Derne’deki selin sonuçlarını BM açıkladı

Derne’deki selin sonuçlarını BM açıkladı

Sel felaketinin yaşandığı Libya’nın Derne kentinde, 11 bin 300 kişinin öldüğünü, 10 binden fazla kişinin ise kayıp olduğunu açıkladı, ‘durum içler acısı ifadesi’ kullanıldı.

OCHA’dan yapılan yazılı açıklamada, Libya’nın doğusunu vuran selden en çok etkilenen kent Derne’deki durumun “içler acısı” olduğu belirtildi.

“Derne’de şu ana kadar 11 bin 300 kişi öldü, 10 bin 100 kişi ise hala kayıp.” ifadelerine yer verilen açıklamada, Libya’nın doğusundaki diğer bölgelerde ise sel felaketinin en az 170 can aldığı aktarıldı.

Libya Kızılayından bir yetkili de AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkenin doğu bölgesini etkileyen selde ölenlerin sayısının 10 bini aştığını ve arama kurtarmaları devam ettikçe bu sayının artacağını öngördü.

Yerel ve uluslararası ekiplerin kurtarma çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren yetkili, yerinden edilenlerin sayısının binlere ulaştığını ve bunların çok sayıda okula yerleştirildiklerini, şu anda bu konuda net rakamın bilinmediğini kaydetti.

Suudi Arabistan ve Kuveyt, Libya’daki selden etkilenenlere yardım uçağı gönderdi

Suudi Arabistan ve Kuveyt, Libya’daki selden etkilenenlere gıda ve tıbbi yardım taşıyan birer yardım uçağı gönderdi.

Suudi Arabistan resmi ajansı SPA’nın haberinde, Libya’daki sel felaketinden etkilenenlere dağıtılmak üzere 40 tonluk gıda yardımı taşıyan ikinci yardım uçağının, Bingazi’deki Benina Uluslararası Havalimanı’na ulaştığı bildirildi.

Yardımın, Kral Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın, selden etkilenenlere gıda ve barınak sağlanması yönünde Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’ne verdiği talimat üzerine gerçekleştirildiği belirtilen haberde, merkezden uzman bir ekibin, Libya Kızılayı ile koordineli olarak yardım dağıtım sürecini denetleyeceği kaydedildi.

Suudi Arabistan’ın Libya’daki selden etkilenenlere 90 ton gıda ve barınma yardımı taşıyan ilk yardım uçağı dün Bingazi’ye ulaşmıştı.

Kuveyt

Kuveyt resmi ajansı KUNA’nın haberine göre de Kuveyt Kızılayı Heyeti Başkanı Abdurrahman el-Avn, ülkesinin Libya’daki selden etkilenenlere yardımlarının devam ettiğini ve 4’üncü yardım uçağının bölgeye ulaştığını belirtti.

Avn, uçağın tıbbi yatak, tekerlekli sandalye ve yardım malzemelerinden oluşan 10 ton yardım taşıdığını kaydetti.

Kuveyt, 13, 14 ve 16 Eylül’de Libya’ya sırasıyla 40, 41 ve 10 ton tıbbi ve yardım malzemesi taşıyan 3 uçak göndermişti.

Türkiye’den gönderilen 2 tam donanımlı acil yardım ambulansı Libya’daki yetkililere teslim edildi

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sel felaketinin yaşandığı Libya’ya ulaşan ekiplerin, 2 tam donanımlı acil yardım ambulansını Derne’deki idarecilere teslim ettiğini bildirdi.

Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Libya’ya ulaşan ekiplerin, 2 tam donanımlı 4×4 acil yardım ambulansını Derne kentindeki sağlık hizmeti sunumu ve yoğun bakım hastalarının sevklerinin daha güvenli şekilde yapılabilmesi için sağlık idarecilerine teslim ettiğini belirtti.

Koca, açıklamasında “10 ambulans, UMKE ATAK donanımlı 5 araç, 6 Acil Müdahale Aracı ise ekiplerimizce kullanılıyor. Afetzede Libya halkının yanındayız.” ifadelerine yer verdi.

Arama kurtarma çalışmalarını AFAD koordine ediyor

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen, Türk ekibinin, Libya’da selden en çok etkilenen kent Derne’ye yurt dışından gelen ilk ekip olduğunu ve bu nedenle de diğer ekiplerin koordinasyonunu yürüttüğün söyledi.

Taşdelen, Türk ekibinin, Derne’ye ulaştığı andan itibaren yürüttüğü çalışmaları AA muhabirine anlattı.

12 Eylül’de Milli Savunma Bakanlığına ait 3 askeri kargo uçağıyla Derne’ye ulaştıklarını söyleyen Taşdelen ilk iş olarak sahada hızlı bir tarama ve buna göre de bölümleme yaptıklarını ve koordinasyonu sağlama amacıyla bir yönetim merkezi kurduklarını belirtti.

İlk gelen Türk ekibinin 168 kişiden oluştuğunu kaydeden Taşdelen, “Yurt dışından gelen ilk heyet Türk heyetiydi. Bu nedenle, INSARAG (Uluslararası Arama ve Kurtarma Danışma Grubu) standartlarına göre gelen yabancı heyetlerin koordinasyonunu biz yapıyoruz. Uluslararası heyetler geldiklerinde yönetim merkezine kayıt yaptırıyorlar ve biz de onları, belirlediğimiz alanlara dağıtıyoruz ve her akşam kim ne faaliyet yürüttüyse bunun koordinasyonunu yapıyor, sonuçları da BM INSTARAG OCHA ofisine Cenevre’ye raporluyoruz.” dedi.

Derne 7 çalışma alanına bölündü

Derne’de yaptıkları saha çalışmasının ardından kenti çalışma alanlarına böldüklerini kaydeden Taşdelen, şunları söyledi:

“Dere yatağı ve denizden insan çıkma olasılığı vardı bir de barajın patlamasının oluşturduğu şiddetten dolayı çok büyük bir yıkım söz konusuydu. Enkazların arasında da arama kurtarma çalışması yapılması gerekiyordu. Dolayısıyla, biz kenti 7 ayrı çalışma alanına böldük. Bu alanları da alt bölümlere ayırdık. Gelen her ekibe çalışacakları yeri gösteriyoruz biz de Türk ekibi olarak geride kalan tüm boşlukları dolduruyoruz.”

Taşdelen, şu ana kadar İtalya, İspanya, Tunus, Cezayir, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Ürdün’den ekiplerin geldiğini ancak Türk ekibinin hem en kalabalık hem de ilk gelen ekip olduğunu vurguladı.

Taşdelen, uçaklarla ilk gelen ekibin 168 kişi olduğunu, daha sonra 2 geminin kente geldiğini, 3’üncüsünün de yolda olduğunu ve halihazırda 500’ün üzerinde bir personelle Derne’de hizmet verdiklerini aktardı. Taşdelen, gemilerle gelen sahra hastanesinin kurulumunun devam ettiğini ve 2-3 gün içinde faaliyete geçeceğini dile getirdi.

Arama kurtarma çalışmaları

Şu ana kadar kurtarma faaliyetleri sırasında kendilerine yapılan canlı ihbarlarında ya da dün İspanyol ekibin canlı bulduğuna dair sosyal medyada yapılan ihbarlara da değinen Taşdelen, bu ihbarlarda canlı çıkan olmadığını, sadece Tunus ekibinin 3 gün önce bir canlı çıkarabildiğini söyledi.

Türkiye’nin yardım elinin dünyanın her yerinde olduğu gibi Libya halkının da yanında olacağını belirten Taşdelen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da talimatlarıyla Derne’de neye ihtiyaç varsa sonuna kadar yerine getirmeye çalışacaklarını sözlerine ekledi.

“Libya’daki kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışacağız”

Deniz Feneri yetkilisi İnan Kayakılıç ise İzmir Limanından hareketle devlete ait Sancaktar ve Bayraktar yük gemileriyle 14 Eylül perşembe günü bölgeye geldiklerini ifade etti.

Libya’ya AFAD’ın kontrolü altında 21 sivil toplum kuruluşu (STK) ile geldiklerini belirten Kayakılıç, Deniz Feneri’nin insani yardım kolilerinin üçüncü veya dördüncü gemiyle geleceğini aktardı.

Kayakılıç, yardım malzemeleri yola çıktığında AFAD’ın bölgede bir depo tertip edeceğini ve gelen kolilerin depoya taşınacağını söyledi.

Deniz Feneri’nin gelecek paketleri içerisinde gıda ve temizlik ürünlerinin yanı sıra kıyafet, battaniye ve çadır olduğu bilgisini paylaşan Kayakılıç, bu yardımlarla Libyalıların yaralarını sarmaya çalışacaklarını dile getirdi.

Bölgedeki sağlık hizmeti

Yeryüzü Doktorları Proje Koordinatörü Murat Aydın da öncelikli vazifelerinin sağlık hizmeti sunmak olduğunu belirtti.

Libya’da yaşanan felaketin büyüklüğünü bölgeye gelince daha iyi anladıklarını ifade eden Aydın, AFAD’ın koordinasyonunda verilecek herhangi bir görevi gerçekleştirmek için gönüllü bir doktor arkadaşıyla Derne’ye geldiklerini söyledi.

Aydın, normal şartlarda Yeryüzü Doktorları olarak birinci basamak yani ilk müdahaleyi yaptıklarını; sahra hastanelerinin kurulması ve doktor sayısı ile ne tür uzmanlıklara ihtiyaç olduğunun belirlenmesi durumunda bunu ikinci aşamaya taşıyabileceklerini belirtti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *