Küresel inşaat sektöründe Türkiye Çin’in ardından ikinci durumda

Küresel inşaat sektöründe Türkiye Çin’in ardından ikinci durumda

Küresel anlamda en çok iş yapan ilk 250 müteahhitlik şirketi sıralamasında Türkiye’nin 40 firmasıyla Çin’in ardından ikinci sırada yer aldığı ve küresel pazardan yüzde 4,5 gibi bir pay aldığı belirtilirken, birinci sıradaki Çin’in payı ise yüzde 30 civarında bulunuyor.

MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu ile Uluslararası Ekonomik ilişkiler Komisyonu tarafından düzenlenen, uluslararası müteahhitlik sektörünün geleceği üzerine önemli konuların ele alındığı ve sektördeki önemli oyuncuların bir araya geldiği “Uluslararası Müteahhitlik ve Finans Zirvesi” MÜSİAD Genel Merkezi’nde başladı.

Zirvenin açılışında Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, uluslararası müteahhitlik sektörünün öneminden bahsederek, zirvenin sektörün geleceğine ışık tutacağını anlattı. Bakanlık olarak uluslararası müteahhitlik sektörü ile çok yakın çalıştıklarını, sektörün, dış ticaretteki yükselişin önemli bir aktörü olduğunu vurgulayan Ağar, yurt dışı müteahhitlik sektörünün hizmet gelirine doğrudan katkısı ve işçi gelirleri sayesinde ülkeye döviz girdisi sağlaması gibi pozitif etkileri olduğunu dile getirdi. Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türk müteahhitlik sektörü 50 yıllık yurt dışı serüveninde küresel bir marka haline gelmiş, ortaya koyduğu projelerle tüm dünyanın güvenini kazanmış ve sayısız başarılara imza atmıştır. Bu başarıların birçoğunu da çok zor şartlar altında çalışarak bileğinin hakkı, alnının teriyle elde etmiştir. Hali hazırda Türkiye, küresel anlamda en çok iş yapan ilk 250 müteahhitlik şirketi sıralamasında 40 firmasıyla Çin’in ardından ikinci sıradadır. Küresel pazardan ise yüzde 4,5 gibi bir pay almaktayız.”

Özgür Volkan Ağar, Türk müteahhitlik sektörünün dünyadaki siyasi ve ekonomik dalgalanmalara karşın başarılı performansını sürdürdüğünün altını çizerek, “Yurt dışı müteahhitlik sektörümüz 2022 yılında elde edilen 20 milyar dolarlık toplam proje bedelini 2023’te yaklaşık 28 milyar dolara yükseltmiştir. Geçmişten günümüze üstlenilen toplam proje sayısı 12 bini aşmış, üstlenilen projelerin toplam değeri ise 507 milyar dolara erişmiştir.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin inşaat malzemeleri üretiminde ve ihracatında en üst sıralarda yer aldığına dikkati çeken Özgür Volkan Ağar, müteahhitlik sektörünün yurt dışındaki başarısının Türk inşaat malzemeleri için de önemli bir ivme kazandırdığını söyledi.

Ağar, Türk müteahhitlerinin yurt dışında üstlendikleri yıllık iş hacminin 2006’dan bu yana istikrarlı olarak 20 milyar doların üzerinde seyrettiğini kaydederek, “Hedefimiz orta vadede bu rakamı 30 milyar doların üstüne taşımak ve bu seviyede de istikrarı yakalamak olmalıdır.” ifadesini kullandı.

Mevcut dünya konjonktüründe firmaların önünün açılması için gereken koşulları sağlamak noktasında sektör temsilcilerinin her zaman yanlarında olduklarını ifade ederek, Türk Eximbank tarafından sağlanan kredi imkanlarının son yıllarda önemli bir gelişme gösterdiğini belirtti.

“Üçüncü ülkelerde işbirliğine yönelik organizasyonlarımıza devam ediyoruz”

Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, Türk Eximbank’ın yurt dışındaki müteahhitlik hizmetleri noktasındaki rolünün her geçen gün arttığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Finansman seçeneklerimizi genişletebilmek için finansman imkanları güçlü ülkelerle işbirliklerimizi de yoğunlaştırmaktayız. Üçüncü ülkelerde işbirliğine yönelik ortak organizasyonlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Japonya ve İngiltere ile başarılı bir şekilde yürüttüğümüz işbirliği çalışmalarını daha da geliştirmeyi amaçlıyoruz. Benzer bir şekilde yine finansman imkanları yüksek olan ülkelerin firmaları ile bir arada ortaklaşa üçüncü ülkelerde işbirlikleri için ülkeler nezdinde çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürmekteyiz.”

“Yaklaşık 502 milyar dolarlık toplamın 452 milyar doları son 21 yılda”

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı da zirvede Türk müteahhitlik ve inşaat sektörünün uluslararası alanda daha etkili bir konum elde etmesi amacıyla önemli paydaşları bir araya getirmenin yanı sıra uluslararası projelerin gerçekleştirilmesi için kritik öneme sahip temel unsurları da kapsamlı şekilde ele alacaklarını aktardı.

İnşaat sektöründe Türkiye’nin son yıllarda büyük bir atılım yaptığını dile getiren Asmalı, “Yurt dışı müteahhitlik sektörü 2023 yılını 27,4 milyar dolar gibi büyük bir proje değeriyle kapatırken; ülkemiz inşaat sektörünün 1972 yılından bu yana 135 ülkede üstlendiği projelerin toplam değeri yaklaşık 502 milyar dolar gibi devasa bir boyuta ulaşmıştır.” diye konuştu.

Asmalı, 50 yılı aşan süreç boyunca toplam 12 bin 71 projeyle üretilen yarım trilyon dolarlık değerin Türkiye’nin bu alandaki öncü konumuna işaret ettiğini kaydederek, “Yaklaşık 502 milyar dolarlık bu toplamın 452 milyar dolarlık çok büyük miktarının son 21 yılda üretilmesi ise yurt dışı müteahhitlik sektörünün son yıllarda yaptığı atılımı gözler önüne sermektedir.” ifadelerini kullandı.

ENR Dergisinin en büyük 250 müteahhitlik firması listesinde Türkiye’nin uzun yıllardır 40-45 firmayla yer alarak sektörün en büyük ikinci aktörü olduğunu anımsatan Asmalı, zirvede Türkiye’nin pazar payının nasıl artırılacağına kafa yoracaklarını ve fikir alışverişinde bulunacaklarını bildirdi.

“İleri teknolojilerden ve stratejik ortaklıklardan yararlanacağız”

MÜSİAD Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Fahrettin Oylum ise zirvede, uluslararası müteahhitlikte başarı için hayati önem taşıyan 4 ana aktör arasındaki işbirliğinin önemini vurgulamak amacıyla bir araya geldiklerini söyledi.

Sektörün ana bileşenlerini bir araya getirerek uluslararası müteahhitlik alanında önemli adımlar atılabileceğini dile getiren Oylum, “Aktörlerin dikkatli bir şekilde işbirliği yapması, projelerin başarılı bir şekilde uygulanması, verimlilik, kalite ve uzun vadeli sürdürülebilirliğin sağlanması açısından hayati önem taşımaktadır.” diye konuştu.

Oylum, “İleri teknolojilerden ve stratejik ortaklıklardan yararlanarak, küresel müteahhitlik sektöründe öncü olmaya, sürdürülebilir büyüme ve mükemmellik dolu bir geleceği oluşturmaya hazırız.” dedi.

“Hedef 70 milyar dolar”

MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Cemil Yüksekdağ da uluslararası müteahhitlik ve müşavirlik projelerinde, paydaşları doğru bir kurguyla bir araya getirdiklerinde mevcut iş hacmini, kaldıraç etkisiyle çok daha yukarı taşıyabileceklerine inandıklarını aktardı.

Zirvede, uluslararası müteahhitlik yetkinliğine sahip firmaları, ülkelerindeki projelere Türk şirketleri davet edebilecek diplomatik misyon temsilcilerini, uluslararası projelere finansman imkanı sağlayan yatırım bankalarıyla fonları ve müşavirlik firmalarını bir araya getirerek, doğru stratejiyle başarılı projeler gerçekleştirilmesi için önemli bir adım attıklarını anlattı.

Yüksekdağ, Türkiye’nin yılda yaklaşık 30 milyar dolarlık yapı malzemeleri ihracatı yapan bir ülke konumunda olduğunu kaydederek, yurt dışında üstlenilen projeler sayesinde hem hizmet hem de mal ihracatının arttığına değindi. İnşaat firmaları için yeni hareket alanının yurt dışı projeleri olabileceğine işaret eden Yüksekdağ, sözlerini şöyle tamamladı:

“Her ülkenin kendine göre barındırdığı fırsatlar ve riskler mevcuttur. İç pazarda iş yapan müteahhitlerimizi, konfor alanından çıkarak bu fırsatlardan istifade etmeye davet ediyorum. Uluslararası müteahhitlik pazarında yüzde 5 pay sahibi olan Türk Müteahhitlerimizin birazdan konuşacağımız vizyonlarla bu payı 70 milyar dolara çıkartmak çok yakın bir hedeftir. Bizler de buna hizmet etmek için tüm gücümüzle çalışacağız. 2030 yılında hedef 70 milyar dolar.”

“Türk müteahhitliği artık dünyada bir marka haline geldi”

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, Türk müteahhitliğinin artık dünyada bir marka haline geldiğini belirterek, “Firmalarımız ağırlıklı olarak Avrasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde çalışıyor, Sahra Altı Afrika bölgesindeki faaliyetlerimizi de her geçen gün artırıyoruz.” dedi.

Zirvede konuşan TMB Başkanı Eren, Türk inşaat sektörünün bugün sahip olduğu küresel rekabet gücünün yarım asırlık bir yolculuğun ardından mümkün olduğunu dile getirdi.

Son yıllarda yaşanan salgın ve Rusya-Ukrayna savaşının neden olduğu olumsuz ekonomik koşulların dünyayı, bölgeyi ve sektörü etkilediğini belirten Eren, “Buna ilave olarak 2020-2022 dönemindeki Suudi Arabistan ve BAE ile olan 3 yıllık siyasi soğukluk ve ambargo dönemi, üstlendiğimiz yıllık proje tutarlarında düşüşler yaşanmasına neden oldu. Tüm bu olağanüstü koşullara rağmen, firmalarımız yurt dışına yönelik faaliyetlerine hız kesmeden devam ettiler, yurt içinde ‘ekonominin lokomotifi’, yurt dışında ise ‘dünyayı inşa eden’ müteahhitler olarak üzerlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye gayret ettiler.” diye konuştu.

Erdal Eren, Türkiye’nin en büyük pazarı olan Rusya ile ilişkilerin muhafaza edilip geliştirildiğini, Ukrayna’nın yeniden inşasında yer alınması amacıyla çalışmaların yürütüldüğünü anlatarak, “Şimdiye kadar 102 milyar dolar, yani toplam iş hacmimizin yüzde 20’sini Rusya’da yaptığımızı dikkatinize sunmak isterim.” ifadelerini kullandı.

Son dönemde yaşanan olumsuz gelişmelere karşın Türk müteahhitlik firmalarının mart sonu itibarıyla 136 ülkede, 507 milyar dolar tutarında 12 binin üzerinde proje üstlendiğini dile getiren Eren, şunları kaydetti:

“Türk müteahhitliği artık dünyada bir marka haline geldi. Firmalarımız ağırlıklı olarak Avrasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde çalışıyor, Sahra Altı Afrika bölgesindeki faaliyetlerimizi de her geçen gün artırıyoruz. Avrupalı dev inşaat firmalarının rekabetçi gücümüzden korkup önümüze şimdiye kadar çıkardıkları engelleri de yıllar içinde zorlayarak aşmış bulunuyoruz. Artık Romanya, Makedonya, Slovenya, Polonya gibi Doğu Avrupa ülkelerindeki çoğu altyapı projelerini bizler yapıyoruz.”

Erdal Eren, Basra Körfezi’nden Türkiye’ye kara ve demir yolu ağıyla ulaşacak Kalkınma Yolu Projesi’nde atılacak adımların da önemine işaret etti. Kısa vadede 30, orta vadede 50 ve daha sonra ortalama 100 milyar dolar yurt dışı yıllık yeni proje hedefine ulaşmak istediklerini belirten Eren, yaşadıkları sorunlara ilişkin bilgi verip, bunları teminat mektubu, kredi ve işçi sorunu şeklinde sıraladı.

“Ortak iş yapma kültürü özellikle inşaat sektöründe son derece önemli”

Limak Şirketler Grubu Onursal Başkanı Nihat Özdemir de müteahhitlikte eğer altyapı işleri yapılıyorsa büyük projeleri üstlenebilmek için ortaklık kurulması gerektiğine vurgu yaptı.

Nihat Özdemir, “Hem işin uzmanı firmalarla çalışmalısınız hem de finansal olarak riskinizi azaltmak zorundasınız. Bizim içinde bulunduğumuz pek çok proje, büyüklük bakımından kolay kolay tek bir firmanın altından kalkmasına maalesef olanak sağlamıyor. Bu yalnız Türkiye’mizde, yalnız bizler için değil, bugün dünyadaki bütün büyük projelerde tek başına bir firmayı görmeniz mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

Ortak iş yapma kültürünün özellikle inşaat sektöründe son derece önemli olduğunun altını çizen Özdemir, “Büyük projelerde ancak gerekli bilgiyi, deneyimi, kuvvetli yönleri aynı potada eritebilen ortaklıklar bu işleri yapabilir. Bu süreçte ise bizim için en kıymet verdiğimiz şey, ortaklıkların birbirine öğrettikleri.” diye konuştu.

Türk müteahhitlik sektörünün dünyada adından söz ettirdiğini belirten Özdemir, “Uluslararası müteahhitlik anlamında uzun süredir ikinci sırada yer alıyorsak, bunda kaliteli iş yapmanın yanında özellikle Türk firmalarının hızlı konsorsiyum kurma kabiliyeti, hızlı karar alma, hızlı hareket edebilme ve kolay uyum sağlama özellikleri çok büyük önem sağlamaktadır.” değerlendirmesini yaptı.

İnşaat sektöründe hala çok büyük bir potansiyel bulunduğunu dile getiren Nihat Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:

“Özellikle Körfez Bölgesi, Suudi Arabistan’da çok büyük altyapı ve şehirleşme projeleri var. Türk müteahhitleri olarak bunların pek çoğunu yakından takip ediyoruz. Birçoğunda da hem yerelden hem de Türkiye’den ortaklıklarla hareket ediyoruz. Bu bizim gücümüzü daha da artırıyor. Yeni bir ülkeye girerken mutlaka iyi bir yerel ortakla hareket etmek sizler için çok daha yararlı olacaktır. Yerel ortaklar, yabancısı olduğunuz bir coğrafyaya uyum sağlama açısından süreci kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır. Avrupa’da ve Amerika’da altyapı eskiyor ve müthiş bir yenileme ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Özellikle havalimanları, yollar, ulaşım altyapısı, statlar yenileniyor. Bu da sektörümüze olan ilginin devam edeceğini gösteriyor.”

“Türk inşaat sektörünün bir başarı hikayesi var”

Zirve kapsamında düzenlenen “3.⁠ ⁠Ülke Proje Finansmanı: İnşaatın Ötesinde Ekonomik Perspektifler” başlıklı panelde, İslam Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Walid Abdelwahab, ICBC Genel Müdür Yardımcısı Halit Döver, Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Eyüp Vural Aydın ve Eximbank Proje Finansmanı Direktörü Hatice Ürkmez konuştu.

İslam Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Abdelwahab, Türk inşaat sektörünün dünyada önemli bir konumda olduğunu belirterek, “Türk inşaat sektörü, ufku genişletiyor, teknolojiyi çok iyi kullanıyor, yeniliklere açık ve yarım asrı aşan bir başarı hikayesi var.” dedi.

Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Eyüp Vural Aydın da özel sektör finansmanının projelere dahil edilmesinin önemine değinerek, kamu ile özel sektör işbirliğinin projelere birçok açıdan fayda sağladığını anlattı. Sürdürebilirlik, iklim değişikliği ve küresel ısınma ile ilgili altyapı yatırımlarının kamunun gündeminde olacağını belirten Aydın, aksi takdirde finansmana erişimin zorlaşacağını ifade etti.

Özel sektörün de sürdürebilirlik konusuna hakim olması gerektiğini dile getiren Aydın, bu konunun tüm paydaşların ortak çabasıyla sonuçlanabileceğini söyledi.

Türk Eximbank Proje Finansmanı Direktörü Hatice Ürkmez de bankanın müteahhitlere yurt dışında üstlendiği projelere yönelik sunduğu en temel ürünün alıcı kredileri olduğunu aktardı. Alıcı kredilerinin projenin işverenine sundukları uzun vadeli finansman imkanı olduğunu belirten Ürkmez, Sahra Altı Afrika’da Türk projelerine sağladıkları destekleri anlattı.

Zirve kapsamında, “Ülkeler Arası İnşaat Projelerinin Geleceği ve Diplomatik Rolü”, “Yurtdışı Müteahhitlikte Fırsatlar ve Riskler”, “Küresel Yatırım ve Proje Finansmanının Değerlendirilmesi”, “Diplomatik Görüşler: Büyükelçiler Perspektifinden Küresel İnşaat Endüstrisi” ve “Sektörün Geleceği ve Yönlendirici Değişimler” başlıklı paneller de gerçekleştirildi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *