Birleşmiş Milletler’de Filistin yönetimine bir sandalye verildi

Birleşmiş Milletler’de Filistin yönetimine bir sandalye verildi

BM’de kabul edilen tasarı ile, Filistin yönetimine, tam üye olmasa da, oylamalara katılamasa da, Genel Kurul oturumlarına, BM organları tarafından düzenlenen toplantılara ve BM konferanslarına katılımını sağlayacak bazı düzenlemeler yapılması kabul edildi. Söz konusu karar Filistin’e tam BM üyeliği hakkı tanımamakla beraber çok sayıda BM üyesinin desteğini göstermesi açısından önem taşıyor. ABD ve 8 ülke tasarıya hayır oyu kullandı.

BM Genel Kurulunda yapılan oylama, BM Genel Kurulu’nda düzenlenen acil oturumda yapıldı. Türkiye’nin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısı, 193 üyeli BM Genel Kurulu’nda 143 “evet” oyuyla kabul edildi. Tasarı 25 “çekimser” oy aldı.

ABD, İsrail, Arjantin, Macaristan, Papua Yeni Gine, Çek Cumhuriyeti, Mikronezya, Papua Yeni Gine, Palau ve Nauru olmak üzere 9 devlet “hayır” oyu kullandı.

Sadece ABD’nin üyeliği veto ettiği vurgulandı

Kararda, “Filistin’in BM Şartı’nın 4. maddesi uyarınca BM’ye üyelik kriterlerini yerine getirdiği ve bu nedenle BM’ye üye olarak kabul edilmesi” gerektiğine dikkati çekildi. ABD’ye atıf yapılarak 18 Nisan’da tek bir üyenin Filistin’in BM’ye tam üyeliğini veto etmesine tepki gösterilen kararda, 12 Konsey üyesinin desteğinin altı çizildi.

BMGK’ye bu çerçevede “olumlu” şekilde tekrar konuyu ele alması tavsiyesinde bulunularak, BM üyesi ülkelerin çoğunluğunun Filistin’in üyeliğine destek verdiği vurgulandı.

Filistin yönetimi toplantılara katılabilecek

Filistin’in Genel Kurul oturumlarına, BM organları tarafından düzenlenen toplantılara ve BM konferanslarına katılımını sağlayacak şekilde bazı düzenlemelerin kabul edilmesi talep edilen kararda, bunun “istisnai olmak kaydıyla ve emsal teşkil etmeyecek şekilde” yapılması istendi.

Ekonomik ve Sosyal Konseye, Filistin “Konseyin üyesi olmadan” söz konusu düzenlemeleri uygulaması çağrısı yapılan kararda, bunun diğer BM organları, özel ajansları ve BM sistemindeki kuruluşlar için de geçerli olması talep edildi.

Kararda Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve devlet kurma hakkı bulunduğuna atıf yapılarak, BM Genel Sekreteri’ne kararın uygulanması için gerekli adımları atması çağrısı yer aldı.

Uluslararası toplumun gecikmeden 1967’de başlayan İsrail işgalini sonlandırmaya ilişkin çabalarını artırması çağrısı yapılan kararda, barışçıl ve kalıcı çözüm için uluslararası hukuk ve ilgili BM kararlarının uygulanması gerektiği belirtildi.

BM Genel Kurul oylamalarına katılamayacak

Karar ekinde Filistin için talep edilen düzenlemelerin bazıları şu şekilde sıralandı:

“Alfabetik sıraya göre üye ülkeler arasında oturma hakkı, Filistin ve Orta Doğu konuları dışında düzenlenen oturumlarda konuşmacı olma hakkı, grup adına açıklama yapma hakkı, teklif ve değişiklik sunma hakkı, teklifleri oylamaya açma hakkı, BM Genel Kurulunun komitelerine Filistin heyetinden üyelerin seçilmesi hakkı, BM konferansları ve uluslararası toplantılara etkin katılma hakkı.”

Karar ekinde “Filistin devleti, gözlemci üye olarak Genel Kurul oylamalarına katılamaz ve BM organlarına aday gösteremez.” ifadesi yer aldı.

Filistin’e tam üyelik verilmedi

Söz konusu karar Filistin’e tam BM üyeliği hakkı tanımamakla beraber çok sayıda BM üyesinin desteğini göstermesi açısından önem taşıyor. “Filistin devleti, gözlemci üye olarak Genel Kurul oylamalarına katılamaz ve BM organlarına kendi ülkesinden aday gösteremez.” ifadesinin, kararın Filistin’e tam üyelik verilmediğini göstermek için koyulduğu düşünülüyor.

Aynı zamanda kararın, “istisnai ve emsal” teşkil etmediğinin vurgulanmasının da daha fazla destek toplamak için karara eklendiği ifade ediliyor.

“Gözlemci” statüsündeki Filistin’in haklarını genişletiyor

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre kabul edilen karar tasarısı, gözlemci statüsündeki Filistin’e ilave haklar tanınmasını sağlıyor. Karar ekinde Filistin için talep edilen düzenlemelerin bazıları, “alfabetik sıraya göre üye ülkeler arasında oturma, Filistin ve Orta Doğu konuları dışında düzenlenen oturumlarda konuşmacı olma, grup adına açıklama yapma, teklif ve değişiklik sunma, teklifleri oylamaya açma, BM Genel Kurulu’nun komitelerine Filistin heyetinden üyelerin seçilmesi, BM konferansları ve uluslararası toplantılara etkin katılma hakkı” olarak sıralanıyor.

Öte yandan Filistin devleti, gözlemci üye olarak Genel Kurul oylamalarına katılamayacak ve BM organlarında aday gösteremeyecek.

Filistin’in BM’ye tam üyelik ve daha fazla devlet tarafından tanınmaya yönelik çabaları da devam ediyor. Bir ülkenin BM’ye tam üye olmasıyla diğer devletler tarafından tanınması ise farklı anlamlara geliyor. BM’ye üye olan bir devleti diğerlerinin tanıma zorunluluğu olmaması gibi, diğer devletler tarafından tanınan bir devletin BM üyesi olmaması da söz konusu olabiliyor.

Bu duruma İsviçre örnek gösteriliyor. İsviçre, birçok devlet tarafından daha önceden tanınmasına rağmen BM’ye 2002’de üye olmuştu.

Halihazırda BM üyesi 193 ülkeden 139’u Filistin’i devlet olarak tanıyor.

Filistin’in üyelik başvurusu

Filistin, 2011’de de BM’ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK’de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM’de “daimi gözlemci statüsü” almıştı.

Filistin yönetiminin BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan’da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e mektup göndererek üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Guterres de 3 Nisan’da BMGK’ye mektup yazarak Filistin’in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı.

BMGK ise 8 Nisan’da Filistin’in talebini Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi’ne iletmişti. BMGK’ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu.

Bunun ardından Cezayir, 18 Nisan’da Filistin’in üyeliği için BMGK’ye karar tasarısı sunmuştu. Karar tasarısı, ABD tarafından veto edilmiş, İngiltere çekimser kalmayı tercih etmişti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *