Kendini Müslüman tanımlayan nice İslam(!) devleti Gazze için adaleti zalimlerin çöplüğünde aramakta. Bu sözde devletler kamuoyunun ağzına çaldığı bir parmak bal ile, tüm çıkar ilişkilerini de kulislerde son sürat sürdürüyor.
“Ey iman edenler! Eğer inkâr edenlere uyarsanız, sizi gerisin geri döndürürler de sonra hüsrana uğramış olursunuz.” (Âl-i İmran Suresi 149. Ayet)
Bir çizgi düşünün bir tarafı canlarıyla ve mallarıyla Allah için savaşanlar, diğer tarafında ise dünyevi arzularını put edinen ve çıkarları için savaşanlar. İslam olanla, olmayan arasındaki fark da tıpkı bunun gibidir. İslam insanın varoluşunu ve yok oluşunu belirleyen yegane amacın Allah’ın rızasını kazanmak olduğunu savunur. İnsan, varlığına Rabbiyle anlam kazandırır. Beşeri özelliklerini yok saymadan insanı hisleriyle arzularıyla iyi bilen Rabbi ona sunduğu diniyle dünyada tutunulacak en sağlam kulpu vermiştir. Bu din, beşeri arzularla temellendirilmiş bütün ideolojilerden de beridir.
Humanist düşünce, liberal düşünce, marksist düşünce, feminist düşünce, toplumsal cinsiyet eşitliği düşüncesi gibi birçok düşünce insana ütopyayı vadeder ve onu cehenneme götürür. Önü sonu belli olmayan bu düşünce tarzları insanın dünya görüşünün merkezinde olduğunda (dini İslam da olsa) adalet, eşitlik, özgürlük gibi toplumsal kavramları sadece kendi algılamak istediği kadar algılar. Batı medeniyetinden çıkmış hiçbir düşünce kendi medeniyetine namlusunu çevirmez. İdeolojiler kabzasından sımsıkı tuttukları ve kendinden olmayanlara namlusunu çevirdikleri silahlar gibidir.
Geçmişten günümüze Gazze’de, Arakan’da, Yemen’de, Doğu Türkistan’da ve daha nice İslam memleketlerinde yaşattıkları zulümlerde de bunu çokça hissediyoruz. Kültür-merkezci, üstün uygarlık safsatalarıyla kirlenmiş zihinlerinden çıkan her ideoloji daha sözcüklere dökülmeden kirlenmiş vaziyettedir. Sayısı binleri bulan onca ideolojinin onca kurumun çer çöp olduğunu anlamamız için kim bilir daha kaç İslam memleketi kaybetmeliyiz?
Meseleye mevcut gündem üzerinden bakarsak, 7 Ekim sonrası yaşananlar belki ayyuka çıkmış olsa da, öldürülmüş yerinden edilmiş insan sayısını göz önüne alırsak, Filistin halkı katledilirken tüm dünya ideolojilerden müteşekkil olan helvadan putlarını yemekle meşgul. Bu da açıkça gösteriyor ki Allah’ın ayetlerini inkar edenlere uymanın uygarlık olduğuna inanmak insanı küfür bataklığına çeker. Oysa kendini Müslüman tanımlayan nice İslam(!) devleti Gazze için adaleti zalimlerin çöplüğünde aramakta. Bu sözde devletler kamuoyunun ağzına çaldığı bir parmak bal ile, tüm çıkar ilişkilerini kulislerde son sürat sürdürüyor. Ancak bu sürdürme ve sözde kazanımlar, ne kadar kâr gibi algılansa da, adaletin asıl kaynağına dönüldüğünde hüsrana dönüşmesi de kaçınılmazdır. Ki Allah insanlara, ideoloji putlarının mazlum Müslümanların elinden, defalarca kırıldığını göstererek kâfirleri ve onlara uyanları defalarca hüsrana da uğratmıştır.
(Venhar)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *