Eski CIA danışmanından, “dolarsızlaşma süreci” öngörüsü

Eski CIA danışmanından, “dolarsızlaşma süreci” öngörüsü

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ile CIA’in eski danışmanı James Rickards, 22 Ağustos’taki BRICS zirvesinde yeni para biriminin sunulmasıyla doların dünyanın rezerv para birimi statüsünü kaybetme sürecinin nihai aşamasının başlayacağı, dolarsızlaşma sürecinin birkaç yıl içinde başarıyla tamamlanabileceği öngörüsünde bulundu.

Ukrayna krizinin tırmanarak tam teşekküllü NATO-Rusya vekalet savaşına dönüşmesiyle birlikte doların dünyanın rezerv para birimi statüsünü kaybetme süreci hızlanırken, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ile CIA’in eski danışmanı ve yatırım bankacısı James Rickards, üç aydan daha kısa süre içinde doların hegemonyasını parçalanmaya başlayabileceği tahmininde bulundu.

Ekonomik analiz sitesi The Daily Reckoning’de makale yayımlayan Jim Rickards, “22 Ağustos’ta, bugünden yaklaşık iki buçuk ay sonra, uluslararası finansta 1971’den beri en önemli gelişme açıklanacak” diye yazdı.

22 Ağustos, Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan ve Güney Afrika’dan oluşan ve dolarsızlaşma kampanyasının başını çeken BRICS’in liderler zirvesinin başlangıç tarihi. 1971 de ABD’nin altın standardından çıktığı tarih.

‘Doların yerini alabilecek yeni ve büyük bir para birimi’

Bunun ‘doların küresel ödemelerdeki rolünü zayıflatıp nihayetinde önde gelen ödeme para birimi ve rezerv para birimi olarak doların yerini alabilecek yeni ve büyük bir para biriminin piyasaya sürülmesini’ içerdiğini öngören eski CIA-Pentagon danışmanı, bu tektonik kaymanın ‘sadece birkaç yılda’ gerçekleşebileceğini öngördü.

‘Jeopolitik şok dalgasına neden olabilir’

BRICS ülkelerinin gündemindeki yeni para birimi projesinin ivmesinin, ‘dünya ticaretini, doğrudan yabancı yatırımı ve yatırımcı portföyleri üzerinde öngörülemeyecek büyük etki yaratacağını’ söyleyen Rickards, bunun ‘dünyanın hazır olmayabileceği derin ve benzeri görülmemiş bir jeopolitik şok dalgasına neden olacağı’ kehanetinde bulundu.

‘Kritik aktör Suudi Arabistan’

ABD’li gözlemci, BRICS üyelerinin birleşik ekonomik güçlerinin G7’dendaha büyük olmasının yanısıra 8 ülkenin zaten resmen üyelik için başvuruda bulunması ve bir düzineden fazla ülkenin daha katılmaya ilgi göstermesiyle, genişlemenin, BRICS sisteminin en önemli gelişmesi olduğu değerlendirmesini yaptı. Üyeliğe talip olan ülkeler içinde Suudi Arabistan, doların dünya rezerv statüsünün istikrarını sağlayan petrodolar sisteminin temel taşı.

“Bu liste, gelecekteki BRICS toplantılarında katılımcı sayısını artırmaktan çok daha fazla anlam taşıyor” diyen Rickards, Suudi Arabistan ile Rusya’nın her ikisinin üye olması durumunda, en büyük üç enerji üreticisinden ikisi tek bir çatı altında toplanır. (Enerjinin üç büyüğünün diğer ismi ABD)” vurgusunu yaptı.

‘BRICS deyip de geçmeyin’

Eski danışman, “BRICS’e halihazırda üye ülkeler, dünya yüzeyinin ve ilgili doğal kaynakların yüzde 30’unu, küresel buğday, pirinç üretiminin yüzde 50’sini, gezegenin altın rezervlerinin yüzde 15’ini ve dünya nüfusunun yüzde 40’ını oluşturuyor” hatırlatmasının ardından şöyle devam etti:

“Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya ve Suudi Arabistan’ın birleşik GSYİH’si 29 trilyon dolar veya nominal küresel GSYİH’nin yüzde 28’i. GSYİH’yi ölçmek için satın alma gücü paritesi kullanılıyorsa, BRICS payı yüzde 54’ün üzerinde. Rusya ve Çin, dünyadaki en büyük üç nükleer cephanelikten ikisine sahip (diğer lider ABD).”

“Nüfus, kara kütlesi, enerji üretimi, GSYİH, gıda üretimi ve nükleer silahlar gibi her ölçüte göre BRICS, bir diğer çok taraflı tartışma topluluğu değil. Batı hegemonyasına sağlam ve inandırıcı bir alternatif oluşturuyor.”

“Birlikte hareket eden BRICS, yeni bir çok kutuplu ve hatta iki kutuplu dünyanın kutuplarından biridir.”

“Ağustos ayında lansmanı açıklandığında yeni para birimi boş sahaya değil, sofistike bir sermaye ve iletişim ağına düşecek. Bu ağ, başarı şansını büyük ölçüde artıracak.”

‘Sıradan, günlük işlemler için kağıt para şeklinde değil’

BRICS para biriminin ‘ticari mallardan oluşan bir sepete veya altına sabitlenmesini beklediğini, sıradan, günlük işlemler için kağıt para şeklinde kullanılabileceğini düşünmediğini’ aktaran Rickards, “Katılımcı tarafların vadesi gelen veya borçlu olduğu ödemeleri kaydetmek için şifreli mesaj trafiğine sahip yeni bir BRICS+ finans kurumu tarafından tutulan izinli bir hesap defterine bağlı dijital para birimi olacak” öngörüsünde bulundu.

‘BRICS+ tahvil piyasası da oluşturulmalı’

ABD’li gözlemci, ‘BRICS para biriminin dolara karşı gerçek bir rezerv alternatifi olarak başarısı için, şu anda yatırımcılar arasında sarsılmaz bir güç merkezi ve güvenli bir değer deposu olarak görülen ABD’nin devasa Hazine piyasasına bir alternatif yaratması gerekeceğini’ belirtti:

“Önemli olan, her ülkedeki bireysel yatırımcıların tahvilleri satın almasına bağlı olarak aynı anda 20 veya daha fazla ülkede bir BRICS+ para birimi tahvil piyasası oluşturmak. BRICS+ tahvilleri, bankalar, postaneler ve diğer perakende satış yerleri aracılığıyla sunulacak. BRICS+ para birimi cinsinden olacaklar, ancak yatırımcılar bunları yerel para biriminde piyasa bazlı döviz kurlarından satın alabilecek. Para birimi altın destekli olduğundan, enflasyonla karşılaştırıldığında cazip bir değer deposu sunacak.”

‘Uluslararası rezerv varlıklar yaratabilir’

Rickards, Birinci Dünya Savaşı sırasında sürülen ve küresel finansı temelden dönüştüren ABD Özgürlük Tahvili’nin başarısını örnek gösterdi:

“BRICS+ bir tür ABD Özgürlük Tahvili modelini kullanırsa, gelişmiş piyasa desteğinin yokluğunda bile BRICS+ para birimi cinsinden uluslararası rezerv varlıkları yaratabilir. Altına dayalı yeni bir para biriminin tanıtılması, ödeme para birimi olarak hızlı bir şekilde benimsenmesi ve rezerv varlık para birimi olarak kademeli olarak kullanılması gibi tüm bu olaylar, yıllardır süren geliştirme sürecinin ardından 22 Ağustos 2023’te başlayacak.”

‘Yaptırımların doğal sonucu’

BRICS ülkelerinin doların hegemonyasından kaçma çabasının ‘Washington’ın kendi buyurgan dayatmacı politikası ve özellikle yaptırımlar yoluyla doları silah olarak kullanmasından kaynaklandığına’ dikkat çeken Rickards, şöyle devam etti:

“2007-14 yılları arasında ABD Hazinesi, Pentagon ve istihbarat topluluğundan yetkilileri, dolar yaptırımlarının aşırı veya kötüye kullanılmasının, düşmanların yaptırımların etkisinden kaçınmak için doları terk etmelerine yol açacağı konusunda birçok kez uyardım. Böyle bir terk, yaptırımların etkisinin azalmasına, ABD’ye dayatılan öngörülemeyen maliyetlere ve nihayetinde dolara olan güvenin çökmesine yol açacaktır. Bu uyarılar çoğunlukla dikkate alınmadı. Artık bu tahminin birinci ve ikinci aşamasına ulaştık ve tehlikeli biçimde üçüncü aşamaya yaklaştık.”

‘Türkiye de kurtulmak istiyor’

Batı’nın geçen yıl Ukrayna krizi sırasında Moskova’ya uyguladığı yaptırımların bardağı taşıran son damla olduğu, başka birçok ülkenin belirli konularda ABD ile ters düşerlerse sıradakinin kendileri olabileceğine aydığını ve bunun dolar sisteminden tamamen vazgeçme baskısını önemli ölçüde tırmandırdığını’ anlatan Rickards, “Bu arzu Rusya gibi mevcut hedeflerle sınırlı olmayıp Çin, İran, Türkiye, Suudi Arabistan, Arjantin ve daha pek çok potansiyel hedef tarafından da paylaşılmaktadır” vurgusunu yaptı.

Yatırım bankacısı, “BRICS+, küresel ödemeleri ve nihayetinde küresel rezervleri dolardan arındırmak için gerçekçi bir çaba sunuyor” diyerek‘yeni BRICS+ para biriminin dünyanın önde gelen rezerv para biriminin düşüşünü büyük ölçüde hızlandırabileceği’ tezinde ısrar etti.

(Sputnik)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *