Esirlerin, Negev Çölü’ndeki “Sede Teman” gibi gizli kamplarda tutuldukları, kötü muamele gördükleri ve özellikle ilk günlerde her türlü ağır ve sistematik işkenceye uğradıkları, sorgu sırasında darbedilme ve ellerinden iple bağlanarak yüksek yere asılma gibi pek çok işkenceye maruz bırakıldıkları bildirildi.

Öldürme, infaz ve sadistçe davranışlar

İsrail makamlarının, halen başta Uluslararası Kızılhaç Komitesi olmak üzere esirleri ziyaret etmek ya da bilgi almak isteyen kurum ya da taraflarla görüşmeyi ve sorgusu biten pek çok esiri serbest bırakmayı reddettiği belirtildi.

Gördükleri muamelenin, İsrail’in esirlere karşı “öldürme, infaz ve sadistçe davranışlarda bulunduğunu” doğruladığı kaydedilen açıklamada, hapishanelerdeki esirlerin maruz kaldıkları menfur suçların kınandığı ve yaşananlardan İsrail ile ABD’nin sorumlu tutulduğu vurgulandı.

Uluslararası Toplum, harekete geçecek mi?

Açıklamada, uluslararası toplumdan İsrail’in savunmasız esirlere karşı işlediği suçlara ilişkin ciddi uluslararası soruşturma başlatması, gizli hapishane ve kamplarının kapılarını uluslararası kurumlar ile avukatlara açması için baskı yapması istendi.

Batılı demokrasilerin himayesindeki işgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ni karadan işgale giriştiği 27 Ekim 2023’ten bu yana aralarında kadın, çocuk ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu binlerce Filistinliyi alıkoydu. Alıkoyduğu Filistinlilerden bir kısmını serbest bıraksa da diğerlerinin akıbeti hala bilinmiyor. Şehid edilmiş olmalarından endişe ediliyor.

Son olarak, Şifa Hastanesi Ortopedi Bölümü Başkanı Dr. Adnan el-Burş, Gazze’de görevi başındayken alıkonulmuş ve İsrail hapishanesinde gördüğü işkence sonucu 19 Nisan’da hayatını kaybetmişti.