İlk olarak kampüsündeki Filistin’e destek gösterileriyle, daha sonra da “çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını” sürdürdükleri gerekçesiyle federal hükümetin hedefi haline gelen Harvard Üniversitesi ile Trump yönetimi arasındaki anlaşmazlık sürüyor.

Alan Garber, NBC News’a verdiği demeçte, okul yönetimi olarak, federal yetkilerin aşıldığını ve Trump yönetiminin akademik karar alma sürecini kontrol etmek için yasa dışı girişimlerde bulunduğunu düşündüklerini vurguladı.

Fon dondurma veya vergi muafiyeti statüsünü kaldırma gibi tehditlerle mücadele etmekten “başka seçenekleri olmadığını” söyleyen Alan Garber, Trump yönetimiyle yaşanan anlaşmazlıklara rağmen yasal haklardan ödün verilmeyeceğini aktardı.

Alan Garber, yönetime, fonları durdurma kararı üzerine dava açtıklarını hatırlatarak, bunun, okulun bağımsızlığı ve anayasal haklarının korunması için gerekli olduğunu ifade etti.

Harvard’ın, Trump yönetimiyle uzun soluklu bir mücadeleye hazır olduğunu öne süren Alan Garber, “Bazı konularda taviz vermeyeceğiz. Bunu çok açık şekilde ifade ettik.” dedi.

Trump 2 milyar doları kesmekle tehdit ediyor

Trump yönetiminin “antisemitizmle yeterince mücadele edilmemesini” gerekçe göstererek Harvard’a sağlanan 2,2 milyar dolarlık fonun dondurulmasına karar vermesi, üniversitedeki bilimsel araştırmaların geleceğine dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Rektör Garber, hibelerin kesilmesiyle, tıp ve mühendislik gibi alanlarda yapılan çalışmaların çoğunun da durduğuna işaret etti.

Durdurulan çalışmalardan birinin, kanser ve bulaşıcı hastalıkların nasıl yayıldığını moleküler düzeyde inceleyen bir araştırma olduğunu ifade eden Garber, bu tür araştırmaların kamuya yararı göz önüne alınarak tehlikeye atılmaması gerektiğini savundu.

New York Times: Rektör, Beyaz Saray ile bir araya gelmenin yollarını arıyor

Öte yandan, New York Times gazetesinin konu hakkında bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberinde, üniversitenin bağışçılarından bazılarının, Trump’la yaşanan anlaşmazlığın hata olduğunu düşündüğü ileri sürüldü.

Rektör Garber’ın, özellikle de yüksek meblağlarda bağışlar yapan etkili isimlerle sık sık telefon görüşmeleri gerçekleştirdiği ve toplantılar düzenlediği belirtilen haberde, görüşmelerde bağışçıların çoğunun, Garber’ı geri adım atmaya çağırdığı iddia edildi.

Haberde ayrıca, rektörün, yönetimden gelen baskıların dozu artmadan önce müzakerelerde bulunmak için Beyaz Saray yetkilileriyle bir araya gelmenin yollarını aradığı öne sürüldü.

Garber’ın, mart sonunda Trump’ın damadı Harvard mezunu Jared Kushner’i arayarak bu konuda yardım istediği ifade edilen haberde, Kushner’in kendisine gelen bu teklifi reddettiği iddia edildi.

Trump’tan yeni kararname

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Trump’ın imzaladığı kararnamelere ilişkin detaylara yer verildi. Kararnamede, üniversitelere yönelik yabancı fonların daha şeffaf olması gerektiği vurgulanarak, üniversitelerin söz konusu fonları eksiksiz ve zamanında bildirmesi şart koşuldu.

Eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde üniversitelerin yabancı fonların detaylarını gizlemesine “imkan tanıyan” düzenlemelerin iptal edileceği belirtilen kararnamede, üniversitelerin yabancı fonların asıl kaynağını ve verilme amacını açıklaması zorunlu hale getirildi.

Kararnamede, ABD halkının daha önce kamuoyuyla “sınırlı şekilde paylaşılan” yabancı fonlarla ilgili bilgilere daha kapsamlı şekilde erişim sağlayabileceği, kurallara uymayan üniversitelere denetim, soruşturma ve yaptırımlar uygulanabileceği ifade edildi.

Şeffaflık kurallarına uymayan kurumlara verilen bazı federal hibelerin iptal edilebileceğine işaret edilen kararnamede, hesap verebilirliğin artırılmasının hedeflendiği kaydedildi.

Trump yönetiminin okullarda disiplin politikalarının objektifliğe dayandırılması gerektiği gerekçesiyle hazırlandığını belirttiği diğer kararnamede ise federal fonların doğrudan ya da sivil toplum kuruluşları aracılığıyla “ırk temelli ayrımcılık” içeren uygulamalara yöneltilmemesi için önlemler geliştirilmesinin öngörüldüğü belirtildi.

Kararnamede, ABD değerlerine dayalı örnek disiplin politikalarının oluşturulması talep edilirken, eğitim sisteminde disiplinin yeniden tesis edilmesinin ve tüm öğrenciler için adil ve objektif uygulamaların hayata geçirilmesinin hedeflendiği vurgulandı.

Trump ile Harvard Üniversitesi arasındaki anlaşmazlık

Küreselci politikaların merkezi noktalarından Harvard üniversitesine Trump yönetiminin cephe almasının ardında bu durum yatıyor. Ancak başta Filistin destekçisi kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programları gerekçe gösterilerek, aralarında Harvard’ın da olduğu birçok üniversiteye yönelik federal fonları dondurma tehdidinde bulunmuştu.

Yönetim, Harvard Üniversitesine çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 8,7 milyar doları aşkın hibenin “sivil haklar yasalarına uygun şekilde kullanıldığından emin olmak amacıyla” soruşturma açıldığını duyurmuştu.

Federal yönetimin bu tehdidine karşılık Harvard Üniversitesi, Trump’ın “üniversitede reform” yönündeki taleplerini kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Harvard Üniversitesi profesörleri, Trump yönetiminin okula sağlanan 8,7 milyar dolarlık federal fonları soruşturma kararına karşı dava açmıştı.

Trump yönetimi de Harvard’a sağlanan 2,2 milyar dolarlık fonun ve 60 milyon dolarlık sözleşme bedelinin dondurulmasına karar vermişti.

ABD Gelir İdaresi (IRS) ise Harvard Üniversitesinin vergi muafiyetini kaldırmayı değerlendirdiğini duyurmuştu.