Sudan’da çatışmalar 26 gündür sürüyor

Sudan’da çatışmalar 26 gündür sürüyor

Sudan’da ordunun Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK)’ne saldırısı ile başlayan başkent Hartum’daki çatışmalar 26. günde de devam etti.

Görgü tanıklarına göre, başkent Hartum’un kuzeyindeki Bahri bölgesinde Sudan ordusu güçleri ile HDK arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

Bahri’nin Şambat el-Aradi, Şambat Şamal, Safiye ve Halfaya mahallelerinde güçlü patlama ve ağır top sesleri duyuldu, orduya ait savaş uçaklarının havada uçtuğu görüldü.

Başkentin farklı bölgelerinde de 26. günde çatışmaların devam ettiği bildirilirken, Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde iki taraf arasında süren görüşmelerde henüz ilerleme kaydedilmedi.

HDK ise orduya ait 2 savaş uçağını düşürdüğünü iddia etti.

Sudan’da ordu ile HDK arasında çatışma

Sudan’ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı Sudan ordusu ile HDK arasında silahlı çatışmalar başlamıştı.

Ordu ile HDK arasında “HDK’nin tamamen orduya katılmasını” öngören askeri güvenlik reformu konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık, sıcak çatışmaya dönüşmüştü.

Dünya Sağlık Örgütü, Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan’dan bu yana devam eden çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısının 604’e, yaralananların ise 5 bin 127’ye yükseldiğini açıklamıştı.

Çatışmalardan kaçan Sudanlılar uluslararası toplumdan destek bekliyor

Sudan’da ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan başkent Hartumlu aileler, uluslararası toplumun kendilerine destek olmasını istedi.

Tarafların 4 Mayıs’ta ilan ettiği bir haftalık ateşkes ve tarafların temsilcilerinin Suudi Arabistan’daki müzakerelerine rağmen çatışmalar sürüyor.

Çatışmaların merkezindeki Hartum’dan on binlerce aile, daha güvenli gördükleri kuzey ve doğudaki kentlere kaçtı.

Bazı aileler kendi imkanlarıyla barınma ihtiyaçlarını karşılarken bazı aileler gittikleri kentlerdeki kamu kurumlarının misafirhanelerinde, bazıları ise yardımsever vatandaşların evlerinde ağırlanıyor.

Yaşlı, kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu Hartumlular, İslam dünyası ve uluslararası topluma bu sıkıntılı ve zor günlerinde kendilerini yalnız bırakmaması çağrısı yaptı.

“Evlerimize dönmek istiyoruz”

Bahri’deki Danagla Mahallesi’nden Zeynep Ahmed, çatışmaların başladığı 15 Nisan sabahı yaşadıklarını ve evlerini terk ederek ülkenin kuzeyindeki Şendi kentine sığınma hikayesini AA muhabirine anlattı.

Ahmed, “Ben ve 5 çocuğum, 15 Nisan Cumartesi sabah 10.00 sularında, uçaklar ve silah sesleriyle büyük bir korkuyla uyandık. Çok korkunç bir olaydı. İlk iki gün dayanmaya çalıştık ama üçüncü gün tahammülümüz kalmadı. Yataklarımızda bekliyor ya da yerlere kapanıyorduk. Her gece, çatışma sesleriyle korkuyla gözlerimizi açıyorduk.” dedi.

Askerlerin, evlerin boşaltılmasını istediğini söyleyen Ahmed, “Bayram arifesi alabileceğimiz az parça eşyayla saat 12.00’de evden çıktık. O anda iki taraf çok yoğun bir şekilde çatışıyordu. Uçaklar tepemizde, silahların gölgesinde yola çıktık. Yola çıktığımızda çığlıklar atıyor şehadet getiriyorduk. Buradan çıkamayacağız ve öleceğiz diye düşündük.” ifadelerini kullandı.

İnsanların, “Ölmeye mi gidiyorsunuz?” diyerek kendilerine engel olmaya çalıştığını aktaran Ahmed, şunları söyledi:

“Eşim, annem ve çocuklarımla iki araba Şendi’ye doğru yola çıktık. İnsanlar hazırlıksız yakalandılar, üstlerinde nakit paraları yoktu. Ev kiralayacak durumda değildik. Tesadüfen Şendi Üniversitesi girişindeki güvenlikçiyle karşılaştık. Sağ olsun bize üniversitenin misafirhanesinde kalabileceğimizi söyledi. Burada güvendeyiz ama evlerimize dönmek istiyoruz. İstikrarsızlıktan bıktık. Çocuklarım da çok sıkıldı ve yoruldu. Ben siyasetten anlamam ama güvende yaşamak istiyorum. Ülkeyi kim yönetmek istiyorsa yönetsin, biz sadece güvende yaşamak istiyoruz fazlasını değil. Eski hayatımızı, çocuklarımın da okullarına dönmesini istiyorum.”

“Dünya yanımızda dursun”

Bahri kentinin Safiye Mahallesi’nden Nefise Tayyib de “Ülkedeki olaylar nedeniyle çok yorulduk. Küçücük çocuklarımızla beraber yollara düştük. Bulunduğumuz yeri çok zorluklarla terk edebildik. Ülkemizde mülteci gibi yaşıyoruz. Rahatımız kalmadı. Çocuklarımızın eğitimi yarıda kaldı. Her açıdan çok sıkıntıdayız. Çocuklarımızın bir kısmını geride bıraktık.” diye konuştu.

Kendisini şeker ve tansiyon gibi çeşitli rahatsızlıkları bulunan, yaşlı bir kadın olarak tanımlayan Tayyib, “İlacımız kalmadı, psikolojimiz bozuldu. Tüm dünyanın çektiğimiz sıkıntılardan kurtulmamız için bizim yanımızda durmasını istiyoruz. Hepimiz kardeşiz, biriz. Bizi bu şekilde kendi ülkemizde sığınmacı durumunda yalnız bırakmayın. Aileler dağıldı. Babalar başka yerde, çocuklar başka yerde, hastalar, yaşlılar başka yerde. Parasız pulsuz evlerimizden çıktık. Ne yaşadığımızı Allah biliyor.” ifadelerini kullandı.

Evlerine geri dönme umutlarını yitirmek üzere olduğunu belirten Tayyib, “Ülkemiz harap oldu, çalındı, yağmalandı, yakılıp yıkıldı. Herkesin bize yardımcı olmasını ve yanımızda durmasını bekliyoruz. Bizi bu sıkıntılarımızdan kurtarın. Kardeşlerinizin yanında olun. Çocuklarımız aç, evimiz barkımız yok. Rabb’imizden ülkemizi önceki durumuna döndürmesini niyaz ediyoruz.” temennisinde bulundu.

Kamu kurumları ve halk, çatışmaların mağdurlarına kapılarını açtı

Şendi Üniversitesi Rektörü Hasan Avadelkerim Ali de üniversitenin misafirhanesinde Hartum’daki çatışmalardan kaçan aileleri ağırladıklarını söyledi.

Ali, “Çatışmalardan dolayı üniversitedeki eğitimi askıya aldık. Hartum’daki çatışmalardan kaçanlara barınma desteği sağlamayı amaçlayan ‘Şendi Evlatları Girişimi’ne katkımız olsun diye üniversiteye ait konaklama merkezini Hartum’dan gelenlere açtık. Çok şükür Şendi’de su, elektrik ve ekmek sıkıntısı yok. Aksine bolluk var. Çarşılar normal bir şekilde çalışıyor. Biraz yakıtta sıkıntılar var ama hayat devam ediyor.” diye konuştu.

Şendi halkının evlerini Hartum’dan gelenlere açtığını ve dayanışma sergilediğini ifade eden Ali, savaşın tez vakitte bitmesini ve ülkede barışın sağlanmasını umduklarını kaydetti.

Sudan’da ordu ile HDK arasındaki çatışmalar

Sudan’da 2013’te Darfur bölgesindeki silahlı isyancılara karşı hükümet güçlerine destek amacıyla kurulan HDK’nin tamamen orduya katılmasını öngören “askeri güvenlik reformu” konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık, 15 Nisan sabahından itibaren sıcak çatışmaya dönüşmüştü.

Sudan Dışişleri Bakanlığı, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ın orduyla çatışan HDK’nin feshedilmesi ve “devlete karşı isyancı güç” ilan edilmesi kararı aldığını bildirmişti.

Birleşmiş Milletler (BM), çatışmalar nedeniyle ülke içinde evlerini terk edenlerin sayısının geçen hafta iki katına çıkıp 700 bine yükseldiğini kaydetmişti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısının 604’e, yaralananların sayısının ise 5 bin 127’ye yükseldiğini açıklamıştı.

50 binden fazla Güney Sudanlı ülkesine döndü

Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC), Sudan’daki çatışmalar nedeniyle 50 binden fazla Güney Sudanlının ülkesine döndüğünü bildirdi.

IRC’den yapılan yazılı açıklamada, kendi ülkelerindeki çatışma nedeniyle daha önce Sudan’a kaçan Güney Sudanlının geri döndüğü belirtildi.

Açıklamada, yanlarına alabildikleri birkaç eşyayla Maban, Jamjang ve Kuzey Bahr el Gazal gibi sınır bölgelerine gelen Güney Sudanlılara barınma ve sağlık hizmetleri verildiği ifade edildi.

Şimdiye kadar Sudan’daki çatışmalar nedeniyle 50 binden fazla kişinin Güney Sudan’a döndüğü bilgisine yer verilen açıklamada, ek mali yardımlara ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.

Komşu ülkelerden 1 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapan Sudan’da mültecilerin yüzde 70’ini Güney Sudanlılar oluşturuyordu.

AB: Sudan’da topyekun bir savaş riski katlanarak artıyor

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi, Sudan’da topyekun bir savaş riskinin katlanarak arttığı uyarısında bulundu.

Varhelyi, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda düzenlenen “Sudan” konulu oturumda, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell adına konuştu.

AB’nin çatışmaları ve insan hakları ihlallerini kınadığını belirten Varhelyi, “Çatışma başladığından bu yana 500’den fazla kişi öldü ve 6 bin kişi yaralandı.” dedi.

Varhelyi, bu rakamların yalnızca başkent Hartum’dan ulaştığını, çevredeki durumun daha vahim olduğunu vurguladı.

1700 civarı AB vatandaşının çoğunun tahliye edildiğini ve ülkedeki AB misyonunun tahliyeleri organize etmeye devam ettiğini aktaran Varhelyi, şöyle devam etti:

“Tüm uluslararası aktörlerle koordineli çabalarla siyasi bir çözüm için zorlamaya devam edeceğiz. AB’nin kısa vadeli hedefi, sivillerin güvenliğe kavuşmasını ve insani yardım aktörlerinin kurtarma çalışmalarına izin vermek için sürdürülebilir bir ateşkesin kurulmasına katkıda bulunmaktır.”

​​​​​​​Varhelyi, “Sudan’da topyekun bir savaş riski katlanarak artıyor.” uyarısında bulundu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *