Keşmir’deki saldırı üzerine Hindistan, Pakistan’la anlaşmayı bozdu

Keşmir’deki saldırı üzerine Hindistan, Pakistan’la anlaşmayı bozdu

Hindistan yönetimi, Pakistan’ın sınırötesi terörizme destek verdiğini iddia ederek, “İndus Suları Anlaşması”nı askıya aldığını ve Yeni Delhi’de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istediğini bildirdi. Saldırı esnasında Pakistan Başbakanı Türkiye’de, Hindistan Başbakanı da Suudi Arabistan’da bulunuyordu.

Press Trust of India (PTI) haberine göre Başbakan Narendra Modi liderliğinde Kabine Güvenliği Komitesi (CCS) toplantısında Pahalgam’da düzenlenen terör saldırısı ele alındı. Modi’nin saldırı hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirildiği toplantıda, terör saldırısının sınır ötesi bağlantılarının ortaya çıkarılması çabaları görüşüldü.

Hindistan Dışişleri Bakanı Vikram Misri, düzenlediği basın toplantısında, toplantıda alınan kararların detaylarını açıkladı. Pakistan’ın Yeni Delhi Büyükelçiliğindeki deniz ve hava dahil askeri müsteşarlarının “istenmeyen adam” ilan edildiği belirten Misri, müsteşarlara Hindistan’ı terk etmeleri için bir hafta süre tanındığı söyledi.

Hindistan ile Pakistan arasında 1960’ta imzalanan “İndus Suları Anlaşması”nın askıya alındığını dile getiren Misri, “Anlaşma, Pakistan sınır ötesi terörizme verdiği desteği güvenilir ve geri dönülmez bir şekilde reddedene kadar derhal askıya alınacak.” dedi.

Wagah-Attari sınır kapısının kapatıldığı kaydeden Misri, bu kapıdan geçiş yapanların, 1 Mayıs’a kadar aynı dönüş rotasını kullanarak geri dönebileceklerini söyledi. Misri, Hindistan’ın İslamabad’daki Büyükelçiliğinde görevli deniz ve hava dahil askeri müsteşarların geri çekilmesi kararı alındığını belirtti.

Pakistan vatandaşlarının, Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütü (SAARC) kapsamlı muafiyet vizeleriyle Hindistan’a seyahat etmesinin yasaklandığına işaret eden Misri, bu vizeyle Hindistan’da bulunan Pakistanlıların ülkeyi terk etmeleri için 48 saat süre verildiğini söyledi.

Misri, CCS’nin saldırıyı en güçlü şekilde kınadığını belirterek, alınan kararlar sayesinde komisyonun “terörizme karşı sıfır tolerans politikasını” yansıttığına dikkati çekti.

Olay

Hindistan idaresindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin dün turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

Terör saldırısı sonrası Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Suudi Arabistan’daki resmi ziyaretini yarıda keserek Yeni Delhi’ye dönmüştü.

Modi, başkente varışının hemen ardından, üst düzey yetkililerin katılımıyla, durumu değerlendirmek için güvenlik toplantısı düzenlemişti.

Ulusal basında çıkan haberlerde, Pakistan’da yasaklı Leşker-i Tayyibe (LET) örgütünün uzantısı olan Direniş Cephesi’nin (TRF) saldırıyı üstlendiği belirtilmişti.

İndus Suları Antlaşması Nedir?

Hindistan ve Pakistan arasındaki birçok mesele gibi, IWT’nin kökenleri de İngiliz yönetiminin sona erdiği ve Hindistan ile Pakistan’ın iki egemen ulus olarak ortaya çıktığı Ağustos 1947’deki Hindistan’ın bölünmesine kadar uzanıyor. Toplam nüfusu 1,6 milyarı aşan iki ülke, Himalayalar’dan akan nehirlerin sularına büyük ölçüde bağımlıdır.

Her iki ulus da sulama ve tarım için aynı nehir sistemlerine güvendiğinden, özellikle Pencap’ta entegre bir sulama sisteminin işletilmesiyle ilgili sorunların çözülmesi için su kaynaklarının eşit bir şekilde paylaşılması konusunda acil bir müzakere ihtiyacı doğdu. Pencap, İngilizlerin büyük yatırımlar yaptığı, ancak Hindistan ile Pakistan’ı ayıran yeni sınırın geçtiği bir eyaletti.

Dünya Bankası’nın kolaylaştırıcılığıyla dokuz yıl süren görüşmelerin ardından dönemin Hindistan Başbakanı Cevahirlal Nehru ve eski Pakistan Cumhurbaşkanı Eyub Han, Eylül 1960’ta IWT’yi imzaladılar.

Anlaşmaya göre Hindistan üç doğu nehrini – Ravi, Sutlej ve Beas – kontrol ederken Pakistan üç batı nehrini – Jhelum, Chenab ve Indus – kontrol ediyor. Hindistan, batı nehirlerinin sularının sınırlı istisnalar dışında Pakistan’a akmasına izin vermekle yükümlüdür.

Anlaşma, Hindistan’ın belirli koşullar altında batı nehirlerinde hidroelektrik projeleri geliştirmesine izin veriyor. Bu projeler “nehir akışı” olmalı, yani su akışını veya depolamasını önemli ölçüde değiştirememeli, böylece Pakistan’ın aşağı akış kıyısı olarak su haklarının olumsuz etkilenmemesi sağlanmalıdır. (Kaynak: el Cezire)

Pakistan başbakanın Türkiye ziyareti sırasında Cammu Keşmir’de saldırı

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *