Pakistanlı siyasetçi ve “Özgür Gazze” hareketi lideri Muştak Ahmet Han, İslam işbirliği Teşkilatının (İİT), Gazze’de yaşanan insanlık dramını durdurmak için her türlü seçeneği kullanması gerektiğini söyledi. Muhammed Ali Cinnah’ın İsrail için “batının gayrımeşru çocuğu” ifadesi kullandığını hatırlattı.
Pakistanlı eski senatör ve Güney Asya ülkelerinde faaliyet gösteren “Özgür Gazze” hareketine liderlik eden Muştak Ahmet Han, AA muhabirine, küresel sistemin İsrail’e karşı yaptırımsız kalması ve İsrail’in savaşı uzatma arzusu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Han, İsrail saldırganlığının engellenememesinin dünyadaki diğer mazlum halkların yaşadığı zulmü artırma potansiyeli taşıdığını bildirerek, “Bu çok tehlikeli bir durum. Gazze artık dünyadaki zulme ve adaletsizliğe karşı mücadele etmek isteyen insanlar için bir değişim aracı haline geldi. Dolayısıyla bunu durdurmak Rohingya, Keşmir ve Filipinler başta olmak üzere dünyanın diğer yerlerindeki mazlum halklara huzur verecektir. Aslında bu savaşı Filistin halkı kazandı. İsrail hiçbir askeri hedefine ulaşamadı. Bu yüzden İsrail’in savaşı uzatması ve bu uygulamaya son verilmemesi dünya barışını tehlikeye atmaktadır.” dedi.
Gazze’de 200 günden uzun süren bir soykırımı tüm dünyanın canlı yayında takip ettiğini ve bunun tarihte bir ilk olduğunun altını çizen Han, tüm dünya halklarının gözü önünde işlenen soykırıma karşı Birleşmiş Milletler (BM) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi uluslararası örgütlerin sadece retorik üretmekle yaptırım uygulamadığını ifade etti.
Han, İİT ülkelerinin zengin kaynaklara sahip olduğunu, dünyada büyük bir nüfus teşkil ettiğini ve büyük bir askeri gücü bünyesinde barındırdığını anlatarak, “Bu soykırımı durdurmak en başta İİT’nin sorumluluğu. Ancak İİT gerçekten soykırımı durdurma isteğinde samimi ve ciddi olmalı. İsrail’le ticari ilişkiler, yakıt geçişi ve diplomatik ilişkilerin askıya alınması gibi çok fazla kullanabilecekleri seçenek var.” diye konuştu.
“BM büyük güçlerin hedefleri doğrultusunda kullandığı bir örgüt”
İİT üyesi özellikle bazı çevre ülkelerin İsrail saldırganlığını durdurmak yerine bu soykırımda İsrail’in destekçisi pozisyonunda olduğunu kaydeden Han, Husilerin Kızıldeniz’deki gemi trafiğini engellemeye yönelik saldırılarının ardından Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın kara yolundan ticaret ikmal rotası oluşturması ve Ürdün’ün 13-14 Nisan’da İran’ın İsrail’e yönelik hava saldırılarını engellemesini bu duruma örnek olarak gösterdi.
Türkiye’nin Filistin konusundaki pozisyonun daha iyi olduğunu ve insanların Türkiye’den beklenti içerisinde olduğunu söyleyen Han, Türkiye’nin keskin bir diplomasi ile soykırımı durdurmaları ve daha iyi bir dünyaya öncülük etmeleri için Müslüman ülkeleri sürece dahil etmeyi başarmasını istedi.
Müslüman ülkelerin sahip olduğu yumuşak gücü kullanma noktasında ciddi olması ve somut adımların atılması gerektiğini söyleyen Han, İsrail’le ticaretin sonlandırılması ve ürünlerin boykot edilmesi, hava sahası ve deniz yollarının kullanıma kapatılması ve İsrail’e petrol arzının durdurulmasının bu adımlara örnek gösterilebileceğini ifade etti.
Batının gayrımeşru çocuğu
Han, Pakistan’ın Filistin’le olan tarihi bağlarının çok güçlü olduğunu ve ülkenin kurucu lideri Muhammed Ali Cinnah’ın daha Pakistan yeni kurulmuşken İsrail’i Batı’nın “gayrımeşru çocuğu” olarak nitelendirdiğini hatırlatarak, Pakistan’ın Filistin-İsrail meselesinde kurucu kodları ve tarihi duruşuna göre hareket ederek daha güçlü bir duruş ortaya koyması gerektiğini vurguladı.
Han, sözlerini şöyle tamamladı:
“BM demokratik bir örgüt değil ve bu örgütü büyük güçler, jeo-stratejik hedeflerini gerçekleştirmek için kullanıyor. ABD, İsrail’i politik, finansal ve askeri yönden destekliyor. Avrupa Birliği de aynı şekilde. Ayrıca ABD veto yetkisini kullanarak İsrail’İ BM’de koruma altına almış durumda. Bu nedenle İİT üyesi ülkelerin birlik içerisinde olmaları ve bu şekilde hareket etmeleri gerekiyor. Bunu sağladıkları takdirde Müslüman ümmetin bir parçasına karşı yürütülen soykırımı durdurabilirler.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *