Mahkemelerin İsrail’e karşı tutumunun ardında ‘siyasi’ nedenler olabilir!

Mahkemelerin İsrail’e karşı tutumunun ardında ‘siyasi’ nedenler olabilir!

UAD ateşkes kararı alabilir ama bunun için bir irade var mı sorusunu yönelten, İsrailli Prof. Dr. Neve Gordon Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin de siyonist rejime karşı hızlı ve somut adımlar atmadığını belirterek, sorunun ardında siyasi nedenler olduğunu ancak önümüzdeki yıllarda kamuoyunda İsrail aleyhine algının yaygınlaşması ile UCM’nin tutumunun değişeceğini söyledi.

Londra Queen Mary Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Neve Gordon, AA muhabirine, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail’e karşı süren “soykırım” davasının seyri ve Almanya’ya karşı açılan “soykırıma destek” davası hakkında değerlendirmelerde bulundu.

UAD’nin aldığı kararları İsrail uygulamıyor

Güney Afrika’nın siyonist rejime karşı açtığı soykırım davasında UAD’nin aldığı tedbir kararlarıyla Gazze’ye insani yardımların engelsiz girmesine hükmettiğini hatırlatan Neve Gordon, “Bu karardan beri geçtiğimiz iki ay içinde gördüğümüz şey, yardımın girmediği. Girdiğinde ise (Gazze’nin) kuzey kesimine girmesine izin verilmiyor. Askerler yardım almaya çalışan insanları vuruyor. Gazze Şeridi’ne giren yardım miktarı kısıtlı ve nüfus için yeterli değil.” dedi.

Özellikle Gazze’nin kuzeyinde durumun oldukça kötü olduğunu anlatan Neve Gordon, buradaki sivillerin hayvan yiyeceklerini öğüterek hayatta kalmaya çalıştıklarını, son noktada ise ot yemeye başladıklarını söyledi.

Neve Gordon, “Geçtiğimiz günlerde 27’si çocuk olmak üzere 31 kişinin açlıktan öldüğüne dair kanıtlar elimize ulaştı. Mahkeme tüm bunları gördü, İsrail’in ilk kararına uymadığını anladı ve bu nedenle İsrail’in derhal sınırları açmasını ve yeterli yardımın Gazze’ye girmesine izin vermesini talep eden yeni bir karar verdi.” diye konuştu.

UAD ateşkes kararı alabilir ama bunun için bir irade var mı?

UAD’nin Gazze’de “acilen ateşkes ilan edilmesi” kararı almasının mümkün olduğunu belirten Neve Gordon, “Asıl soru, bu kararı almak için bir irade var mı? Mahkeme bu kararı almak istiyor mu?” ifadelerini kullandı.

Neve Gordon, ilk tedbir kararlarındaki maddelerinden birinin “acilen ateşkes ilan edilmesi” olmamasının, çoğu kişiyi şaşırttığı değerlendirmesini yaparak şunları kaydetti:

“İlk karardan bu yana İsrail’in saldırılarını sürdürdüğünü, sivilleri, kadınları ve çocukları öldürmeye devam ettiğini, evleri, hastaneleri, camileri ve okulları yıkmaya devam ettiğini gördüğümüz ve yardımların açlık çeken çocuklara, kadınlara ve erkeklere ulaşmasını sağlamanın tek yolunun, ateşkes olduğunu bildiğimiz için şaşırdık ve üzüldük.”

‘Mahkemenin sorumluluğu, trajedinin sürmesini engellemektir’

Neve Gordon, UAD’da devam eden “soykırım” davasının yıllarca süreceğine işaret ederek bu nedenle davanın seyrinin nasıl gideceği ve nasıl bir nihai karar alınacağının belirsiz olduğunu dile getirdi.

“Bence mahkemenin sorumluluğu, bu insan eliyle yaratılmış trajedinin yaşanmaya devam etmesini engellemektir.” diyen Gordon, öte yandan UAD’nin uluslararası hukuk ihlallerini durdurmak için yeterince adım atmaması nedeniyle bu sorumluluğundan “feragat ettiği” eleştirisinde bulundu.

Siyonist rejimin Gazze’ye insani yardım girişini engelleyerek buradaki sivilleri açlığa mahkum etmesinin “savaş suçu” olduğunu ve “insanlığa karşı suç” teşkil edebileceğini vurgulayan Neve Gordon, söz konusu eylemlerin “soykırım planının” bir parçası olduğunu ifade etti.

Neve Gordon, “Aç bırakma suçu genellikle daha geniş bir soykırım planının parçasıdır. Hastanelerin yıkılması, okulların tahrip edilmesi ve aralarında çoğu sivil ve 13 binden fazla çocuğun bulunduğu 32 binden fazla insanın öldürülmesi bağlamında anlaşılmalıdır.” değerlendirmesini yaptı.

Almanya’nın uluslararası hukuku ihlal ediyor

Nikaragua’nın Almanya aleyhine UAD’de siyonist rejimin Gazze’deki saldırılarına destek sağlayarak “soykırım işlemesini kolaylaştırdığı” gerekçesiyle açtığı davaya değinen Neve Gordon, Almanya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiğini söyledi.

Neve Gordon, “Almanya’nın, insanlığa karşı suç işleyen, soykırım yapan ya da 1949 Cenevre Sözleşmesi’ni ağır bir şekilde ihlal eden taraflara silah yardımı yapılmasına izin vermeyen Silah Ticareti Antlaşması’nı imzaladığını unutmamak gerekir.” dedi.

Almanya aleyhindeki davanın usulüne ilişkin “ilk önce soykırım yapıldığına hükmedilmesi gerektiği” yönündeki tartışmalara yanıt veren Neve Gordon, şöyle devam etti:

“İsrail’in soykırım yapıp yapmadığı henüz belirlenmedi çünkü UAD bu konuda bir karar vermedi ama bence aklı başında olan herkes İsrail’in Gazze’de insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlediğini ve bunu neredeyse altı aydır yaptığını biliyordur ve eminim ki Almanlar da bunun farkındadır. Dolayısıyla Almanya, İsrail ile silah ticaretine devam ederek ve İsrail’e silah göndererek bu suçların ortağı haline gelmiştir.”

Almanya’nın UNRWA fonlarını kesmesi

Neve Gordon, ayrıca Almanya’nın Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) fon sağlamayı geçici olarak durdurmasının da “soykırıma destek” bağlamında suçlamalar arasında yer aldığını aktararak “UNRWA’ya fonların kesilmesi aslında Gazze Şeridi’ne yönelik yardımların kısıtlanmasına dahil olmaktır. Dolayısıyla Almanya’yı da bu konuda suç ortağı haline getirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Almanya’nın siyonist rejime tedarik ettiği silahların ve diğer teçhizatın “en azından bir kısmının Gazze’de kullanılıyor olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu” belirten Gordon, “Çünkü İsrail, Gazze’de savaş halinde. Ordusunu ve cephaneliklerini Gazze Şeridi’nde seferber etmiş durumda.” diye konuştu.

Neve Gordon, bu nedenle Almanya’dan satılan silahların Gazze’de kullanıldığının kanıtlanmasının zor olmadığını belirtti.

UAD’nin Almanya’nın, siyonistlere silah sevkiyatını durdurması kararı verebileceğini aktaran Gordon, bu konudaki emsal kararların varlığına işaret etti.

UCM’nin İsrail’e karşı tutumunun arkasında “siyasi nedenler” de olabilir

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Han’ın İsrail’e karşı hızlı ve somut adımlar atmadığına yönelik eleştirileri de değerlendiren Gordon, “Düzgün bir şekilde kanıt toplamak bazen zaman alabilir. Savcının neden bu kadar uzun sürdüğüne dair iddiası da bu. Ancak bana göre tek sebep bu değil, arka planda siyasi nedenler de var.” ifadelerini kullandı.

Gordon, her geçen gün İsrail’in uluslararası arenadaki konumunun değiştiğini ifade ederek “İsrail’in Filistin halkına karşı korkunç suçlar işlediğine dair yaygın bir kabul olduğunu düşünüyorum ve bence bu, önümüzdeki yıllarda UCM’nin tutumunu değiştirecek.” dedi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *