Alex Woodward / Independent Türkçe

Cumhuriyetçi Parti’nin kasımdaki genel seçimlerde Demokrat Başkan Joe Biden’ın karşısına çıkacak aday adayı, yanlış iddialar ve bildik şikayetlerle dolu 20 dakikalık tutarsız konuşmasında ABD’yi seçimler açısından “üçüncü dünya ülkesi” diye nitelendirirken aynı zamanda kendi önseçim zaferini de kutladı.

Trump, “Bazı açılardan üçüncü dünya ülkesiyiz” dedi: “Sınırlarımızda üçüncü dünya ülkesiyiz ve seçimlerimizde de üçüncü dünya ülkesiyiz. Bunu durdurmak zorundayız.”

Eski Başkan, 2020 başkanlık seçimlerinin kendisine karşı “çalındığı” ve “hile yapıldığı” yönündeki yanlış söylemi sürdürüyor ve 10 yıldan uzun bir süredir devam eden bu şişirilmiş iddiaları; sahte hukuki itirazlara, Cumhuriyetçi liderlerin sonuçlara itiraz etme ve Trump’ın mahkemelerde yapamadığını yapmak için mevzuat oluşturma girişimlerini canlandırdı.

Trump bugüne kadar 2024 Cumhuriyetçi önseçimlerinin neredeyse tamamını kazanırken, yarışta kalan en büyük ve tek rakibi Nikki Haley, Vermont ve Washington DC’deki önseçimde galip geldi.

Salı gecesi Vermont’taki yarış sonuçlanmadan önce destekçilerine seslenen Trump, “5 Kasım ülkemizin tarihindeki en önemli tek gün olarak kayıtlara geçecek” dedi: “Bu seçimi kazanacağız çünkü başka seçeneğimiz yok. Eğer bu seçimi kaybedersek artık bir ülkemiz olmayacak.”

Trump konuşmasında Haley’den bahsetmedi ancak yakın bir zamanda Cumhuriyetçi Parti içinde “birlik” sağlanacağını öngördü ve “bu çok hızlı bir şekilde gerçekleşecek” dedi.

Trump’ın nispeten kısa zafer konuşması bilindik hedeflere yöneldi ve ABD-Meksika sınırından gelen göçmenlerin ABD şehirlerini “göçmen suçu”yla istila ettiği gibi yanlış bir iddia içeren göçmen karşıtı söylemini desteklerken ülkenin “ölmekte” olduğu uyarısında bulundu.

Eski Başkan, “Çok sayıda kişiyi sınır dışı etmek zorunda kalacağız. Bir sürü kötü kişileri” dedi: “Çünkü ülkemiz bu şekilde yaşayamaz. Şehirlerimiz boğularak ölüyor. Eyaletlerimiz ölüyor. Ve açıkçası ülkemiz ölüyor.”

Gazetecileri ve yayıncıları defalarca “halk düşmanı” diye kötüleyen ve haklarında cezai kovuşturma açılabileceğini söyleyen Trump, “adil ve özgür basının” sonu diye nitelendirdiği durumdan yakındı.

Trump, “Basın ne adil ne de özgür oldu” dedi: “Basın eskiden… Ülkemizi denetlerdi. Şimdi kimsenin onlara güveni kalmadı.”

4 yargı bölgesinde 91 yasal suçlamayla New York’ta muhtemelen mali açıdan yıkıcı bir dolandırıcılık davası kararıyla karşı karşıya olan ve iki kez azil süreci başlatılan eski Başkan, salı günü sahneye çıktığında neredeyse bir düzine eyalette kazandığı önseçim zaferlerini saydı.

Kazandığı zaferler arasında, Cumhuriyetçi Parti adaylığının sağlamlaşması için devasa 161 delegenin söz konusu olduğu Teksas da vardı.

Trump, “Buna boşuna ‘Süper Salı’ demiyorlar” dedi: “Bu önemli bir gelişme. Bana, yorumcular ve diğerleri, daha önce hiç böyle bir şey olmadığını söylüyor. Hiç bu kadar kesin sonuç görülmedi.”