Azerbaycan ve İbrahim Anlaşmaları

Azerbaycan ve İbrahim Anlaşmaları

Halihazırda İsrail ile Azerbaycan arasında enerji ve savunma sanayii alanında geniş çaplı bir işbirliği mevcut.

Ilan Berman | The National Interest | Tercüme: Mepa News

Azerbaycan’ın İsrail ile uzun yıllara dayanan stratejik bağları onu bir sonraki İbrahim Anlaşmaları tarafı için güçlü bir aday haline getiriyor ve Washington’a bölgesel normalleşmeyi Körfez’in ötesine genişletmek için değerli bir fırsat sunuyor.

Kısa süre önce Orta Doğu’ya yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Trump, geçen görev döneminde başlatılan 2020 İsraille normalleşme süreci olan İbrahim Anlaşmaları’nı genişletmeyi önemli bir odak noktası haline getirdi.

Trump, Riyad’da Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmelerde, Krallığın Anlaşmaları imzalaması konusunu gündeme getirdi. Akabinde, ilk görüşmelerinde Trump, Suriye’nin yeni lideri Ahmed Şara’yı, Şam’ın aradığı yaptırımların hafifletilmesinin bir karşılığı olarak İsrail ile bağlar kurmaya çağırdı.

Gerçekte, bu ülkelerin hiçbiri anlaşmaların bir sonraki muhtemel katılımcısı değil. ABD yönetiminin Ortadoğu temsilcisi Stephen Witkoff’un yakın zamanda belirttiği gibi, beş yıl önceki normalleşme dalgasının daha da genişlemesi için en umut verici olasılık Güney Kafkasya ülkesi Azerbaycan’dır.

Mantık ikna edici.

Uluslararası ilgi doğal olarak İsrail’in yakın çevresindeki diplomatik kazanımlarına odaklanmışken, Azerbaycan Yahudi devletiyle ilişkileri ve ticareti normalleştiren ilk Müslüman çoğunluklu ülke olmuştu. Bunu 1990’ların başında, Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazandıktan kısa bir süre sonra gerçekleştirdi.

O zamandan bu yana önce Haydar Aliyev’in, ardından da oğlu İlham’ın yönetiminde ilişkiler sessizce gelişti. Geçtiğimiz yıl iki ülke, ağırlıklı olarak enerji ve savunma sektörlerinde olmak üzere yaklaşık 1 milyar dolarlık ticaret gerçekleştirdi.

Azerbaycan, İsrail’in petrol ihtiyacının yüzde 60’ından fazlasını karşılayarak İsrail’in kritik bir enerji ortağı haline geldi. Aynı zamanda İsrail’in ikinci en büyük savunma müşterisi haline geldi ve 2018-2022 yılları arasında İsrail’in tüm savunma ihracatının yaklaşık onda birini karşıladı.

Azerbaycan için bu katılım oldukça mantıklı. Bakü, Yahudi devletinin ekonomik dinamizminden ve teknolojik gücünden faydalanmak istiyor. Öyle de oldu; Azerbaycan’ın 2020’de tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesi için verdiği savaştaki başarısı, büyük ölçüde, kendisine rakibine karşı belirleyici bir savaş alanı avantajı sağlayan sofistike İsrail insansız hava araçlarına güvenmesine bağlanabilir.

Bağlar aynı zamanda ülkenin eşi benzeri görülmemiş stratejik manevra özgürlüğüyle de güçleniyor. Bugün, dünyanın içerisinde bulunduğu kargaşa ortamı ve akıllıca siyasi manevralar sayesinde Azerbaycan’ın dış politikası üzerinde neredeyse hiçbir kısıtlama yok.

Azerbaycan, 2020 Karabağ Savaşı’nın ardından bölgesel rakibi Ermenistan’a karşı stratejik üstünlüğü kararlı bir şekilde ele geçirdi ve hatta Erivan’la soğuk bir barışa vesile oldu. Azerbaycan’ın Sovyet dönemindeki siyasi patronu ve daimi güvenlik sorunu olan Rusya, şu anda Ukrayna’da kendi seçtiği savaşla meşgul ve Güney Kafkasya’ya müdahale etmek için kendisine çok az hareket alanı bırakıyor.

Bu arada Azerbaycan’ın güney komşusu ve fikirsel rakibi İran da son yılların en zayıf siyasi noktasında bulunuyor ve önceki yıllarda yapmaya çalıştığı gibi ülkenin iç işlerini dini cazibe ya da mezhepsel yayılma yoluyla etkileme kabiliyeti çok az.

Bu da Azerbaycan hükümetine stratejik angajmanlarını çeşitlendirme, batıya doğru bir yörünge izleme ve uluslararası ortaklıklarını artan bir güvenle sağlamlaştırma konusunda daha fazla özgürlük sağlıyor.

İbrahim Anlaşmaları ve İsrail’in Azerbaycan ile ilişkileri

Nitekim İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, iptal edilene kadar Mayıs ayı başında Azerbaycan’a yüksek profilli bir devlet ziyareti gerçekleştirme yolunda ilerliyordu. Bu ziyaret gerçekleşmiş olsaydı, İsrail liderinin 7 Ekim 2023’ten bu yana ziyaret ettiği üçüncü yabancı ülke Azerbaycan olacaktı.

Bununla birlikte, bu üst düzey temas olmasa bile, Mart 2023’te Azerbaycan’ın İsrail’deki büyükelçiliğinin resmi olarak açılması ve o zamandan beri birçok alanda gerçekleşen işbirliğini genişletmeyi amaçlayan üst düzey ziyaretlerle ilişkiler daha da gelişiyor.

Kaynak: Mepa News

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *