Gazze nedeniyle Güney Afrika-ABD ilişkileri kopma noktasında mı?

Gazze nedeniyle Güney Afrika-ABD ilişkileri kopma noktasında mı?

ABD’de hazırlanan bir yasa tasarısı, İsrail’e karşı açılan UAD davası gibi son dönemde yaşanan sancılı süreçlerin ardından ABD-Güney Afrika ilişkilerinin yeniden değerlendirilmesini talep ediyor. Öte yandan, Güney Afrikalı Bakanın ABD ziyaretini değerlendiren uzmanlar ise, ziyaretin amacının ABD-Güney Afrika gerilimini düşürmek olduğunu belirtiyor.

el Cezire’den Sarah Shamim’in haberi

Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi, iki ülke arasındaki gerilimin ortasında, ülkenin Güney Afrika ile ilişkilerinin yeniden değerlendirilmesini öngören bir yasa tasarısını gözden geçiriyor.

Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor’un geçtiğimiz günlerde Washington DC’yi ziyaretinin amacının, Pretoria’nın pozisyonunun, Washington’un strateji topluluğu ile hangi temel alanlarda farklı olduğunu anlamak olduğu sanılıyor.

ABD tasarısı, iki ülke arasındaki son gerginlikler ve iki ülkenin işbirliğinin önemi hakkında daha fazla bilgi ise şöyle:

ABD Kongresi’ndeki Güney Afrika tasarısı ne hakkında?

ABD-Güney Afrika İkili İlişkileri Gözden Geçirme Yasası 6 Şubat’ta ABD Temsilciler Meclisi’nde tanıtıldı. Tasarıda şu ifadelere yer veriliyor:

“Güney Afrika Hükümeti, ABD tarafından Yabancı Terör Örgütü olarak tanımlanan ve İran rejiminin bir vekili olan Hamas da dâhil olmak üzere kötü niyetli aktörlerin yanında yer alan bir geçmişe sahiptir ve Çin Halk Cumhuriyeti (‘ÇHC’) ve Rusya Federasyonu ile daha yakın ilişkiler kurmaya devam etmektedir”.

Tasarıda, Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC), ANC partisinin iktidara geldiği 1994 yılından bu yana Hamas’la ilişkileri olduğu iddia ediliyor.

Tasarıda, Güney Afrika hükümet üyeleri ve ANC liderleri, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısının ardından antisemitik ve İsrail karşıtı açıklamalar yapmakla suçlanıyor. Bu suçlama, Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı’nın saldırı sonrasında yaptığı ve saldırının İsrail’in “Filistin’de devam eden yasadışı işgalinden” kaynaklandığını belirten açıklamaya atıfta bulunuyor.

Tasarıda, Pandor da dahil olmak üzere Güney Afrikalı liderlerin İsrail’in Filistin topraklarını işgalini kınadıkları ve Hamas ve İran liderleriyle iletişim kurdukları örnekler anlatılıyor.

Tasarıda ayrıca, Güney Afrika’nın “askeri ve siyasi alanı kapsayan” “Rusya ile güçlü ilişkisi” ve ülkenin Çin hükümeti ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile etkileşimleri de tanımlanıyor. Çin ve ABD, Güney Afrika’nın en büyük iki ticaret ortağıdır. Buna karşılık Güney Afrika da hem ABD hem de Çin’in Afrika’daki en büyük ticaret ortağı konumunda.

ABD Başkanı Joe Biden’ın, tasarının yasalaşması halinde 120 gün içinde Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi ve Senato Dış İlişkiler Komitesi’ne ilişkilerin yeniden değerlendirilmesine ilişkin bulguları içeren bir rapor sunması bekleniyor. Tasarı henüz oylanmadı ancak geçen hafta Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nden oy çokluğuyla geçti.

Tasarı ABD-Güney Afrika ilişkisini bozabilir mi?

Uzmanlar, büyük olasılıkla hayır diyor.

Stanford Üniversitesi Afrika Çalışmaları Merkezi’nden emekli yardımcı profesör Joel Samoff, “Bu tasarının Kongre’nin her iki kanadından da geçmesi ve Başkan tarafından imzalanması bana pek olası görünmüyor” dedi. Samoff’un son araştırmaları, özellikle Güney Afrika’yı odağına alarak Afrika’da eğitim ve siyaset konularını ele alıyor.

Samoff, hem Güney Afrika’nın hem de ABD’nin ilişkilerini önemli gördüğünü ve bunu sürdürmeye çalışacaklarını beklediğini söyledi. Pandor’un ABD ziyaretinin ülkesi ile ABD arasındaki gerginliği yatıştırmayı amaçladığına inandığını da sözlerine ekledi.

Samoff, ABD’nin yasa tasarısını, Washington’daki politika yapıcıların ve yasa koyucuların “Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na dava açmasından memnun olmadıklarını” belirtmek için getirilen “yasal bir eylemden ziyade sembolik bir eylem” olarak tanımladı.

Bunun nedeninin “siyasetin siyaset olduğunu” ve her iki ülkenin de çeşitli yönlere gitme konusunda siyasi baskılarla karşı karşıya olduğunu, ancak daha büyük ölçekte “ilişkinin onu koruyacak kadar önemli olduğunu” açıkladı.

Güney Afrika nasıl karşılık veriyor?

Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor, geçen hafta, ABD Kongre üyeleriyle gergin ilişkileri görüşmek üzere Washington’u ziyaret etti.

Al Jazeera’den Mike Hanna’ya verdiği röportajda Pandor, “Amerika belirli bir pozisyonda olduğunda Güney Afrika’nın da onu takip etmesi gerektiği gibi bir ima var” dedi ve Güney Afrika ile aynı pozisyonda olan diğer ülkelere aynı şekilde davranılmayabileceğini belirterek, “Bunun sebebi Afrikalı olmamız mı yoksa başka bir sebep mi bilmiyorum.” dedi.

Tasarının gündeme getirilmesinin nedeninin, Güney Afrika’nın İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşına ilişkin tutumu ve 29 Aralık 2023’te Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) İsrail aleyhine soykırım davası açmış olmasından kaynaklanabileceği tahmininde bulundu.

Washington’un Güney Afrika’nın İsrail’i UAD’ye götürmesinden duyduğu “rahatsızlığın” “bir dizi kararda” dile getirildiğine dikkat çeken Pandor, Ocak ayında Biden yönetimine 200 yasa koyucu tarafından imzalanan ve Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’de “düşmanca soykırım iddialarını kınayan” iki partili bir mektuba atıfta bulundu.

Pandor, son tasarının, ANC’nin “Hamas ile bir çeşit ortaklığı olduğu” iddiasının “tamamen gerçek dışı” olduğunu da sözlerine ekledi.

Pandor, tasarının, Güney Afrika’nın Rusya ve Ukrayna konusundaki bağlantısız duruşuyla da ilgili olduğunu da savunarak, “Dış politikadaki temel felsefemiz her zaman barış ve müzakere arayışında olmamızdır. Güney Afrika Özgürlük Şartı bizi her zaman uluslararası barış ve dostluk peşinde koşmakla görevlendirmiştir.” dedi.

Güney Afrika ve ABD son dönemde başka hangi konularda sorun yaşadı?

Geçtiğimiz Salı günü Carnegie Endowment for International Peace tarafından, Güney Afrika ile ABD arasındaki ilişkiyi sıfır ile 10 arasında nasıl değerlendirdiği sorulduğunda Pandor “yürütme ile altıdan fazla, yasama ile altıdan az” şeklinde bir değerlendirme yaptı.

Son dönemde yaşanan olaylar iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden oldu. Mayıs 2023’te ABD’nin Güney Afrika Büyükelçisi ülkeyi, Cape Town şehri yakınlarındaki bir deniz üssüne gizlice yanaşan ve yaptırım uygulanan bir şirketle bağlantılı bir kargo gemisi aracılığıyla Ukrayna’ya karşı savaşı için Rusya’ya silah sağlamakla suçladı.

Bunun üzerine Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa tarafından bağımsız bir soruşturma başlatıldı ve Eylül 2023’te Güney Afrika’nın Rusya’ya silah sağladığı iddialarına ilişkin “hiçbir kanıt” bulunamadığı sonucuna varıldı. Ramaphosa ABD’nin bu iddiasının “para birimimiz, ekonomimiz ve dünyadaki konumumuz üzerinde çok zarar verici bir etkisi olduğunu; hatta imajımızı zedelediğini” söyledi.

Ağustos 2023’te Güney Afrikalı bir yetkili, ülkenin Çinli şirket Huawei’nin ekipmanlarını ağlarında kullanmayı bırakması için ABD’den gelen baskıya boyun eğmeyeceğini söyledi.

İşbirliği Güney Afrika ve ABD için nasıl hayati önem taşıyor?

Güney Afrika, ABD’nin Afrika’daki en büyük ticaret ortağı. 2022 yılında Güney Afrika’ya 9,3 milyar dolar değerinde ABD ihracatı yapıldı. Ülkede yaklaşık 600 ABD işletmesi faaliyet gösteriyor. Güney Afrika ve ABD birçok işbirliği ticaret anlaşması imzaladı.

ABD Kongresi 2000 yılında Afrika Büyüme ve Fırsat Yasasını (AGOA) onaylamıştı. AGOA, Sahra altı Afrika ülkelerine 1.800’den fazla ürün için ABD’ye gümrüksüz erişim sağlamaktadır. ABD, hak ihlalleri nedeniyle Ocak 2022’de Etiyopya, Mali ve Gine gibi bazı ülkeleri AGOA’dan çıkarmıştı. ABD Ekim 2023’te de Uganda, Gabon, Nijer ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ni çıkarma planlarını açıkladı. Bu planlar Ocak 2024’te yürürlüğe girmişti. AGOA’dan potansiyel olarak çıkarılma tehdidi ABD-Güney Afrika ilişkilerinin üzerinde de dolaşıyor.

Ancak Samoff’a göre “en azından mevcut yönetimde ABD’nin AGOA’yı tehlikeye atacak bir şey yapması pek olası görünmüyor”. AGOA etrafındaki söylem, Afrika ülkelerinin ABD’ye daha kolay erişimini sağladığına odaklanırken, aslında ABD’yi Afrika ürünleri için tercihli bir pazar haline getiriyor.

İki ülke, ikili ekonomik ilişkilerinin yanı sıra, koronavirüsün yayılmasını engellemek için Küresel Eylem Planı’nın ortaklaşa başlatılmasını da içeren COVID-19’a verdikleri yanıt gibi diğer alanlarda da yakın işbirliği içinde olmuştur.

ABD Dışişleri Bakanlığı web sitesine göre, ABD ve Güney Afrika karbon emisyonlarını azaltma misyonları gibi iklimle ilgili girişimlerde de ortaklık yapıyor.

Samoff ayrıca “ABD Güney Afrika’yı önemli bir aracı olarak görüyor” dedi ve ilave etti: “ABD’nin Robert Mugabe ve Zimbabwe ile özellikle mutsuz olduğu tüm dönem boyunca, ABD Mugabe ile kendi doğrudan etkileşimlerini sürdürmek yerine aracı olarak Güney Afrika’ya büyük ölçüde güvendi.”

Bu güven duygusunu Güney Afrika Dışişleri Bakanı Pandorda Al Jazeera’den Hanna’ya verdiği mülakatta yineledi. Pandor, “Biz Amerika Birleşik Devletleri için önemli bir ortağız, tıpkı onların bizim için olduğu gibi.” dedi. Pandor, “Bu nedenle ilişkimizi onarabileceğimizi ve uzun yıllar boyunca oluşturduğumuz temel üzerinde devam edebileceğimizi umuyorum.” ifadesini kullandı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *