Ortak yönleri, matematik ve şiirin aslında birbirinden ayrılmaz bir şekilde insan zihninde etkileşime girebildiğini gösterir. Her ikisi de insan düşüncesinin ve ifadesinin güçlü araçlarıdır.
İbrahim Eryiğit
Matematik ve şiir… Kelime olarak yan yana bile yazıldıklarında ve söz olarak söylendiğinde, okuyucuda ve dinleyicide doğal bir irkilme refleksi yaşattığına çok kereler tanık olduğumu belirtmek istiyorum. Matematik ve şiir, ilk bakışta birbirinden oldukça uzak gibi görünmesine rağmen, aslında birçok ortak yönleri vardır. Bu iki alanın birbirinden farklıymış gibi görünmesinin ana nedeni, kaynaklarının farklı olarak algılanmasından ileri geliyor. Sadece ülkemizde değil, dünyanın tüm ülkelerinde matematiğin kaynağının beyin (akıl), şiirin kaynağının ise kalp (gönül) olduğu öğrenilmiş çaresizlik olarak hâkimiyetini koruyor. Özellikle de son 20 yılda sözüm ona kimi psikologların, zekâyı sayısal ve sözel zekâ olarak ayrıştırarak, topluma dayatmaları ve bu konuda hayli taraftar da buldukları bir gerçek. Bunlara, beyni sağ ve sol lob olarak ayıran kimi beyin akademisyenleri de katılınca, kaçınılmaz olarak matematik ile şiir arasındaki makas inanılmaz bir biçimde açılıyor. Hani, Hazreti Ali’ye atfedilen bir söz var ya, “İlim bir noktaydı, cahiller onu çoğalttılar” şeklinde, günümüzdeki durum aynen böyle. İnsanları sayısal ve sözel olarak ayırıp, üniversite ve işe alım gibi tüm sınavları bu ayrıma göre yapınca durum daha da çetrefil hâle dönüşüyor. Sonuçta, hayatında bir tane bile şiir, öykü, roman.. vs gibi edebiyat eserleri okumamış milyonlarca doktorumuz, mühendisimiz, bilim adamımız, diğer yanda çarpım tablosunu bilmeyen, basit yüzde ve kesir hesaplarını bile yapamayan psikoloğumuz, sosyoloğumuz, edebiyatçımız, tarihçimiz, coğrafyacımız, dil uzmanımız ve çevirmenimiz oluyor. Oysa beyin bir bütün olduğuna göre, zekâ da bir bütündür. Aynı şekilde kalp bir bütün olduğuna göre gönül de bir bütündür. Kuşkusuz bu konuda sonsuz sayıda cümleler kurulabilir olduğunu belirterek, ben matematik ile şiir arasındaki benzerliklere dikkat çekmek istiyorum.
Dil ve Sembol Kullanımı
Hem matematik hem de şiir, dili ve sembolleri yaratıcı bir şekilde kullanır.
Matematikte, semboller ve ifadeler karmaşık düşünceleri ifade etmek için kullanılır. Sayılar, harfler ve semboller kullanılarak soyut kavramlar ifade edilir.
Şiirde ise dize ve kafiye gibi dil öğeleri, duyguları ve düşünceleri estetik bir şekilde ifade etmek için kullanılır. Kelimeler ve imgeler kullanılarak soyut düşünceler ve duygular ifade edilir.
Yaratıcılık
Hem matematik hem de şiir, yaratıcılığın önemli olduğu alanlardır.
Matematikte, teoremler, algoritmalar veya matematiksel yapılar geliştirmek için yaratıcı düşünceye ihtiyaç vardır. Bu anlamda matematik, yeni problemleri çözmek ve yeni teoremler keşfetmek için yaratıcılık gerektiren bir bilimdir.
Benzer şekilde, şiir de dilin estetik kullanımı ve duygusal ifade için yaratıcılığı gerektirir. Bir başka deyişle, özgün ve etkileyici metinler oluşturmak için yaratıcılığa ihtiyaç vardır. Şairler farklı duyguları ve düşünceleri farklı kelimeler ve imgelem kullanarak ifade ederler. (Burada böyle bir parantez açarak, yaratma fiilinin insan için kullanılmasına tepkili olanlar için, yaratıcılığı bir yetenek ya da beceri değil, daha çok keşfetmeye ve hayal gücüne yatkınlık olarak anladığımı ve bu anlamda kullandığımı belirtme gereği duyuyorum.)
Duygu ve anlam
Hem matematik hem de şiir, insanların duygusal ve zihinsel tepkilerini uyandırabilir. Matematikte, bir teorem çözümü bulmak, matematikçilerde büyük bir coşku ve heyecan oluşturur. Matematikte, soyut kavramlar ve nesneler aracılığıyla duygusal ve anlamsal içerikler ifade edilebilir. Örneğin, matematiksel bir teorem bulma süreci, bir matematikçi için duygusal bir deneyim olabilir.
Şiir ise okuyucuya güçlü duygusal deneyimler yaşatabilir ve derin anlamlar taşıyabilir.
Şiir, insan duygularını, deneyimlerini ve düşüncelerini yoğun bir şekilde ifade eder.
Bu anlamda, bir matematikçinin bir teoremi çözerken yaşadığı duygularla, bir şairin bir şiirini yazarken yaşadığı duyguların birebir örtüştüğü rahatlıkla söylenebilir.
Estetik
Hem matematik hem de şiir, estetik değeri olan yapılar içerir.
Matematikte, bazı teoremler ve matematiksel nesnelerin düzeni güzellik hissi uyandırır. Güzellik ve uyum arayışı, matematikçilerin çözümlerini daha zarif ve basit hale getirmek için motive eder.
Şiirde ise söz sanatları, ses oyunları, ölçü, ritim, ahenk, uyak ve imgelem şiire sonsuz güzellikler katar.
Soyut düşünce
Matematikte ve şiirde soyut düşünme önemlidir. Matematikçiler soyut nesnelerle çalışır ve problemleri soyutlayarak çözerler.
Şairler de soyut kavramları imgeler ve dil aracılığıyla anlatırlar.
Mantık
Matematikte mantık, teoremlerin ve çıkarımların temelini oluşturur.
Şiirde ise metindeki anlam ve yapılar üzerinde düşünme sürecinde de mantık kullanılır.
Evrensel dil
Hem matematik hem de şiir, insanlar arasında anlaşılabilir evrensel dillerdir.
Matematik, herkesin aynı soyut kavramları anlamasını sağlayan bir dildir.
Şiir de dilin gücüyle, farklı kültürlerden insanlara ulaşabilir ve onlara duygusal açıdan hitap edebilir.
Dilin gücü
Şiir ve matematik, insanların dünyayı anlamak ve ifade etmek için dilin gücünden yararlanır. Matematikçiler, soyut sembollerle gerçek dünyayı analiz eder ve keşfederler.
Şairler, dilin imgelerini kullanarak derin anlamlar ve etkileyici hikâyeler üretirler.
Bu ortak yönler, matematik ve şiirin aslında birbirinden ayrılmaz bir şekilde insan zihninde etkileşime girebildiğini gösterir. Her ikisi de insan düşüncesinin ve ifadesinin güçlü araçlarıdır.
Ancak, matematik ve şiir arasında bazı temel farklar da vardır. Matematik kesinlik ve doğruluk üzerine odaklanırken, şiirde bazen belirsizlik ve duygusal ifadeler vurgulanır. Ayrıca, matematik objektif ve evrensel bir dil olarak kabul edilirken, şiir daha kişisel ve öznel bir sanat biçimidir.
Sonuç olarak, matematik ve şiir arasında farklılıklar ve benzerlikler olsa da, her ikisi de insan zihninin ve yaratıcılığının farklı yönlerini temsil ederler. Hem matematik hem de şiir, insanlığın zengin kültürel mirasının önemli parçalarıdır ve her biri insanların dünyayı anlamak ve ifade etmek için kullandığı güçlü araçlardır.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *