Lübnan’da Filistinli mültecilerin yaşadığı en büyük kamp Ayn el-Helva’daki kanlı çatışmalardan etkilenen mülteciler, meydana gelen büyük yıkımın ardından evlerin yeniden imarı ve temel hizmetlerin yerine getirilmesini bekliyor. Kamp sakinlerinden 70 yaşındaki Haciye Hatice, “İşgale karşı birleşmek yerine Filistinlilerin kardeş kavgası içerisine girmesi beni derinden üzdü.” dedi.
Ülkenin güneyindeki Sayda kentinde 55 bine yakın Filistin mültecinin yaşadığı Ayn el-Helva, 28 Temmuz – 3 Ağustos ve 7-11 Eylül tarihlerinde Fetih Hareketi ile diğer Filistinli gruplar arasında, 28 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açan çatışmalara sahne oldu.
Tarafların 14 Eylül’deki ateşkesi kapsamında, çatışan tarafların arasına 26 Eylül’de “Filistin Ortak Güvenlik Gücü” yerleştirildi.
Ateşkesin maddeleri büyük oranda yerine getirilip çatışmasız ortama sağlansa da yıkılan ev ve yollar, kesilen elektrik ile su nedeniyle binlerce mülteci, evsiz kalmaya devam ediyor.
Çatışmaların ardından büyük yıkımların yaşandığı kampa giren AA muhabiri, mülteciler ve siyasilerle konuştu.
‘Müslümanlar, işgal rejimine karşı savaşmalı, birbirleriyle değil’
Ayn el Helva Kampı’daki Hatin Mahallesi’nde evi tamamen yıkılan 70 yaşındaki Haciye Hatice, Filistinlilerin kendi aralarında çatışması ve kampın bu hale dönüşmesinden duyduğu üzüntüyü, göz yaşlarıyla anlattı.
Evinde herhangi askeri hedef veya silahlı milislerin bulunmadığını belirten Hatice, “Evimi tamamen yıkmaya sebep olan bu kin ve nefret nereden geliyor? İşgale karşı birleşmek yerine Filistinlilerin kardeş kavgası içerisine girmesi beni derinden üzdü.” diye konuştu.
Tamamen yıkılan ve yakılan dükkanı önünde duran 55 yaşındaki Um Kamil, çatışmaların hedefinin Filistinlilerin ikinci defa göç ettirilmesi ise buna karşı çıkacaklarını ve evlerini terk etmeyeceklerini, burayı yeniden imar edip yaşamaya devam edeceklerini dile getirdi.
Um Kamil, “Filistinlilerin silahlarının namlusu işgalci İsrail’e dönük olmalı, kardeşlerine değil. Ancak işgalci böylesi bir yıkıma yol açabilirdi.” dedi.
Tek gelir kaynağı kamp içerisindeki marketi yerle bir olan Muhammed İhsan ise iş yerinin üzerindeki 3 dairesinin de tamamen kullanılmaz hale geldiğini kaydetti.
Marketinin kamp içerisindeki en büyük dükkan ve çatışmalardan önce ekonomik durumunu “gayet iyi” olduğunu anlatan İhsan “Ancak şimdi hem işsiz hem de evsiz kaldık. Yardım alamadan market ve evlerimi yeniden imar etmem mümkün değil. Sahip olduğum her şey gitti.” şeklinde konuştu.
Kamp sakinlerinden Hacı Ebu Vail de çatışmaları bitiren ateşkesten sonraki sürecin, yerinden olanların geri dönüşünü sağlayacak “yeniden imar” sürecine girilmesi gerektiğini vurguladı.
Kamptaki mültecilerin insani durumunu “trajik ve en dipte” şeklinde nitelendiren Ebu Vail, yerinden olan çok az sayıda kişinin evlerine geri dönebildiğini, binlerce evin yıkık durumda olduğunu paylaştı.
Ebu Vail, “Filistinli yetkililer, geri dönüş konusundaki vaatlerini pratikte de yerine getirmesi gerekiyor.” dedi.
2 bine yakın ev yıkıldı
Ayn el-Helva’daki Hamas Sorumlusu Halid Zayter, 2 defa yaşanan çatışmalardan sonra ateşkes kapsamında, “Filistin Ortak Güvenlik Gücü”nün kampa yerleştirilmesiyle, kamp sakinlerinin güvenliğinin sağlanmasında olumlu sonuçlar elde edildiğini söyledi.
Sayda kentindeki Filistin Ortak Çalışma Konseyi Üyesi Fuad Osman da ateşkes maddelerinin büyük oranda uygulandığını belirterek, şöyle devam etti:
“Çatışmaların yaşandığı bölgelere Filistin Ortak Güçleri yerleştirildi. Birleşmiş Milletlere (BM) ait okullar yeniden boşaltıldı. Ateşkesin geriye kalan son maddesi ise çatışmaların faillerinin Lübnan yargısına teslim edilmesi.”
Çatışmalar ve can güvenliği nedeniyle 2 bin ailenin kamptan ayrıldığını tahmin ettiklerini aktaran Osman, “Kamp içerisinde tamamen veya kısmen yıkılan evlerin sayısı bin 500 ila 2 bin arasında” bilgisini paylaştı.
Fuad Osman, kamptaki yol, altyapı sistemi, elektrik hattı ve su şebekesinin de yıkıldığını kaydetti.
Ordu giriş ve çıkışları sıkı denetliyor
Öte yandan ateşkesin yeniden ihlal edilmemesi, kamp içerisine silah sokulmaması ve güvenliğin sağlanması için kamp çevresinin güvenliğini sağlayan Lübnan ordusu, güvenlik tedbirlerini sıkı bir şekilde uyguluyor.
AA muhabirinin elde ettiği bilgilere göre, ordunun kamp çevresinde ve giriş-çıkışlarda 7 adet kontrol noktası bulunuyor. Lübnan vatandaşlarının girişine kısıtlama getirilen kampta, “can güvenliği” gerekçesiyle yabancı gazetecilerin kampa girişine izin verilmezken, yerel basın mensupları ise normal bir sivil gibi kampa girip çekim yapabiliyor.
Ayn el-Helva’daki çatışmalar ve sağlanan ateşkes
Lübnan’daki 12 Filistin mülteci kampının en büyüğü olan Ayn el-Helva’da 55 bine yakın Filistinli yaşam mücadelesi veriyor.
Lübnan ile Filistinli gruplar arasında 1969’da yapılan Kahire Anlaşması’na göre, kampların iç güvenliği Filistinli gruplarca sağlanırken, giriş ve çıkışlar ise Lübnan ordusunun denetiminde bulunuyor.
Ayn el-Helva Mülteci Kampı’nda 29 Temmuz’da başlayan çatışmalarda 13 kişi yaşamını yitirmiş, 60’tan fazla kişi yaralanmıştı. Kanlı çatışmalar nedeniyle yaklaşık 4 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
Kamptaki Filistinli gruplar arasında 31 Temmuz’da Lübnanlı tarafların arabuluculuğunda ateşkes sağlandığı duyurulsa da çatışmalar aralıklarla devam etmişti.
Bir süre devam eden sükunetin ardından 7 Eylül’de yeniden çatışmaların başladığı kamptaki olaylarla ilgili Lübnan Başbakanı Necib Mikati’nin öncülüğünde, 11 Eylül’de “acil ve kalıcı bir ateşkesin” sağlandığı ilan edilmiş ancak hemen ertesi gün çatışmalar yeniden başlamıştı. Kampta, bu dönemdeki çatışmalarda 15 kişinin öldüğü, 150 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
Son olarak 14 Eylül’de Filistinli mülteciler arasındaki çatışmaların durması için yeniden bir ateşkesin sağlandığı duyurulmuştu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *