Avrupa Birliği (AB), Suriye’ye yönelik tüm ekonomik yaptırımları kaldırma kararı aldı. Suriye konusunda şu ana kadar adıma karşı adım yaklaşımı içinde olan AB’nin tüm ekonomik yaptırımları birdenbire kaldırmasında ABD’nin rolü olduğu iddia ediliyor.
AB Dışişleri Konseyi toplantısı sonrasında konuşan Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, “Suriye halkının yeni, kapsayıcı ve barışçıl bir Suriye’yi yeniden inşa etmesine yardımcı olmak istiyoruz. AB, son 14 yıldır her zaman Suriyelilerin yanında yer aldı ve almaya da devam edecek” dedi.
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani kararın, ülkesinin güvenlik ve istikrarını destekleyeceğini söyledi.
Bu kararla birlikte Suriye’ye yatırımın hızlanacağı yorumları da yapılıyor.
Suriye Merkez Bankası’nın varlıklarına yönelik blokajın kalkacak ve Suriye bankacılık sisteminin yeniden uluslararası finans çevrelerine entegre edilecek olması AB kararının en önemli unsurları arasında yer alıyor.
Afganistan hatırlatması
Suriye’ye ekonomik yaptırımların kaldırılması uzun süredir tartışma yaratan bir konuydu.
Yeni Suriye yönetiminin AB’nin beklentilerini karşılama konusundaki performansı, üye devletler arasında sürekli tartışma konusu oldu.
Bununla birlikte yaptırımların gevşetilmesi sonrasında yaşanan gelişmeler daha kapsamlı bir adım atılmasını kaçınılmaz kıldı.
Kallas, toplantı başlamadan yaptığı açıklamada, “Bence başka bir seçeneğimiz yok. Ya onlara ülkeyi istikrara kavuşturma imkanı vereceğiz ya da bunu yapmayacağız ve o zaman Afganistan’daki gibi bir durumla karşı karşıya kalacağız” dedi.
Bu ifadeler çoğu AB ülkesinin görüşünü yansıtır nitelikteydi.
Suriye’deki durumun yaptırımların kaldırılması için yeterli olup olmadığının toplantı sırasında yoğun şekilde tartışıldığı da Kallas’ın, “Orada her şey gerçekten ideal mi? Hayır değil. Bu çok açık ama Suriye halkına bir şans vermemiz gerekiyor” sözlerinden anlaşıldı.
ABD’den mi etkilendiler?
AB dışişleri bakanlarının yaptırımların gevşetilmesinden tam olarak kaldırılması aşamasına gelinmesi alışık olunmadık kadar hızlı bir şekilde gerçekleşti.
Karar, geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın bu ülkeye karşı uygulanan yaptırımların kaldırılacağını açıklamasından kısa süre sonra geldi.
Toplantının yapıldığı sırada ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’dan, Suriye yönetiminin “haftalar içinde potansiyel çöküş, tam ölçekli bir iç savaş ve ülkenin bölünmesiyle” karşı karşıya kalabileceği uyarısı geldi.
AB yetkilileri, dışişleri bakanlarının kararının ABD’nin politikalarıyla ya da Amerikalı yetkililer tarafından yapılan açıklamalarla bağlantı olduğu iddialarını reddediyorlar.
AB açık çek vermiyor
AB’nin kararı geri döndürülebilir ve şarta bağlı. Bu nedenle herhangi bir açık çek verme durumu söz konusu değil. Her ne kadar ekonomik yaptırımlar kaldırılacak olsa da Brüksel, Suriye’deki durumu ve yeni yönetimin adımlarını yakından izlemeyi sürdürecek.
Toplantı sonrasında yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“AB, son şiddet olaylarıyla ilgili olarak hesap verebilirlik konusunda kaydedilen ilerleme de dahil olmak üzere sahadaki gelişmeleri ve bugünkü kararın etkilerini izlemeye devam edecek.”
AB, “ayrım yapmaksızın tüm Suriye halkının isteklerini yerine getirmek ve insan hakları ile temel özgürlüklerini korumak üzere atacağı adımlar konusunda geçiş hükümetiyle temaslarını sürdüreceğini” açıkladı.
Suriye’ye yönelik yaptırımlar konusunun önümüzdeki toplantılarda da önemli başlıklar arasında yer almasına kesin gözüyle bakılıyor.
Bazı yaptırımlara devam
Ülkenin toparlanmasına katkı için ekonomik yaptırımlar konusunda önemli bir açılım yapan AB, bu yaklaşımı her alandaki yaptırımlar için benimsemiş değil.
Esad ve yakın çevresi ile eski yönetimi besleyenlere yönelik yaptırımlar sürecek.
Bunun yanı sıra iç baskı amaçlı kullanılabilecek silah ve teknoloji de dahil olmak üzere güvenlik gerekçelerine dayalı yaptırımlara devam edilecek.
AB, insan hakları ihlallerinde bulunanlara ve Suriye’de istikrarsızlığı körükleyenlere karşı hedef odaklı ek kısıtlayıcı tedbirler uygulayacak.
AB, Suriye’de iç savaşın başladığı 2011’den bu yana ekonomik, siyasi ve askeri yaptırım uyguluyordu.
Esad yönetiminin devrilmesinin ardından ilk etap olarak, enerji, havacılık ve finans alanındaki yaptırımlar gevşetildi.
AB, Suriye’ye yoğun yaptırım uygulasa da bunlar, ülkenin herhangi bir noktasına insani yardım ulaştırılmasını engellemeyecek şekilde tasarlandı.
AB ve üye ülkeleri, 2011’den bu yana Suriye halkı için 37 milyar Euro’nun üzerinde bir kaynağı harekete geçirdi.
AB ülkeleri mart ayında diğer uluslararası paydaşlarıyla birlikte Suriye’ye 5,8 milyar euro yardım taahhüdünde bulundu.
(BBC Türkçe)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *