Zafer Küçükşabanoğlu, yapay zeka kavramının, “insanların gündelik hayatta yaptığı işlerin makinalar tarafından yapılabileceği” şeklinde tanımlanabildiğini söyledi.

Yapay zekanın son günlerde çok konuşulan bir kavram olduğuna dikkati çeken Zafer Küçükşabanoğlu, “Aslında 71 yıllık bir kavram ama hem Türkiye hem de dünya yeni yeni konuşuyor. Yapay zeka artık geleceğin değil, bugünün teknolojisi. Yapay zeka için spordan dış politikaya, tarımdan turizme, girişimcilikten enerjiye kadar her alanı dönüştürecek bir teknoloji diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Zafer Küçükşabanoğlu, yapay zekaya ayak uydurabilmek için sektördeki gelişim ve dönüşümlerin yakından takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Medyada da bu konuda dikkat çeken gelişmelerin olduğunu vurgulayan Zafer Küçükşabanoğlu, en son ABD’de The New York Times gazetesinin, yapay zekayı yönetecek bir editör ilanı verdiğini hatırlattı.

“Türkiye yapay zekayı ana gündemine almalı”

Zafer Küçükşabanoğlu, bu alanda önemli gelişmelere tanıklık ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Son 5 yılda yapay zeka anlamında Türkiye’de gelişmeler var. Türkiye şu anda Uluslararası Yapay Zeka Endeksi’nde 160 ülke arasında 47’nci sırada. Her geçen gün sıralamadaki yerimiz yükseliyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz, TÜBİTAK ve Bilgi Teknolojileri ve İletişimKurumu gibi kuruluşlar yapay zekada ellerinden geleni yapıyorlar. Yapay zeka artık evimizdeki günlük yaşamdan iş hayatına kadar her alanı dönüştürüyor. Özellikle istihdam konusunda büyük kaygılar olduğu kadar büyük heyecanlar da var çünkü bütün raporlara göre yapay zeka 2030’a kadar yaklaşık 85 milyon istihdam kaybına yol açacak. Bir taraftan da 97 milyon yeni istihdam yaratacak.”

Türkiye’nin yapay zeka alanında büyük zenginliğe sahip olduğunu aktaran Zafer Küçükşabanoğlu, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin en büyük avantajı 0-21 yaş arası 27 milyon genç kitleye sahip olması. Türk gençlerinin yapay zekaya ve teknolojiye büyük bir ilgisi mevcut ama bilgi eksiklikleri de var. O ilgiyi bilgiye çevirebilirsek Türkiye’nin yapay zeka alanında potansiyeli çok yüksek. Teknolojik altyapınız, yapay zeka konusunda donanımızın ne kadar güçlüyse dünyada sesiniz o kadar gür çıkıyor. O yüzden Türkiye yapay zekayı ana gündemine almalı ve geleceğe geç kalmamalı.”

TÜBİTAK, 17 yapay zeka projesini desteleyecek

Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki TÜBİTAK Marmara Teknokent’te Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı imza töreni 5 Ocak’ta gerçekleştirildi. Törende konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, program çerçevesinde TÜBİTAK’ın sadece fonlayan veya ülke ihtiyaçları için araştırma yapan bir kurum olmadığını, araştırma süreci içerisinde paydaşları bir araya getiren yapı olduğunu söyledi, ekosistem anlamında da programın kendileri için çok kıymetli olduğunu anlattı.

Yapay zeka teknolojisinin, kendi başına çığır açma boyutu ile gelecek açısından fırsatlarıyla ve getirebileceği risklerle dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Hasan Mandal, sadece popülerleştirilmiş boyutuyla yüzeyselliği değil, derinliğinin de olması gerektiğini ifade etti.

Hasan Mandal, ilk çağrıda 10 KOBİ ve platformun desteklendiğini aktararak, “Bunlardan birisi tamamlandı, 9’u devam ediyor. Başarı noktasında model çalışıyor mu dersek evet çalışıyor. Aynı zamanda oluşan bu birliktelikle Avrupa Birliği projelerine de girebiliyorlar. Sadece ülkemizdeki destek programında değil, Ufuk Avrupa Programında da birlikte proje başvurusu yaptılar. Bu bizim görmek istediğimiz boyutlardandı.” diye konuştu.

Eğitim teknolojileri, iklim değişikliği, tarım, gıda, hayvancılık ve akıllı üretim sistemleri üzerinden 32 başvuru yapıldığını ifade eden Hasan Mandal, 17’sinin desteklenmesine karar verildiğini belirtti.