Gazze’ye destek maksadıyla Avrupa’dan yola çıkan gemiye İsrail ordusunun el koyması üzerine, İspanya ve İrlanda tepki gösterirken bir kınama mesajı yayınlamadı. İngiltere’de Başbakanlık Sözcüsü ‘duruşumuzu ifade ettik’ açıklaması yaparken, Fransa ve Yunanistan’da sadece muhalif partiler tepki verdi.
İspanya’dan kınama gelmedi
İspanya Dışişleri Bakanlığı, Gazze’ye insani yardım taşıyan ve aralarında bir İspanyol’un da bulunduğu 12 aktivisti taşıyan Özgürlük Filosu’nun İsrail tarafından engellenmesinin ardından İsrail’in Madrid Büyükelçiliğindeki maslahatgüzarını, bakanlığa çağırdı.
İspanya, Gazze’ye insani yardım taşıyan ve 12 insan hakları aktivistinin olduğu “Özgürlük Filosu” adı verilen Madleen yelkenlisini askeri operasyonla alıkoyan İsrail’i kınamak için bu ülkenin Madrid’deki büyükelçiliğinde mevcut durumda görevli olan en üst düzey diplomatını bakanlığa çağırdığını duyurdu.
İspanya resmi haber ajansı EFE’ye bilgi veren Dışişleri Bakanlığı kaynakları, İsrailli diplomatın, Madleen yelkenlisine yapılan operasyona karşı gerekli kınama ve protestonun yapılması için çağırıldığını belirtti. Bakanlık ayrıca, yelkenlide bulunan İspanyol aktivist ve ailesiyle iletişimde olunduğunu, İsrail hükümetiyle de temasa geçildiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail maslahatgüzarını son olarak 21 Mayıs’ta, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’daki Cenin Mülteci Kampı’nı ziyaret eden yabancı diplomatların olduğu bir heyete ateş açmasını protesto etmek amacıyla bakanlığa çağırmıştı.
İspanya hükümetinin Filistin Devleti’ni resmi olarak tanımasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mayıs 2024’te Madrid Büyükelçisini geri çağırma kararı almıştı.
İrlanda Başbakan Yardımcısından sosyal medyada tepki
İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Harris, sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda, İsrail’in, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan sivil “Madleen” gemisine saldırısına tepki gösterdi. Madleen’in, Gazze’de açlık çeken insanlara yiyecek ve ilaç ulaştırma çabası taşıdığını vurgulayan Harris, geminin felaket boyuttaki insani koşullar ortasında silahsız ve sivil girişim olduğunun altını çizdi. Geminin, ablukayı sona erdirme yönündeki acil ve hayati ihtiyacın “güçlü sembolü” olduğunu savunan Harris, misyonunun, insani yardımın Gazze’ye ulaşması yönündeki acil ihtiyaç olduğunu kaydetti.
İrlanda Başbakan Yardımcısı Harris, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yaşananlar, İsrail makamlarının yardım girişini engelleme yönündeki bir başka teşebbüsüdür. Yardımın Gazze’ye ulaşması, küçük bir sivil grubun omuzlarına yüklenmemeli. İrlanda, İsrail’e ablukasını kaldırması, uluslararası hukuk ve insani ilkeler doğrultusunda Gazze’ye büyük ölçekte insani yardımın kesintisiz şekilde ulaşmasına izin vermesi çağrısında bulunmayı sürekli olarak sürdürdü. Birleşmiş Milletler (BM) ve insani yardım kuruluşları bağımsız biçimde çalışabilmeli ve görevlerini yerine getirebilmeli. İnsanların Gazze’de açlıktan ölmesi dünya ve uluslararası toplum adına utanç. Bugün sormamız gereken soru, filonun haklılığı ya da haksızlığı değil; dünyanın bu noktaya nasıl geldiğidir. Dünyanın Gazze’de açlık çeken çocuklara gözlerini kapatıyor olmasıdır.”
İngiltere: Duruşumuzu ifade ettik
İngiltere Başbakanlık Sözcüsü, yaptığı açıklamada, Madleen gemisinin ve içindeki 12 aktivistin sabah saatlerinde alıkonulmasıyla ilgili soruyu yanıtladı. İsrail’in konuyu güvenlik, itidal ve uluslararası insancıl hukuk içinde çözmesini beklediklerini kaydeden sözcü, “Gazze’deki insani durumla ilgili duruşumuzu net şekilde ifade ettik. Başbakan, durumun şok edici ve kabul edilemez olduğunu söyledi.” diye konuştu.
Sözcü, Gazze’ye daha fazla yardımın girmesi gerektiğine de vurgu yaparak, “Gazze’deki ihtiyacı karşılayacak ölçekte, kesintisiz yardım girişinin sağlanması hayati öneme sahiptir.” dedi.
Fransa’da muhalefetten tepki
Aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi milletvekilleri, yaptıkları yazılı açıklamada, İsrail’in yelkenlideki aktivistleri alıkoymasının “uluslararası hukukun açık şekilde ihlali” olduğunu belirtti. İsrail’in yelkenliye kendi kara sularının dışında müdahalede bulunduğuna işaret edilen açıklamada, bunun aynı zamanda uluslararası deniz ve insancıl hukukun da ihlali olduğu vurgulandı. Açıklamada, uluslararası topluma bu müdahaleyi şiddetle kınama çağrısı yapılarak, İsrail’in alıkoyduğu aktivistlerin de derhal ve koşulsuz serbest bırakılması talep edildi.
Solcu çevreci parti Yeşillerden (EELV) yapılan açıklamada da aynı şekilde İsrail’in uluslararası hukuka aykırı hareket ettiğinin altı çizilerek, barışçıl aktivistlerin İsrail tarafından alıkonulmasına tepkilerin “uluslararası halk seferberliğine” dönüşmesi temennisinde bulunuldu. Açıklamada, barışçıl aktivistlerin serbest bırakılması için Fransa, Avrupa ve Birleşmiş Milletlerden (BM) harekete geçmeleri istendi.
Yunanistan muhalefet partileri de saldırıya tepki gösterdi
SYRIZA, Yunanistan Komünist Partisi (KKE), Yeni Sol ve Demokrasi Hareketi, gemide bulunan aktivistlere destek verirken, İsrail’in tutumunu kınamayan Yunan hükümetini de eleştirdi. SYRIZA lideri Sokratis Famellos, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Madleen bir tehdit değil, gerekli bir dayanışma eylemiydi ancak silahlarla karşılandı.” ifadesini kullandı. Sokratis, partisinin ve kendisinin geminin Gazze’ye serbestçe ulaşması için mücadeleyi sürdüreceğini vurguladı.
KKE tarafından yayımlanan açıklamada da İsrail’in Madleen gemisini ele geçirmesi ve yolcularının gözaltına alınıp sınır dışı edilmesi “kabul edilemez ve kınanması gereken bir eylem” olarak değerlendirildi. Açıklamada, “ABD, NATO ve AB’nin desteğini arkasına alan katil İsrail devleti, Filistin halkına yönelik soykırımı sürdürmekte, insani yardıma erişimi dahi engellemektedir.” vurgusu yapıldı. Parti ayrıca, İsrail’le askeri işbirliğini sürdüren ve bu müdahaleyi kınamayan Yunan hükümetinin büyük sorumluluk taşıdığını belirtti.
Yeni Sol lideri Aleksis Haritsis de açıklamasında, “(Binyamin) Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümeti uluslararası hukuku ihlal ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Demokrasi Hareketi lideri Stefanos Kasselakis ise sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, uluslararası hukuka göre bir gemiye el konulmasının yalnızca terör, uyuşturucu veya silah taşıdığına dair kanıt bulunması durumunda mümkün olduğunu hatırlatarak, “Netanyahu için insani yardım da silah sayılıyor.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Af Örgütü tepkisi
Londra merkezli Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) Genel Sekreteri Agnes Callamard, İsrail’in Madleen gemisine saldırısını “uluslararası hukukun ihlali” olarak niteleyerek, geminin mürettebatının “derhal ve koşulsuz serbest bırakılması” çağrısı yaptı.
Örgütten yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Madleen gemisini durdurarak aktivistleri alıkoymasına tepki gösterildi. Agnes Callamard’ın değerlendirmelerine yer verilen açıklamada, “İsrail, insani yardım malzemesi ve dayanışma aktivistlerinden oluşan mürettebatı taşıyan Madleen’i zorla durdurup engelleyerek, işgal altındaki Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik yasal yükümlülüklerini bir kez daha hiçe saymış ve Uluslararası Adalet Divanı’nın yasal olarak bağlayıcı kararlarını tüyler ürpertici şekilde hiçe saydığını göstermiştir.” denildi.
Gece yarısı ve uluslararası sulardaki operasyonun, uluslararası hukuku ihlal ettiği ve gemidekilerin güvenliğini riske attığını vurgulayan Agnes Callamard, “Mürettebat silahsız aktivistler ve insani yardım görevindeki insan hakları savunucularıdır, derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır.” ifadesini kullandı.
Agnes Callamard, ayrıca, aktivistlerin serbest bırakılana kadar işkence ve diğer kötü muamelelerden de korunması gerektiğinin altını çizdi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *