken; hemen şuracıkta, aynı denize kıyısı olan, en “dalgasız” denilebilecek bir destinasyonda yaklaşık 450 km mesafedeki Hayfa Limanı’na şu anda gönderemiyorsunuz! Olacak şey mi bu? İsmini Ebabil kuşlarının attığı taşlardan alan Siccil (سجيل) füzelerinin Hayfa’nın bağrına saplanmasıyla oldu bu.

Mersin Limanı’nda kara gözlüklü arsız korumalar tarafından -kadın oldukları hâlde- barbarca muamelelere maruz kalıp asla vazgeçmeyerek, şecaatle eylem yapan fedakâr ablalarımız, sonunda kavlî dualarıyla ve tutan ahlarıyla (füzeler başka yerden geldi) Hayfa’ya olan deniz trafiğini durdurmayı başardılar. Çok yaşasınlar!