İngiltere’de geçen ekimden beri Filistin’e destek yürüyüşleri düzenleyen sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla binlerce kişi ülke genelindeki 48 noktada gerçekleştirilen eylemlere katıldı.

Başkent Londra’da, Gazze’de ateşkes çağrısıyla 11 eylem düzenlendi. Camden bölgesinde bir araya gelen eylemciler, ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Keir Starmer’ın Mornington Crescent bölgesindeki ofisine yürüdü.

Starmer’ın yanı sıra İngiltere hükümetini siyonist rejime destek vermek ve soykırıma göz yummakla eleştiren eylemciler, “Özgür Filistin”, “Nehirden denize Filistin özgür olacak” ve “Çocukları bombalamayı durdurun” sloganları attı.

Burada toplananlara seslenen Camden Filistin Dayanışma Kampanyası Eş Başkanı yahudi Sabby Sagall, Starmer’ın soykırım işbirlikçisi olduğunu belirterek, “Bugün 31 bin sivil, İsrail’in sözde savunma kuvvetleri tarafından öldürüldü. Binlerce kişi Gazze’nin yok edilen şehirlerinin enkazı altında. Bu bir savaş suçudur.” diye konuştu.

“İsrail, antisemitizme cevap olarak kuruldu ancak daha çok antisemitizm üretiyor” diyen Sagall, siyonist rejimin 1945’ten bu yana en çok yahudi ölümüne sebep olan ülke olduğunu vurguladı.

Sagall, İngiltere’nin Filistinlilere karşı sorumluluğu bulunduğunu belirterek, “Bir yahudi olarak Filistin halkının yanındayım. Bu sorunu, bir insanı öbürüne tercih ederek çözemezsiniz. Filistin özgür olana kadar protestolarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

Ülkenin önde gelen işçi sendikalarından Unison yöneticilerinden Liz Wheatley de konuşmasında, Starmer’ın İngiltere hükümeti ve ABD yönetimi güdümünde siyaset yaptığını söyledi.

Wheatley, İngiltere’de yaklaşan genel seçimler öncesi Filistin’e destek eylemcilerinin sesinin duyulması için protestoların önemli olduğuna dikkati çekti.

Öte yandan siyonist rejime destek veren bir grup da Starmer’ın ofisi önünde bir araya geldi. İki eylemci grubun bir araya gelmesini engellemek isteyen polis, geniş güvenlik önlemi aldı.

İngiltere’de dün ülkenin en büyük ikinci şehri Birmingham ve Galler’in başkenti Cardiff’in de aralarında bulunduğu 48 noktada Filistin’e destek yürüyüşleri gerçekleştirilirken Newcastle ve Worchester kentlerinde ise gıyabi cenaze törenleri düzenlendi. Bugün de Liverpool, Londra, Reading ve Portsmouth kentlerinde Filistin’e destek yürüyüşleri yapılacak.

Almanya’da Berlin’de Filistin’e destek gösterisi 

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Filistin ile dayanışma göstermek için çok sayıda kişi, Herrmann Meydanı’nda toplandı. Göstericiler daha sonra Filistin bayraklarıyla Kottbusserdamm ve Adalbert caddelerinden Oranien Meydanı’na yürüdü.

Üzerinde “Filistin’e özgürlük”, “Herkes yaşama, özgürlük ve güvenlik hakkına sahiptir – Filistinlilerin hayatı önemlidir”, “Soykırımı ve işgali durdurun” ve “Filistinliler için barış ve adalet” yazan döviz ve pankartlar taşıyan göstericiler, attıkları sloganlarla Alman hükümetini İsrail’e silah sağlamasından dolayı eleştirdi.

Soy ismini vermek istemeyen gösterici Ellenora, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aklı başında olan herkesin bu gösteriye katılması gerektiğini belirterek “Böyle açık bir soykırıma seyirci kalınamaz. İnsanların kaçma imkanı bile yok. Bu yüzden burada olmak, benim vatandaşlık görevim.” dedi.

Alman hükümetinden, en azından oradaki çatışmalara karışmamasını isteyen Ellenora, “Silah ihracatı olmasın, hiçbir şey yapmasın. Orada en azından ilkel silahlarla halledilsin ama silah sağlanmasın. Özellikle Almanya’nın tarihsel sorumluluğu varsa şimdi bir soykırıma katılamaz. Yoksa daha sonra çocuklarımıza ne diyeceğiz?” diye konuştu.

Öte yandan, Alman kamu yayıncısı ZDF’nin “Politbarometer” anketine katılanların yüzde 69’u, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını haklı bulmadığını belirtti. Saldırıları haklı bulanların oranı yüzde 18’de kalırken, katılımcıların yüzde 13’ü “Bilmiyorum” cevabını verdi. Ankete katılanların yüzde 87’si, Batılı ülkelerce, Gazze Şeridi’ndeki halka gıda ve ilaç tedarikini iyileştirmesi için İsrail’e daha fazla baskı yapılmasını, yüzde 7’si ise baskı yapılmamasını istedi.

Avusturya Viyana’da İsrail’in Gazze’ye saldırıları protesto edildi

Avusturya’nın başkenti Viyana’nın önemli caddelerinden Mariahilfer’de bir araya gelen göstericiler, Filistin bayraklarının yanı sıra “Acil ateşkes”, “Soykırıma hayır” ve “Özgür Filistin” yazılı pankartlar taşıdı.

Sağanak nedeniyle konuşmalar kısa tutuldu. Göstericiler, insani felaketin ciddi boyutlara vardığı Gazze’de ateşkesin sağlanması ve yardımların engelsiz şekilde bölgeye ulaştırılması talebinde bulundu. Daha sonra göstericiler, insan hakları meydanına kadar yürüdü. Göstericiler, “Katil İsrail”, “İsrail öldürüyor, AB finanse ediyor” ve “Özgür Gazze” sloganları attı.

İrlanda’da Dublin’de eylem

İrlanda’nın başkenti Dublin’de, Filistin’e destek gösterisi yapıldı. İrlanda Filistin Dayanışma Derneğince, Dublin’deki “Garden of Remembrance” Parkı’nda düzenlenen gösteriye çok sayıda kişi katıldı. Filistin bayrakları taşıyan göstericiler daha sonra St. Stephen’s Green Parkı’na yürüdü.

Siyonist rejimin Gazze’ye saldırılarını protesto eden göstericiler, “Gazze’deki soykırımı durdurun”, “Ateşkes şimdi” ve “Filistin’e özgürlük” yazan döviz ve pankartlar taşıdı. Göstericiler arasında bulunan Soykırıma Karşı Anneler Derneği üyesi Niall Greenan ve eski İrlandalı ragbi oyuncusu Tony Ward, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Greenan, İrlanda hükümetinin, vatandaşların Gazze konusunda ne düşündüğünü bilmesinin büyük önem taşıdığını ifade ederek “İrlanda halkının yüzde 71’i ateşkes ve yaşananların son bulmasını ve İrlanda’nın İsrail’i desteklememesini istiyor. Bu yüzden sokaklara çıkmalı ve bunun bilinmesini mümkün kılmalıyız.” dedi.

Gazze’de ateşkesin gerekli olduğunu düşündüğünün altını çizen Greenan, insanların aç bırakıldığını, öldürüldüğünü ve bombalandığını ve Batılı hükümetlerin bunu finanse etmeyi sonlandırması gerektiğini söyledi.

Greenan, “Hemen ateşkes yapılmalı. Ellerimizi havaya kaldırıp biz vatandaşların böyle düşündüğünü söylemeye devam etmeliyiz ki hükümet bizi dinlesin. Bunun başka bir yolu yok.” diye konuştu.

Ward ise babasının Yahudi olduğunu belirterek Gazze’de yaşananların kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Gazze’de nasıl hala ateşkes ilan edilmediğini anlamanın zor olduğunu belirten Ward, Filistin’de yaşananların akıl ötesi şeyler olduğunu kaydetti.

Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı gösteri, St. Stephen’s Green Parkı’nda yapılan konuşmalar ve Filistin için söylenen şarkılarla son buldu.

Parisliler ırkçılığa karşı eylemde, Filistin destekçileri de yer aldı

Fransa’nın başkenti Paris’te yağmura rağmen vatandaşlar ırkçılığa ve faşizme karşı gösteri düzenledi.

Paris’te ayrımcılık karşıtlarının yanı sıra Filistin destekçileri de yürüyüş yaptı. Yağmura rağmen yürüyen eylemciler, ülkede yabancılara ve göçmen asıllı vatandaşlara yönelik ırkçılığın ve faşizmin son bulmasını talep etti. Göstericiler siyonist rejimin saldırılarının devam ettiği Gazze’yi desteklediklerini ifade ederek, bölgede derhal ateşkes sağlanmasını istedi.

“Bu bir savaş değil, soykırımdır” sloganı atan göstericiler ellerinde Filistin ve Güney Afrika bayrakları taşıdı. Gösterici Clementine Martins AA muhabirine, “Filistin’de, özellikle Gazze’de devam eden soykırımla ilgili her cumartesi gösterideyim.” dedi.

Martins, Gazze’de yaşananları “felaket” olarak nitelendirerek, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu konuda bazı açıklamalar dışında hiçbir şey yapmadığını savundu. Gazze’de çocukların yaşamını yitirdiğini ve açlığın kapıda olduğunu belirten Martins, “Hastaneleri yıkıyorlar, abluka altına alıyorlar. Boş boş oturup bir şey yapmamak mümkün değil.” ifadelerini kullandı. Martins, Fransa’nın İsrail’e silah göndermeyi durdurması gerektiğini kaydederek, adil barışın yanı sıra acil ve kalıcı ateşkes sağlanması çağrısında bulundu.

Soyismini vermek istemeyen 32 yaşındaki gösterici Sarah da Filistin halkı için mücadele etmek için gösteri yapmanın ellerinde kalan tek şey olduğunu ifade etti. Sarah, “Hükümetin bir şey yapmadığını görüyoruz.” diyerek, Gazze’de kalıcı bir ateşkesten yana olduğunu ancak Batılı ülkelerin siyaseti nedeniyle bunun mümkün olmadığı yorumunu yaptı. Kanada gibi Fransa ve ABD’nin de siyonist rejime silah göndermemesi gerektiğini söyleyen Sarah, Gazze’de açlığın bir silah olarak kullanıldığını dile getirdi. Sarah, “İnsanlar çimenden yapılan çorbayla iftarlarını yapıyor.” diyerek, bunun insan haklarına aykırı olduğuna dikkat çekti.