Şair yazar İsmet Özel, İstiklal Marşı Derneği’nin internet sayfasında dün yayımlanan yazısında, çok kişinin ağzından “Türkiye idaresi Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir” cümlesini işittiğini belirterek, “Eğer kendi ülkemiz olarak bildiğimiz toprak parçasının idaresi bize, biz Türklere bırakılmıyorsa bu işi kim yapıyor?” sorusunu seslendirdi.
Derneğin sayfasında, İsmet Özel’in kaleminden Tarifsiz Kederler başlıklı makalesi yayınlandı.
İsmet Özel makalesine, “Türkler tarifsiz kederleri itibariyle dünyada yalnızdır. Önce homogen birlikten mahrum olmanın kederi vardır. Ne tarihte, ne de şimdiki halde işaret edilebilecek “tipik bir Türk” söz konusudur.” sözleriyle başladı.
Yazısında, Türkiye’nin yönetimi konusunda söylenenlere dikkat çeken Özel, “Çok kişinin ağzından “Türkiye idaresi Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir” cümlesini işittim. Eğer kendi ülkemiz olarak bildiğimiz toprak parçasının idaresi bize, biz Türklere bırakılmıyorsa bu işi kim yapıyor? Elde edilmek istenen sonuç nedir?”” sorularını gündeme taşıdı.
Yazısında ayrıca, bayrakta yer alan hilalin görünümü konusuna eleştiri getiren İsmet Özel, Osmanlı armasının İngilizlerin bir icadı olduğunu belirterek, “Resmikabul gören bayrağımızdaki ay yıldızın ayı sırtını göndere çevirmiştir. Resmiyetin bizi icbar ettiği bayrakta hilâl, yani doğan ay değil, batan ay vardır.” diye yazdı. Bunun İstiklal Marşı’nda resmedilen hilal olmadığını ve bu kasıtlı tanzimin derhal düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.
Kapitalizmle uzlaşma
İsmet Özel daha sonra, “Oynamak zorunda bırakıldığımız körebe oyunundan zevk alan var mıdır?” sözleri ile devam etti, “Türk topraklarında yaşayanlar nedense her yönüyle kapitalizmle uzlaşmış olmaktan hiçbir rahatsızlık duymuyor. Kapitalizm önce ücretli emek vasıtasıyla sosyal dokuyu şekillendirdi. Akabinde alan hâkimiyetiyle inisiyatifi birikmiş sermayenin eline bıraktı.” tespitinde bulundu.
Tarifsiz Kederler yazısının son bölümünde ise Özel, “Şu oldu, bu oldu olduğumuz yere geldik. Yozlaşma ve soysuzlaşma hiç hız kesmiyor. Bütün müstemlekeci devletlerin Gazze’de bir ağızdan İsrail’e arka vermeleri şaşırtıcı değil.” ifadesini kullandı.
Esası kula kulluktan ibaret dünya sisteminin 14. asırdan bu yana hiç değişmediğinin de altını çizen Özel, “Eğer nabız atışları ABD ekonomisine ayarlanmış İsrail ve İran görünüşte bir III. Dünya Savaşı sahnelenmesine zemin hazırlayacak olurlarsa Dünya Sistemi her zamankinden daha gürbüzleşecek.” değerlendirmesi yaptı.
Şair İsmet Özel yazısında son olarak, “Ne yapacağız öyleyse?” sorusunu dile getirirken yanıtını da şöyle verdi:
“Sovyetler ekonomik işleyişlerine güvenerek kapitalizmi silâhla değil tereyağıyla mağlup etmek hülyasını bir süre dillendirmişlerdi. Hâlbuki mesele Dünya Sistemi’ni zayıflatmak değil, ortadan kaldırmaktır. Bunun için de Müslümanlığı tekrardan ve ısrarla ölçü kabul etmek gerekiyor. Asr-ı Saadet’te eğer kazandılarsa Müslümanlar kendilerini farklı bir kavim saydırarak başarı kazandılar. Bir post-modernizm hikâyesi uydurmak modernizme nihayet vermiyor. Ömrümüzü neyin uğruna tükettiğimiz suali bize uğruna yaşanılacak şeyler olduğu bilinci getirebilir. Bu bilinçle yapılacak çok şey var.”
İsmet Özel’in yazısının tümünü okumak için tıklayınız:
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *