Siyonist lider Joe Biden, ABD geneline yayılan kampüs olaylarıyla ilgili olarak ilk kez Beyaz Saray’da kameralar karşısına geçerek süreci değerlendirdi. Siyonist rejime verdiği koşulsuz destek dolayısıyla eleştirilen ve kampüs olaylarında yoğun biçimde tepki gösterilen ABD’nin, İsrail ve Orta Doğu’ya yönelik politikasının değişip değişmediği sorusuna Biden, “Hayır” yanıtını verdi. Biden, kampüs olaylarının İsrail’e desteklerini etkilemediğini dile getirdi.

Biz medeni bir toplumuz!

Öğrencilerin ifade özgürlüğünün her zaman saygı duyulması gereken bir alan olduğunu öne süren siyonist başkan, ancak şiddet içeren olaylara dönüşen hiçbir şeye de izin verilmeyeceğini söyledi.

Biden, “Amerikan halkının sesi gerçekten duyuldu, barışçıl gösteriler Amerikalıların önemli olaylara nasıl tepki verdiğinin en güzel örneklerinden biridir. Fakat biz kanunsuz bir ülke değiliz, medeni bir toplumuz ve düzen üstün gelmeli.” şeklinde konuştu.

Polisin uyguladığı şiddet

Biden, bazı kampüslerdeki olayların şiddet sınırını geçtiğini belirtti.

Bazı kampüslerde polisin şiddet uyguladığı öğrenciler ve öğretim üyeleriyle ilgili tartışmalara ilişkin Biden, ABD’nin otoriter bir ülke olmadığını ve gösteri yapanların bastırılmadığını savundu. Şiddet içeren herhangi bir eyleme alan açmayacaklarını vurgulayan siyonist lider şu ifadeleri kullandı:

“Şiddet içeren gösterilere müsaade yok, barışçıl olanlara var. Eğer şiddet olursa bu kanunlara aykırıdır. Mülke zarar vermek barışçıl bir gösteri değildir, kanuna aykırıdır. Vandalizm, izinsiz mülke girmek, camları kırmak, kampüsleri kapatmak, dersleri ve mezuniyet törenlerini zorla iptal ettirmek, bunların hiçbiri barışçıl gösteriler değildir.”

Bir toplumda bir konuda farklı düşünen insanların bunu ifade etmesinin demokrasinin gereği olduğunu dile getiren Biden, bununla beraber bu durumun “başkalarının haklarını reddetmek” anlamına gelmemesi gerektiğini söyledi.

Biden, bazı eyaletlerde kampüs olaylarını bastırabilmek için Ulusal Muhafızların göreve çağrılıp çağrılmamasının tartışıldığının hatırlatılması üzerine, buna gerek olmadığını belirtti.

Amerikan medyasına yansıyan haberlere göre, ülke genelindeki kampüs olaylarında 18 Nisan’dan bu yana 1800’den fazla kişi gözaltına alındı.

Protestolarda en az 2 bin kişi gözaltına alındı

Siyonist rejimin hamisi ABD’nin en prestijli yüksek öğrenim kurumları dahil onlarca üniversite kampüsünde 18 Nisan’dan bu yana, siyonist rejimin Gazze’deki sivillere yönelik saldırıları ve ABD’nin siyonist rejime sağladığı koruma protesto ediliyor.

Associated Press’in (AP) kendi kaynaklarını kullanarak elde ettiği bilgilere göre, bu protestolarda aralarında birçok öğretim görevlisi ve profesörün de bulunduğu en az 2 bin gösterici gözaltına alındı.

Üniversite yönetimlerinin baskısı ve polis müdahalesi

Ülkenin dört bir tarafındaki üniversite kampüslerinde kurulan Gazze ile dayanışma kampları, üniversite yönetimlerinin baskısı ve polisin sert müdahalesiyle dağıtılırken, California eyaletindeki üniversite kampüsleri, son 24 saatte en çok hareketliliğin yaşandığı protesto alanlarından oldu.

Los Angeles California Üniversitesi’nde (UCLA), günün erken saatlerinde özel polis birliklerinin öğrencilere müdahalesinde “kaotik sahneler” yaşandı. Eyalet polisi, UCLA’daki polis baskınında en az 200 kişinin gözaltına alındığını ve bu kişilerin Los Angeles merkezindeki ilçe hapishanesinde tutulduğunu açıkladı.

New Hampshire, Kuzey Arizona ve Tulane üniversitelerinde de protesto kampları dağıtıldı, öğrenciler gözaltına alındı.

Gazze ile dayanışma kamplarının öncüsü olan New York’ta, Columbia Üniversitesinden sonra City College, Stony Brook, Buffalo ve Fordham üniversitelerindeki protestolarda da eylemciler polisin sert müdahalesiyle dağıtıldı.

İsrail yanlılarının saldırısı

Polis, Gazze ile dayanışma kampını dağıtmaya çalışırken UCLA öğrencileri, İsrail yanlısı bir grubun kendilerine yaptığı saldırıyı hatırlatarak güvenlik güçlerine, “Dün gece neredeydiniz?” diye sordu.

Filistin destekçisi öğrenciler, polise, kesici alet, çekiç ve taşlarla saldıran İsrail yanlılarına karşı neden korunmadıkları ve saldırganların neden gözaltına alınmadığı sorularını yöneltti.

UCLA’da dün gece İsrail yanlısı maskeli grubun kampüsteki çadır alanına saldırmasıyla tansiyon yükselmiş, polisin olaya müdahale etmesi saatler almıştı.

Müslüman Halkla İlişkiler Konseyi yetkilisi Rebecca Husaini, düzenlediği basın toplantısında, “Toplumun, polisin kendilerini koruduğunu, başkalarının onlara zarar vermesine izin vermediğini hissetmesi gerekiyor.” ifadesini kullanmıştı.

Amerikan Üniversite Profesörleri Birliğinin Columbia Üniversitesi şubesi de sosyal medyadan paylaştığı basın açıklamasıyla, kampüste Filistin’e destek veren öğrencilerin dağıtılması için New York Polis Departmanını müdahaleye çağıran okul yönetimini kınamıştı.