Dünyanın en güçlü silah ve para desteğine sahip bir orduya karşı, tünellerde yaşayan, mütevazi füzeler ve hafif silahlarla savaşan yiğitler 2 yıla yakındır direniyorlar, şeytanlara kök söktürüyorlar. İslam ülkelerini yönetenlerin ve sözde İslam alimlerinin ürkekliği, pasifliği ise çağlara ibret oldu…
Vedat Kahyalar / Her Taraf
1948 den beri devam eden soysuz soykırım 7 Ekim de Aksa Tufanı adlı bir varoluş savaşına dönüştü.
Bu “olmak ya da olmamak” özdeyişiyle özetlenebilecek onur savaşı, hem Müslümanların hem de Dünya’nın turnusolu oldu.
Emperyalist, evangelist, siyonist lanetli katiller, Gazze’de çocukları, kadınları, doktorları, sağlıkçıları, eğitimcileri, gazetecileri, yardım gönüllülerini, her yaştan ve her meslekten sivilleri katledip hastaneleri, ibadet yerlerini, okulları, su ve enerji kaynaklarını bombalayarak bir anlamda uyuyan islâm ümmetini uyandırdılar.
Yapılan katliamlar, hırsızlıklar, zulümler örneği az bulunabilecek vahşet cinsinden oldu.
Bu soykırım, destekçileriyle, karşi çıkanlarıyla tam anlamıyla dünyanın, insanlığın sınavıydı aslında.
İslam aleminin en yoksul ülkesi Yemen, 46 yıldır ambargolarla her türlü olanaklardan mahrum bırakılan İran, Lübnan’da bir dini ve siyasi cemaat olan Hizbullah, Gazze’ye destek olabilmek için büyük çabaları gösterdiler, bedeller ödediler.
İslam aleminin halkları, siyonizm destekçisi markalara boykot uygulayıp, Gazze için yardım organizasyonları yaptılar, çeşit çeşit destek gösterileri yaptılar.
İslam toplumları hükümetlerini harekete geçirebilmek için büyük çabalar gösterildi.
Beklendiği kadar somut destek oldu dersek yalan söylemiş oluruz. İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri bol bol kınamakla yetindiler. İslam ülkelerini yönetenlerin ve sözde İslam alimlerinin ürkekliği, pasifliği çağlara ibret oldu, kötü örnek oldu.
Elbette güzel şeyler de oldu.
Dünyanın en güçlü silah ve para desteğine sahip bir orduya karşı, tünellerde yaşayan, mütevazi füzeler ve hafif silahlarla savaşan yiğitler 2 yıla yakındır direniyorlar, şeytanlara kök söktürüyorlar.
Her dinden ve inançtan milyonlar zulme başkaldırdılar.
Dünya üniversiteleri ve hakları yollara döküldü, meydanları doldurdu. Hristiyan kökenli Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’i uluslararası insan hakları mahkemesine şikayet etti.
Birçok ülkede siyasiler, Stk’lar önemli eylemler, konuşmalar yaptılar. Kendilerini yakanlar, bizzat Filistin’e gelip destek olanlar, canlarını feda edenler oldu.
Gazze destanı sürecinde İslâm, yeniden dünya gençliğinin, dünya milletlerinin ilgisini çekti. Kur’an-ı araştıranlar, İslam’a ilgi duyanlar, müslüman olanlar hayli fazla oldu.
Müslümanlar, Endülüs medeniyetinde bilimin ve aydınlanmanın zirvesindeydi.
Batıda yok edilen o medeniyet ve aydınlanma yeniden düştüğü topraklarda başlayacak gibi.
Gazze insanlığa turnusol olmaya devam ediyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *