Lübnan’da Filistinli mültecilerin yaşadığı en büyük kamp Ayn el-Helva’da dün kalıcı ateşkes sağlansa da Filistinli kaynaklar çatışmaların her an başlayabileceği uyarısında bulunuyor.
Ülkenin güneyindeki Sayda kentinde 55 bine yakın Filistin mültecinin yaşadığı Ayn el-Helva, 28 Temmuz-3 Ağustos tarihlerinde Fetih Hareketi ile diğer Filistinli gruplar arasında 13 kişinin öldüğü, 60 kişinin yaralandığı çatışmalara sahne oldu.
Taraflar arasında ateşkesin sağlanmasına rağmen 7 Eylül’de kampta mevzilenen milisler, namlularını bir kez daha birbirlerine doğrulttu ve çatışmalar yeniden başladı.
Ayn el-Helva’da en az 5 kişinin ölümü, 52 kişinin yaralanmasına neden olan 2’nci çatışmaların ardından dün taraflar arasında acil ve kalıcı ateşkese varıldığı duyuruldu.
AA muhabiri, kamptaki çatışmanın nedenleri, ateşkesin neden “kırılgan” olarak nitelendirildiği, Lübnan’daki Filistin mülteci kamplarının sayısı ve bu kamplara kimlerin hakim olduğuna ilişkin bilgileri derledi.
Çatışmanın nedenine ilişkin iddialar
Lübnan medyasında çıkan haberlere göre, kampta güçlü bir nüfuza sahip Fetih Hareketi ile kendilerini “Selefi” olarak tanımlayan Filistinli bazı gruplar arasındaki çatışma yeni değil. Taraflar, daha önce de kamp üzerinde hakimiyetlerini sağlamak için aralıklarla çatışmalara girdi.
Son çatışmanın nedeni de Selefi “Cund eş-Şam” grubu mensubu “Ebu Katade” kod adlı Mahmud Halil’e yönelik 28 Temmuz’da düzenlenen suikast girişimi olarak ifade ediliyor.
Fetih mensubu olduğu belirtilen Muhammed Zubeydat tarafından gerçekleştirilen suikast girişiminden Halil sağ kurtulurken, yardımcılarından biri öldü. Halil’e yönelik başarısız suikast girişimden sonra 30 Temmuz’da Fetih’in kamptaki önemli kadrolarından Ebu Şeref el-Armuşi ve 4 koruması kurulan bir pusuda öldürüldü.
Olayın ardından patlak veren ve 3 Ağustos’a kadar devam eden ilk çatışmalarda 13 kişi öldü, 60 kişi yaralandı. Taraflar arasında ateşkes sağlansa da bir aylık bir sakinliğin ardından 7 Eylül’de yeniden çatışmalar başladı. 5 kişinin öldüğü, 52 kişinin yaralandığı ikinci çatışmalar 11 Eylül’de sağlanan ateşkesle son buldu.
Çatışmanın yeniden başlaması kaçınılmaz
Çatışmalar nedeniyle büyük yıkım ve göçün yaşandığı kampta bulunan Filistinli bir kaynak, Lübnan’ın arabuluculuğunda Fetih ile diğer Filistinli gruplar arasında varılan ateşkesin çok kırılgan olduğunu, Fetih’in bu durumdan razı olmadığını söyledi.
Filistinli kaynak, Fetih’in kalıcı ve nihai ateşkes için Armuşi’yi öldürülenlerin Lübnan ordusuna teslim edilmesini talep ettiğini ancak karşı tarafın henüz kimseyi orduya vermediğini aktardı.
Faillerin teslim edilmemesi halinde ateşkesin kağıt üzerinde kalacağını savunan Filistinli kaynak, gelecek günlerde durumun daha da netleşeceğini dile getirdi.
Çatışmalarda bir taraf olmayan Hamas’ın Lübnan’daki Medya Sorumlusu Velid Kilani ise isim vermeden “İsrail” imasında bulunarak kamplardaki istikrarın bozulmak istendiğini ve yaşananların arkasında “bazı ülkelerin gizli ajandası” olduğunu iddia etti. Kilanı, kalıcı ateşkes için suçluların Lübnan ordusuna teslim edilmesinin şart olduğunu ve bunun sağlanması halinde Ayn el-Helva’da çatışmaların bir daha tekrarlanmayacağını söyledi.
Filistinli yetkililerden alınan bilgiye göre, aranan 7 kişinin Lübnan yargısına teslim edilmesi için ortak Filistin gücü oluşturulmasına karar verildi. Ancak şu ana kadar Lübnanlı yetkililere teslim edilen kimse olmadı.
Dün ateşkesin ilanından sonra yazılı bir açıklama yapan Fetih Hareketi, anlaşmayı bozan veya ihlal eden taraf olmadıklarını, bu ateşkese de bağlı kalacaklarını ifade etti.
Lübnan’daki 12 kampta 200 bin Filistinli mülteci yaşıyor
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’ndan (UNRWA) derlenen bilgilere göre, 1948’de İsrail devletinin kuruluşunun ilanından sonra işgal altındaki Filistin topraklarından Lübnan’a yönelik mülteci dalgası gerçekleşti.
UNRWA’ya göre, Lübnan’daki 12 kampta yüzde 93’ü yoksulluk sınırında bulunan 200 bin Filistinli mülteci yaşam mücadelesi veriyor.
Kamplar, kuruluş tarihleri ve mültecileri sayıları ise şöyle:
Ayn el-Helva: Lübnan’ın güneyindeki Sayda kentinde yer alan kampta, Filistin’den 1948’de gelen mülteciler ikamet ediyor. UNRWA’nın verilerine göre kampta halihazırda 55 bin mülteci bulunuyor. Kamp, Lübnan’ın farklı bölgelerinde yaşanan çatışmalar nedeniyle yerinden edilen birçok mültecinin de adresi. Özellikle 2007 yılında Trablusşam’dan bu kampa göçler oldu. Suriye’deki iç savaş sonrası da bu ülkede yaşayan çok sayıda Filistinli, Ayn el-Helva’ya yerleşti.
Beddavi Kampı: Ülkenin kuzeyindeki Trablusşam’da kent merkezinin kuzeydoğusuna 5 kilometre mesafede yer alan kamp 1955’te kuruldu. Zaman içerisinde 1976’da kapanan Tel Zater ve Nebatiye gibi kamplardan gelen mültecileri de ağırladı.
Burc el Baracna: Kurulduğu 1948’de Beyrut’un kent merkezinden 4 kilometre mesafe olsa da bugün başkentin neredeyse tam merkezinde yer alıyor. Kamp 1982’deki İsrail’in Lübnan’ı işgali sırasında büyük yıkıma maruz kaldı. Kampın nüfusu kuruluşu sırasında 3 bin 500 civarındaydı. 1969’dan itibaren kampın nüfusu katlanarak artmaya başladı ve şu anda burada 18 bin mülteci yaşıyor.
Burc el-Şimali: 23 bin mültecinin yaşadığı kamp, 1948’de Sur kent merkezine 3 kilometre mesafede kuruldu. Kamp, İsrail işgali sırasında büyük zarar gördü.
Dıbeyye Kampı: Beyrut’un kuzeyinde kent merkezine 12 kilometre mesafede yer alan kamp 1956’da kuruldu. Kampta halihazırda 4 bin 500 mülteci ikamet ediyor.
El Bas Kampı: Sur kent merkezinden 1,5 kilometre mesafede. Bu kamp Fransızlar tarafından 1939’da Ermeni mülteciler için inşa edildi. Ermenilerin Bekaa Vadisi’ndeki “Ancar” bölgesine gönderilmesinden sonra 1950’de Filistin’den gelen mülteciler buraya yerleşti. Şu anda 10 bine yakın mülteci ikamet ediyor.
Mar İlyas: 1952’de Beyrut’un güneybatısında açılan kampta 2 bin Hristiyan Filistinli mülteci yaşıyor.
Miye Miye Kampı: 1954’te Sayda’da açılan kampta halihazırda 5 bin mülteci bulunuyor.
Naher el-Barid Kampı: Ülkenin kuzeyindeki Trablusşam kentine yakın bir mesafede yer alan kampta 2007’de Filistinli gruplar ve Lübnan ordusu arasından şiddetli çatışmalar meydana geldi. Kampta, o dönem yaşanan olaylar nedeniyle birçok mülteci yerinden olsa da halihazırda 27 bin mülteci kalıyor.
Reşadiyye Kampı: Sur kent merkezinden 5 kilometre mesafede 1936’da açıldı ve şu anda 30 bine yakın mülteci yaşıyor. Lübnan’daki iç savaştan ağır şekilde etkilenen ve büyük yıkımlara sahne olan kampta, o dönemki çatışmalar nedeniyle 5 bin mülteci yerinden oldu. Kamp 1936’de Ermenilere, ardından 1963’te de Filistinlilere yaşam alanı oldu.
Şatilla: Beyrut’ta yer alan kamp 1949’da kuruldu. Kamp, İsrail’in 1982’deki Lübnan işgali sırasında 3 binin üzerinde sivilin hayatını kaybettiği yer olarak hafızlara kazındı. Kampta şu anda 10 bin ile 22 bin arasında mültecinin yaşadığı tahmin ediliyor.
Vavel: Doğu’daki Bekaa Vadisi’nde yer alan kamp 1948’de inşa edildi. Şu anda 8 bine yakın mülteci ikamet ediyor.
Kamplardaki Filistinli partiler ve gruplar
Lübnan hükümeti ile Filistinli taraflar arasında kampların güvenliğinin nasıl sağlanacağına dair 1969’da “Kahire Anlaşması” imzalandı.
Bu anlaşmaya göre, kamp içerisindeki güvenlikten Filistinli gruplar ve siyasi partilerin güvenlik birimleri sorumlu iken kampın giriş ve çıkışları ise Lübnan ordusunun elinde.
Lübnan’daki kamplar içerisinde etkin olan Filistinli gruplar ise şunlar:
Fetih Hareketi: Lübnan’da en eski ve köklü Filistin partileri arasında yer alan Fetih, 1959’dan beri Lübnan’daki Filistinli mülteciler arasında faaliyet gösteriyor.
Hamas: Fetih’in “ezeli rakibi” olarak belirtilen örgüt, 1987’de kuruldu. Suriye’deki iç savaş nedeniyle İran ve Hizbullah ile arasına bir müddet mesafe koyan Hamas, son bir yıl içerisinde Lübnan’da Hizbullah ve İran ile ilişkilerini yeniden geliştirdi. Son çatışmalarda ise Hamas tarafsız kaldı.
Usbat el-Ensar: Lübnan’daki Filistin kamplarında 1990’da kurulan grup, Selefi bir yapı. Ayn el-Helva’da kurulan grup 2010’dan sonra kampta aktif olmaya başladı.
Cund’ul eş-Şam: El Kaide ile bağlantılı olduğu iddia edilen örgüt, Usbat el-Ensar gibi selefi bir hareket. 1991’de kuruldu, Fetih ile 2006’da çatışmalar yaşadı.
Usbat en-Nur: Usbat el-Ensar ve Cund’ul eş-Şam gibi selefi bir örgüt. Yine Fetih ile zaman zaman çatışmalar yaşıyor.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi: George Habbaş liderliğinde 1967’de kuruldu. Şu anda genel sekreterliğini Ahmed Saadet yapıyor. Sosyalist ve seküler çizgiye sahip olup Fetih ile inişli çıkışlı bir ilişki geçmişine sahip.
Filistin Demokrat Halk Kurtuluş Cephesi: Marksist bir yapıya sahip cephe, 1968’de Ortodoks Hristiyan olan Nayif Havatmeh tarafından kuruldu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *