Filistin’de Katliam, Kıbrıs’ta Sessiz İşgal

Filistin’de Katliam, Kıbrıs’ta Sessiz İşgal

2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da zulüm gördüğü söylenen Yahudiler, İngiliz mandası altındaki Filistin topraklarına yönlendirilerek bugün İsrail’in temelini oluşturdu. Kurulan bu devlet, ardında milyonlarca sürgün ve binlerce ölü bıraktı. Şimdi benzer bir senaryo Kıbrıs için mi hazırlanıyor? Ne dersiniz…

Zafer Çam

Gazze’de yaşayan iki milyonu aşkın Filistinli, çoluk çocuk, yaşlı, hasta demeden İsrail’in acımasız bombardımanı altında yaşam mücadelesi veriyor.
Kamp, okul, cami, hastane yardım konvoyları ayrımı gözetilmiyor; masum siviller, dünyanın gözleri önünde sistematik olarak hedef alınıyor.
Bu acı tabloyu yaşlı gözlerle, içimiz parçalanarak izliyoruz.
Her geçen gün bir başka yardım feryadı yükseliyor; ama yankılanacağı bir vicdan, bir merhamet, bir adalet kalmamış gibi…
Bu, artık bir savaş değil.
Bu, tek kelimeyle soykırımdır.
Sözüm ona “uygar dünya” suskun.
BM kararları, insan hakları bildirgeleri, uluslararası hukuk…
Hepsi kâğıt üstünde kaldı.
İsrail’in sivil halkı hedef alan saldırılarına karşı en küçük bir caydırıcı adım dahi atılamadı.
Bu sessizlik, yalnızca korkunun değil, çıkar odaklı bir alçalmış lığın da göstergesidir.
İslam âlemine gelince…
Acı daha da büyüyor.
Gazze alev alev yanarken, İslam ülkeleri arasında yalnızca İran ve Yemen’in kayda değer füze fırlatma tepkisi oldu.
ABD’nin stratejik çıkarlarına zincirlenmiş pek çok Arap ülkesi, bir kınama mesajını bile çok gördü.
Oysa Gazze’de dökülen kan, yalnızca Filistin’in değil, tüm ümmetin kanıdır. Ama ne yazık ki aynı dine mensup ülkelerden çıt çıkmamaktadır!
Bu sessizlik, sadece pasiflik değil, ahlaki bir çöküştür.
Geçmişe baktığımızda bu tablo hiç de sürpriz değil.
2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da zulüm gördüğü söylenen Yahudiler, İngiliz mandası altındaki Filistin topraklarına yönlendirilerek bugün İsrail’in temelini oluşturdu.
Kurulan bu devlet, ardında milyonlarca sürgün ve binlerce ölü bıraktı.
Şimdi benzer bir senaryo Kıbrıs için mi hazırlanıyor?
Ne dersiniz…
Son yıllarda Kıbrıs’ta Yahudi sermayesinin yoğunlaştığı, arsa alımlarının arttığı, İsrail pasaportluların dolaylı yollardan Kıbrıs vatandaşlığı aldığı sıkça dile getiriliyor.
Gayrimenkuller, İngiliz, Alman, Amerikan veya Türk vatandaşlığı taşıyan Yahudiler tarafından adeta kapışılıyor.
Tüm bunlar, gelişigüzel bir yatırım hareketi gibi değil; organize ve stratejik bir yerleşim politikası gibi görünüyor.
Kıbrıs’ın “Arz-ı Mev’ud” (Vaade dilmiş Topraklar) haritalarında yer aldığı yönündeki iddialar, bu gelişmelere anlam kazandırıyor.
Tıpkı Filistin gibi, Kıbrıs da yavaş yavaş el değiştiriyor olabilir.
Eğer bugünden gerekli adımlar atılmazsa, gelecekte Kıbrıs’ın da Gazze gibi bir kaderi paylaşması hiç de uzak ihtimal değildir.
Unutmamak gerekir ki İsrail, yalnızca silahla değil, ekonomiyle, siyasetle, diplomasiyle de ilerliyor.
Satın alınmış topraklar üzerine kurulan bu düzen, bir gün kendi kurbanlarını yaratacaktır.
Ne yazık ki geçmişte kendi topraklarını satanlar, bugün bu düzenin en ağır bedelini ödeyen Filistinlilerdir.
Bugün Gazze Yanıyor, Kıbrıs Sessizce Elden Gidiyor mu?

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *