İngiltere’nin yahudi asıllı Dışişleri Bakanı David Cameron, İngiltere Parlamentosunun Dış İlişkiler Komitesi Oturumunda milletvekillerinin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Alicia Kearns’in, “Gazze Şeridi’nin İsrail tarafından işgal edilip edilmediği konusunda, İngiltere’nin yasal pozisyonunun ne olduğunu” sorusuna David Cameron, şu yanıtı verdi:

“Bizim pozisyonumuz, İsrail’in Hamas’a karşı bir kampanya yürüttüğü yönündedir. Bunun uluslararası insancıl hukuka uygun olup olmadığını düzenli olarak kontrol etmeli ve değerlendirmeliyiz. İsrail’in kendisini işgalci bir güç olarak gördüğünü sanmıyorum ancak bunun doğru olup olmadığı konusunda hukuki tavsiye almak isterim.”

Bu yanıtın ardından Alicia Kearns, Dışişleri Bakanı’na “İngiliz yasalarına göre Gazze’nin işgal altındaki topraklar olarak kabul edildiğini” söyledi ve bunun kayıtlara geçmesi için David Cameron’dan teyit etmesini istedi.

David Cameron ise “Bunun yasal tanımını tam olarak bilmiyorum. Geri dönüp kontrol etmem gerekecek.” şeklinde konuştu.

Bunun üzerine Alicia Kearns, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Philip Barton’a dönerek “Sanırım hepimiz Dışişleri Bakanlığının resmi yasal pozisyonunun ne olduğunu bildiğini biliyoruz.” ifadesini kullandı.

Philip Barton da “işgal altındaki Filistin toprakları” ifadesinin kullanılmasının yasal durumdan ziyade bir tanımlama olduğunu ve yazılı tavsiye verilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan, David Cameron, İsrail’in Gazze’ye daha fazla yardım ulaştırmak için çok daha fazlasını yapması gerektiğini belirtti.

David Cameron’ın endişesi!

Bakan David Cameron, işgalci İsrail’in herhangi bir şekilde uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair hükümet avukatlarından yasal tavsiye alıp almadığı sorusunu yanıtlamaktan kaçınması üzerine kendisine aynı soru tekrar yöneltildi.

Bunun üzerine David Cameron, “İsrail’in uluslararası hukuku ihlal edebilecek bir eylemde bulunmasından mı endişe ediyorum çünkü bu bina bombalandı ya da başka bir şey oldu? Evet, tabii ki bu konuda endişeliyim.” yanıtını verdi.

David Cameron, belirli bir olayın uluslararası hukuku ihlal edip etmediği konusunda her zaman bir “soru işareti” olduğunu ve avukatların bunu inceleyerek kendisine tavsiyede bulunacağını söyledi.

Ancak David Cameron, İsrail’in uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiğini söyleyen hukuki tavsiye almadığını da sözlerine ekledi.

Gazze’ye tekrar su verilsin mi?

İşgal rejiminin Gazze’ye su akışını yeniden başlatması gerekip gerekmediği sorusuna ise David Cameron, şu yanıtı verdi:

“Ben bir hukukçu değilim. Benim görüşüm suyu açmaları gerektiği yönünde çünkü Gazze’nin kuzeyinde çatışma fiilen sona ermiş durumda ve bu nedenle Gazze’nin kuzeyine daha fazla su ve elektrik götürmek çok iyi bir şey olacaktır.”

Güney Afrika’nın “soykırım” davası açmasını doğru bulmadı!

Bakan David Cameron, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin siyonist rejim aleyhine Uluslararası Adalet Divanında (UAD) “soykırım” davası açmasını doğru bulmadığını söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bunun yararlı olduğunu düşünmüyorum. Buna katılmıyorum. Doğru olduğunu da düşünmüyorum. Soykırım gibi terimler etrafında dolaşmamamız gerektiğini düşünüyorum. Soykırımı tanımlamak devletlerin değil mahkemelerin görevidir. Bizim görüşümüz İsrail’in kendini savunma hakkına sahip olduğu yönündedir.”