Vicdanlarını / Mal, makam ve şöhretin / Demir parmaklıklarına zincirleyenler gölgesinde kaybolurlar
Belki de hiç olmayan / Gecenin bir yarısı uyku arasında gezinirken…
BEDRAN YOLDAŞ
I.
İçimizi kemiren kurdun yine içimizde yetiştiği
Gerçek bir cürüm durumu heyhat
Kemirdikçe içimiz içimizi durmadan
Sabah akşam
Kaf dağından kopup gelen anafor
Terzinin söküğündeki iplik tanesi
Yüzünde acımtırak hisler bırakır
Daha dün olmayan renkler
Birden açar gökyüzü
Yıldız metaforu altında
Vedanın en acısı
Yutkunurken nefessiz kalmak
İçimizde dal dal büyüyen bahar
Çiçek açınca gökyüzü
Yedi renk ve yedi kuşak
Söylenmeli miyim bu durumdan ahvalde
Kervan geçmeyen dergâhımda
Ah ne olur bir ses yardan yana
Bulutlarla, rüzgârla ya da çiçeğe konan böcekle
Sokak serserisi belki
Hudutsuz sevdalarda içimizde bir kor
Etrafını saran nasıl bir cendere kerpeten
Lime lime dokur inceldiği yerde
Kök salar içimizde biriken acılar
Yine bir sevda kuşu konar yanaklarımın pervazına
Nağmeler uzaklardan çok uzak
Ve yine içimde bir kurt depreşir durur
Kulağıma fısıldaya fısıldaya
II.
Vicdanlarını
Mal, makam ve şöhretin
Demir parmaklıklarına zincirleyenler gölgesinde kaybolurlar
Belki de hiç olmayan
Gecenin bir yarısı uyku arasında gezinirken
Kulağıma fısıldayan bir ses
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *