Yapay Zeka uygulamalarının kütüphaneciliğe etkileri

Yapay Zeka uygulamalarının kütüphaneciliğe etkileri

Yapay zekaya ‘hayır’ demenin imkanı olmadığını savunan Doç. Dr. Işıl İlknur Sert, “Hayat bu noktada ilerliyor ve bizim de gidişata ayak uydurmamız gerekiyor. Tüm kütüphane türlerinde çalışan kütüphanecilerin yapay zekaya yakınlık göstermesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Fuat Sezgin ve Dr. Ursula Sezgin Bilimler Tarihi Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen “60. Kütüphane Haftası” programına katılan İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işıl İlknur Sert, kütüphanelerin ve kütüphaneciliğin geleceği, yapay zekanın bilgi ve belge yönetimine olası etkileri, Prof.Dr. Fuat Sezgin’in arşivleri ve akıllı kütüphanelere ilişkin bir konuşma yaptı.

Işıl İlknur Sert, kütüphanelerde yapay zeka kullanımının başlangıç seviyesinde olduğunu belirterek, “Yapay zeka bizim için görsel algılama, sunum, problem çözme, öğrenme, anlatma, geçmiş deneyimleri muhafaza edip karar verme gibi birtakım süreçlere destek olabilir. Fakat insanın ortaya koyduğu birtakım çalışmaları derleyip, düzenleyerek bunların içinden seçme yaparak bize sunuyor. O yüzden gelecekte kütüphaneler yine var olacak, aileler çocuklarıyla kütüphaneye gelecek, zaman geçirecek. Dijitalleştirilemeyecek materyaller için kütüphaneciden faydalanılacak.” dedi.

Yapay zeka kütüphanelere ne getirecek?

Yapay zekanın geleceğine de değinen Işıl İlknur Sert, “Yapay zeka kütüphanelere ne getirecek? Henüz büyük şeyler getirmedi açıkçası. Büyük bir balon gibi şu anda. Patlayabilir de elimizde de kalabilir ya da çok iyi kullanabiliriz. Bu tamamen bize ve öğrenmemize bağlı. Ne kadar öğrenebilirsek, yapay zekaya da o kadar öğretebilir ve o kadar ileriye götürebiliriz. İnsanı devre dışı bırakmak mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

Işıl İlknur Sert, bilgi paylaşımı ve verilerin arka planda işlenmesiyle ilgili, açık kaynaklarda veri paylaşımına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Biz bu noktada doğru kararı vermek zorundayız. Neyi, ne kadar, kiminle paylaşacağız? Bu bir etik sorun çünkü büyük sanayi kuruluşları, fabrikalar, büyük işletmeler, holdingler her bilgiyi paylaşmıyor ama yapay zekanın gelişimi için her bilginin paylaşılması gerektiğini ifade ediyorlar.” diye konuştu.

Kütüphanelerde yapay zeka ile neler yapılabileceğine ilişkin de örnekler veren Işıl İlknur Sert, şunları kaydetti:

“Bunlar yurt dışında halihazırda yapılabilen ve bizi ileriye götürebilecek şeyler. Zaten bütün çabamız öğrenmeyi öğrenmek. İnsanlara öğrenmeyi öğretin. Yapmamız gereken insan olarak kendimizi geliştirmeye çalışmak. Nasıl bir geleceğe hazırlandığımızı tahmin edebilmek için önce kendi mesleğimizi bilmemiz, bunu içselleştirmemiz ve sevmemiz, sonra yapay zekayı kullanmanız gerekiyor.”

‘Yapay zekaya ‘hayır’ demenin imkanı yok’

Işıl İlknur Sert, öğrencilere tavsiyelerde de bulunarak, “Henüz yapay zeka yeteri kadar ilerlemedi ama sürekli öğreniyor, gelişiyor ve farklı alanlarda insanlara fayda sağlayabiliyor. ‘Biz ne yapacağız?’ derseniz, yapay zekaya ‘hayır’ demenin imkanı yok. Hayat bu noktada ilerliyor ve bizim de gidişata ayak uydurmamız gerekiyor. Tüm kütüphane türlerinde çalışan kütüphanecilerin yapay zekaya yakınlık göstermesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Kütüphane müdürü Özlem Karakaya’nın da katıldığı etkinliğin ardından kütüphane görevlileri rehberliğinde Prof. Dr. Fuat Sezgin’in arşivleri gezildi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *