Allan Nairn, ‘Endonezya tarihin en büyük katliamlarına adı karışan ve uzun süredir ABD’nin himaye ettiği General Prabowo Subianto ülkesinde tekrar iktidara gelebilir. Bu Endonezya’ da ‘faşist bir diktötörün’ yeniden ülkeyi yönetmesi anlamına geliyor.’ diye yazmış Şubat seçimlerinden önce hazırladığı dosyada.

Makaleyi yazan The İntercept yazarı Allan Nairn kendisinin daha önce general ile iki kez röportaj yaptığını yazdı; ‘Bana “Endonezya demokrasiye hazır değil” dedi. Ülkenin “iyiliksever, otoriter bir rejime” ihtiyacı olduğunu söyledi’. Yazıdan öğreniyoruz ki general Prabowo bundan önce, iki defa başarısız darbe girişiminde bulunmuş.

DEVLET AYGITI ONUN YANINDA

Bugünkü Endonezya’daki durumu yazar makalede şöyle anlatıyor; ‘Ancak bugün arkasında, daha önce yardımcılarıyla generalin savaş suçları davasını özel olarak tartışmış olan ve Jokowi olarak bilinen görevden ayrılan sivil Başkan Joko Widodo’nun harekete geçirdiği devlet aygıtı var. Devlet gücünün kaldıraçları kampanyada merkezi bir rol oynuyor. Yerel yetkililer generali desteklememeleri halinde soruşturmayla tehdit ediliyor. Ülkenin dört bir yanında ordu ve polis, insanlardan Prabowo’ya oy vermelerini istiyor; bu direktif, onların insafına kalmış en yoksul insanlar için özel önem taşıyor. Hükümet tarafından dağıtılan pirinç ve yemeklik yağ torbaları ülkenin her yerinde Prabowo çıkartmalarıyla görülüyor. İhtiyaç sahibi aileler bazen bunları Prabowo’nun kampanya ofislerinden almak zorunda kalıyor’.

SUHARTO’NUN DAMADI ÜLKENİN EN ZENGİN AİLESİNİN ÇOCUĞU

Peki General Prabowo’ nun gücü nerden geliyor? Yazıda ortaya koyulan porte bunu açıklar nitelikte; ‘Zengin bir bankacı ailenin varisi olan Prabowo, yüzbinlerce dönümlük plantasyon, madencilik ve endüstriyel mülkün sahibidir. Endonezya’yı 32 yıl boyunca yöneten merhum diktatör General Suharto’nun(*) damadıydı.’

AMERİKA’NIN SARIŞIN ÇOCUĞU

Doğu Timor’ da katliamların baş sorumlusu komutanlardan biri olduğunu belirtilirken yazıda general kendisini ‘Amerika’nın sarışın çocuğu’ olarak tanımladığı yazıyor. Allan Nairn ‘Katliamlar, işkenceler ve kayıplar gerçekleştirirken ABD ile el ele çalıştı; o kadar yakın çalıştı ki,’ dedikten sonra bunu generalin ağzından şu sözlerle duyduğunu anlatıyor; ‘Bana arkadaşlarım ‘Amerikalı’ diye alay ederlerdi’.

ABD’DE EĞİTİLDİ

Allan Narin, Prabowo’ nun kendisine Savunma İstihbarat Teşkilatı da dahil olmak üzere Pentagon ile yaptığı çalışmalar hakkında ayrıntılı olarak konuştuğunu yazıyor. Pentagon belgelerine göre ABD birliklerini Endonezya’ ya Prabowo getirmiş. Endonezya’ nın olası bir istila girişimine karşı Amerikan planlarının da hazırlandığını, bu gizli operasyonların söz konusu durumu keşif mahiyetinde olduğunu, Prabowo gazetecinin kendisine söylemiş.

GAZETECİ DE NASİBİNİ ALMIŞ

Allan Nairn 1980 yılından bu yana orta Amerika ile ilgili haberer yapan bir gazeteci. Onun katliam dönemlerinden tanıyor. Cruz mezarlığı, 12 Kasım 1991’de Endonezya ordusu en az 271 Timorlu sivili öldürdü. ‘Olayları protesto sırasında kalabalığa doğru yürürken onları engellemeye yönelik başarısız girişimimin ardından askerler, ABD tarafından sağlanan M16’larının dipçikleriyle kafamı kırdılar’ diyerek anlatıyor Narin. Bu konuda generalin görüşleri hayli ilginç ; ‘Prabowo bana, Santa Cruz’un “aptalca” bir operasyon olduğunu, çünkü ordunun bunu benim ve hayatta kalan diğer dış tanıkların önünde gerçekleştirdiğini söyledi. Santa Cruz bizi politik olarak öldürdü. Yenilgiydi.”

SUİKAST, ŞANTAJ, ÖZEL HARP TAKTİKLERİ; PRABOWO’D NE ARARSAN VAR PORTRESİ

Endonezya tarihinin ‘kanlı dönemlerinin’ tanığı ve planlayıcısı bir portre çıkıyor gazeteci Nairn’nin kaleminde. Yıl 1998 Suharto zor durumda. Protestolar had safhada. Prabowo devreye giriyor. 13’ü ortadan kaybolan 24 aktivisti kaçırıyor. Çinli vatandaşlarda öfekeye yol açan bu kaçırma olayı beraberinde cinayet, kundakçılık ve tecavüz kampanyasına yol açıyor. ‘Aynı anda 128 yangın çıktı’ diye açıklaması var generalin. ‘Bu bir operasyondu planlanmış tetiklenmiş ve kontrollü’ diye yaptıkları sabotajları gazeteciye saklamadan açıklamış. Tüm bunlara rağmen Protestolar bastırılamadı ve Suharto düştü. 70 saat içinde Prabowo başarısız bir darbe girişiminde bundu. Prabowo boş durmadı Endonezya’ nın bir eyaleti olan Aceh’ de sivillerin öldürülmesi olaylarına da karıştı.

BEN MUSOLINI’YİM DEDİ IŞİD BAYRAĞI SALLADI

Kendisini 2024 yılında başkan adayı olarak görüyoruz. ‘Benito Mussolini’ olarak kendini tanıtıyor. Bir stadyumda tezahüratlar eşliğinde bir atın üzerinde bildirilmiş. SS kostümü de giymiş. Yıl 2017 İslam Devleti’ne bağlı sokak milisleri ile birlikte bir darbe girişiminde daha bulunuyor. 2019 yılında yeniden başkanlığa aday olduğunda radikal İslam örgütü ‘Pembela İslam Cephesi’ taraftarları onun mitinginde DEAŞ bayrakları sallıyorlardı. Kendisini ‘Endonezya’daki İslami Devlet Başkanı’ olarak tanımlıyordu.

Allan Narin bugün general Prabowo’ nun çok farklı bir tanıtım yaptığını yazıyor; ‘Ancak bu sefer Prabowo rotayı değiştirdi. Reklamlarda ve televizyonda kendisini sevimli bir çizgi film karakteri olan gemoy olarak tanıtıyor’

KENDİSİNİ MAĞLUP EDEN BAŞKAN İLE KOL KOLA

Bu ilginç hikayenin sonu daha da anlaşımaz bir durumda; ‘Prabowo’nun nihayet iktidara gelmenin eşiğinde olmasının ana nedeni, mevcut Endonezya başkanından aldığı koşulsuz destektir. Bu dinamik pek çok insanı şaşırttı çünkü 2014 ve 2019’da Prabowo’yu mağlup eden kişi, katliamdan sağ kurtulanların ve insan hakları savunucularının desteğiyle iktidara gelmişti. Jokowi diktatörlüğe geri dönmeme konusunda açıkça konuştu ve yönetimi perde arkasında Prabowo ve diğer generallerin savaş suçlarından yargılanmasını tartıştı, ancak bu girişim hiçbir zaman meyve vermedi. Prabowo ve generallerin sürekli baskısı altında Jokowi’nin tutumu gelişiyor. Yavaş yavaş ülke içi baskıyı artırdı ve sonunda kendi çıkarları ile onların çıkarları birleşti. Jokowi, Prabowo’yu yargılamak yerine onu hükümete soktu ve Prabowo’yu savunma bakanı yaptı.

Kaynak: The Intercept

(Odatv.com)