Cenin’deki Müslümanların “sürgünü” devam ediyor

Cenin’deki Müslümanların “sürgünü” devam ediyor

Siyonist işgali altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin Mülteci Kampı’ndaki Filistinli Müslümanlar, siyonistlerin dört gündür süren kuşatması ve saldırıları karşısında tahrip edilmiş çamurlu yollarda yürüyerek zorunlu göçe maruz kalıyor. Abbas güçlerinin Cenin’de bir buçuk aydır süren kuşatma ve baskınlarının ardından siyonistler Cenin’e girdi.

Siyonist düşman ordusunun, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin Mülteci Kampı’na uyguladığı kuşatma ve “Demir Duvar” ismini verdiği saldırıları devam ediyor. Saldırılar karşısında 22 Ocak Çarşamba günü 2 bin ailenin kamptan ayrıldığı belirtilirken, dün de Filistinli Müslümanların kamptan zorunlu göçü sürdü. Siyonistlerin saldırılarında şu ana kadar 12 Filistinli can verdi, yaklaşık 50 yaralı olduğu bildirildi.

İşgal ordusunun ayrıca, Gazze’de 19 Ocak’ta ateşkesin başlamasıyla buradan ayrılan “Nahal” isimli tugayını Cenin’e naklettiği belirtildi.

Abbas güçleri Cenin’i kuşatmıştı

Cenin Mülteci Kampı’na İsrail saldırısı Filistin yönetiminin yaklaşık bir buçuk aydır buradaki silahlı unsurları yakalamak için kampa uyguladığı kuşatmanın ardından geldi.

Filistinli, kadın, çocuk, yaşlı siviller, Cenin Mülteci Kampı’nın doğusundaki tepede bulunan çıkışta işgal askerlerinin kontrolünden geçtikten sonra yanlarına alabildikleri birkaç parça eşya ile yürüyerek göç ediyor.

Düşman ordusuna ait iş makinelerinin yolları kazması nedeniyle tahrip olan caddede Filistinli kadın, çocuk, yaşlı, hastalar çamurlu yollarda zorlukla ilerliyor.

Kedisiyle kamptan çıkan Filistinli Necme Mahacne, AA muhabirine, düşman ordusunun saldırılarının 22 Ocak’ta gün boyu devam ettiğini kampta çok sayıda askeri iş makinesinin dolaştığını belirtti. Mahacne, “İsrail askerleri insansız hava araçlarıyla yaptıkları anonslarda sivillere kamptan çıkmaları çağrısı yaptı.” dedi.

Kampın içindeki durumun ağır olduğunu belirten Mahacne, İsrail askerlerinin sabah saatlerinden itibaren kampta sokağa çıkma yasağı uyguladığını belirtti. Mahacne, kedisi Dib’i geride bırakmasının mümkün olmadığını, onun da bir can olduğunu dile getirdi.

Siyonist Hükümet Sözcüsü David Mencer ise düzenlediği çevrim içi basın toplantısında ordunun sivilleri tahliye emri verdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını iddia etti.

Önce Abbas, ardından İsrail

Filistinli Muhammed, kampın açıklarında yaşadığını belirterek buradan kaçanlara yardım etmek, bazı aileleri evinde ağırlamak için geldiğini söyledi. Muhammed, “Durum çok kötü. Gazze’de ne olduysa bize de bu yapılıyor. Öldürüyorlar, tutukluyorlar, yıkıyorlar. Önce Filistin yönetimi bunu yapıyor sonra İsrail bunu yapıyor.” dedi.

Filistinli Cabbar Osman da oğlunun koltuk değnekleriyle kamptan birlikte çıkarlarken İsrail askerlerinin oğlunu kontrol noktasında alıkoyduğunu anlatarak, “Evlerimizde duruyorduk ama çok tehlikeli, çatışma, patlama sesleri geliyordu. Camlardan bakmaya korkuyorduk, etrafta keskin nişancılar var. Nasıl çıkacağımızı bilemiyorduk, bugün kalmama kararı aldık. Kızılhaça, Kızılaya, Sivil Savunmaya, Sivil İletişim Bürosu, kime ulaştıysak yanıt alamadık. Kendi kararımızla çıktık.” ifadesini kullandı.

Aynı şekilde, işgal askerleri, kamptan göçe zorladığı Filistinlileri görüntüleyen basın mensuplarını alandan uzaklaştırıyor.

İsrail gözünü Gazze’den Batı Şeria’ya çevirdi

Hamas ile imzalanan anlaşma gereği 19 Ocak’tan itibaren Gazze’de ateşkes ve karşılıklı esir takası anlaşması uygulamaya girdi. Siyonistler bu tarihten itibaren, işgal altında tuttukları Batı Şeria’da da Filistinli Müslümanlara yönelik şiddet ve baskı uygulamalarını artırdı.

Gazze’de sağlanan ateşkesin ardından işgal ordusunun, siyonist işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin kentine saldırıları ve buradaki mülteci kampına uyguladığı kuşatma dördüncü gününde devam ediyor.

Filistin makamlarının paylaştığı rakamlara göre, düşman ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilerin hareket özgürlüğünü kısıtlayan kontrol noktaları 898’e yükseldi. Batı Şeria’daki Filistinliler, beldeleri ya da kentlerinden ayrılarak başka yerlere gitmek istediğinde kontrol noktalarında saatler geçirmek zorunda kalıyor.

Siyonist işgal altındaki Batı Şeria’nın güneyindeki El Halil kentinde 43 yaşındaki bir kadın kontrol noktası kuyruğunda geçirdiği kalp krizinde hayatını kaybetti.

Siyonist Maliye Bakanı aşırı sağcı Bezalel Smotrich, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze ve Lübnan’dan sonra Batı Şeria’da “güvenlik konseptini” değiştirmeye başladığını, kendi partisinin de girişimiyle bunun “İsrail’in savaş hedefleri arasına hükümet kararı olarak alındığını” kaydetmişti.

İsrail siyasetinde, Gazze’de ateşkese varılmasına yönelik eleştirel açıklamalar yapan hükümet yetkilileri, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin’e düzenlenen baskını desteklemiş, saldırıların günler boyunca devam edebileceğini belirtmişti.

Cenin Mülteci Kampı, düşmanın hedefinde

Cenin Mülteci Kampı ve işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Tulkerim, Tubas kentlerindeki mülteci kampları son yıllarda ve özellikle 7 Ekim 2023’ten itibaren sık sık İsrail ordusu tarafından hedef alınıyor.

İşgal askerlerinin üst üste düzenlediği baskınlar nedeniyle kayıplar yaşayan kamp sakinleri yaralarını saramıyor. Kampa iş makineleriyle giren işgal ordusu, yolları kazıyor, sembol yapıları yerle bir ediyor ve evlere hasar veriyor. Kampta meydana gelen yıkım her geçen gün artıyor.

Siyonist basınında sıkça, “eşek arısı kovanı”, “terörist kuluçkası” şeklinde tanımlanan Cenin ve özellikle buradaki mülteci kampı, Filistin direniş örgütlerinin silahlı kanatlarının yoğun şekilde bulunmasıyla öne çıkıyor.

Filistinli direnişçiler burada tek çatı altında

Filistin siyasi arenasında rekabet içindeki Fetih, Hamas, İslami Cihad gibi fraksiyonların askeri kanatlarının Cenin’de tek çatı altında birlikte hareket ettiği belirtiliyor.

Filistin (Abbas yönetimi) güvenlik güçleri, 14 Aralık’tan itibaren “kanun dışı kişiler” olarak adlandırdığı kişileri yakalama gerekçesiyle Cenin Mülteci Kampı’na saldırı başlatmıştı. Hamas, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve İslami Cihad gibi Filistinli gruplarsa, Filistin yönetim güçlerini, direnişçileri hedef almakla suçlamıştı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *