Sudan’da Ramazan bayramı ateş altında

Sudan’da Ramazan bayramı ateş altında

Sudan’da ordu ile HDK arasında 15 Nisan’da başlayan çatışmalar bir haftayı geride bıraktı. Çatışmalar nedeniyle bazı camiler açılmadı, bazılarında ise bayram namazında ve cuma namazında saflar boş kaldı. Bazı bölgelerde ise insanlar namazlarını cami avlularında kıldı. Çatışmanın bayram arefesinde başlaması dikkat çekti.

HDK’dan 72 saatlik ateşkes

HDK, bayramın ilk gününden itibaren 72 saatlik “insani” ateşkes uygulayacaklarını açıklamış, ordu da akşam saatlerinde uluslararası çevrelerin ateşkes çağrısına uyacağını duyurmuştu.

HDK’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Ateşkes, Ramazan Bayramı’na rastlıyor. Vatandaşların tahliyesi için insani koridorlar açmak ve aileleriyle bayramlaşma imkanı tanımak için bayramın ilk günü yerel saatle 06.00’dan itibaren 72 saatlik tam bir ateşkese bağlı kalınacak.” ifadesi kullanıldı.

Gece saatlerinde başkentin Erkevit, Mamura, Mücahidin başta olmak üzere çok sayıda mahallesinde çatışma sesleri duyuldu. Bazı ev ve iş yerleri çatışmalarda ağır hasar aldı. Bazı binalarda yangın çıktı. Bayram namazının ardından da ateşkes kararına rağmen Hartum’da silah sesleri gelmeye devam etti.

el Burhan: Kararlılık ve meydan okuma aşamasındayız

Ordudan daha sonra yapılan açıklamada ise “HDK’nin ateşkes ilan ettikten sonra farklı bölgelerde yaptığını tüm ihlallere rağmen vatandaşların sıkıntılarını hafifletmek için insani ateşkese bağlı kalacağız. Kararlılık ve meydan okuma aşamasındayız. Başkent Hartum’daki isyancı grupların bulundukları bölgelerde kademeli olarak taranması ve temizlenmesi aşamasına geçtik.” ifadesi kullanıldı.

Ordu komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan da devlet televizyonunda yayımlanan açıklamasında, ülkesinin bu sıkıntıları aşacağını ve bundan “daha güçlü” çıkacağını söyledi.

Sudan’ın bu yıl Ramazan Bayramı’nı çok ağır bir yara alarak geçirdiğini söyleyen Burhan, “Ölümler ve yaralanmalar oldu. Aileler yerinden oldu, tesisler ve evler yıkıldı. Aziz vatanın dört bir yanındaki insanımız, hak ettiği sevinci silah sesleri nedeniyle yaşayamadı. Buna çok üzüldük.” dedi.

‘Tek ordu, tek millet’ sloganı

Halkla birlikte bu sıkıntıların üstesinden gelineceğini ve bundan birlik içerisinde güçlü ve uyumlu çıkılacağına inandığını ileri süren Burhan, “Tek ordu, tek millet sloganını gerçekleştiriyoruz. Ülkenin güvenliğini ve birliğini koruyacak ve sivil yönetime güvenli bir geçişi sağlayacak şekilde, bilgelik ve güçle bu çetin sınavın üstesinden geleceğiz.” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) Sudan’daki Entegre Misyonu Başkanı ve BM Sudan Temsilcisi Volker Perthes, tüm taraflara, çatışma bölgelerinde mahsur kalan tüm sivillere güvenli bir geçiş sağlamak için gerekli koşulları oluşturmak amacıyla bayram günlerinde ateşkesi uygulamaya yönelik uluslararası çağrıyı yineledi.

Perthes, bu zor koşullarda tüm Sudanlılarla dayanışma içinde olduğunu ifade ederek mevcut zorluklar karşısında sebat etmeleri için güçlü olmalarını istedi.

Bayramın ilk günü oldukça erken saatlerde başlayan çatışmalar akşam saatlerinde yerini sükûnete bıraktı.

Sudan’da çatışmalar başlamadan önce sivil, demokratik yönetime geçilmesini arzulayan ve bunun için ordu ve siviller arasında arabuluculuk çabaları yürüten BM Afrika Birliği ve Doğu Afrika’daki Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi IGAD’dan oluşan üçlü mekanizmadan yapılan açıklamada da tarafların bayram nedeniyle açıkladığı 3 günlük ateşkesin sivillerin gerekli yardımları almasına imkan tanıyacağı belirtilmişti.

Mısır: Sudan’daki tüm askerlerimizi Hızlı Destek Kuvvetlerinden teslim aldık

Mısır, eğitim amacıyla Sudan’da bulunan tüm askerlerinin, ülkedeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetlerinden (HDK) teslim alındığını ve bazılarının tahliye edildiğini açıkladı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı ve ordusundan, Sudan’daki Mısır askerlerinin durumuna ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Mısır Ordu Sözcüsü Albay Garib Abdulhafız tarafından yapılan yazılı açıklamada, ortak eğitime katılmak için Sudan’da bulunan Mısır askerlerini tahliye etmek üzere 3 Mısır nakliye uçağının Sudan’daki bir hava üssüne iniş yapması için yetkili makamlarla çarşamba günü koordinasyon kurulduğunu kaydetti.

Abdulhafız, Sudan makamları, komşu ülkeler ve Sudan’daki Kızılhaç Komitesi ile yürütülen koordinasyon sonucu askerlerin çoğunun 3 uçakla Kahire’ye döndüğünü, diğerlerinin ise başkent Hartum’daki Mısır Büyükelçiliği’ne ulaştırıldığını ve güvenli ortamın oluşması durumunda onların da ülkeye dönüşlerinin sağlanacağını aktardı. Açıklamada Abdulhafız, askerlerin sağlık durumunun iyi olduğunu dile getirdi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ise Mısır askerlerinin büyükelçiliğe teslim edilmeleri sırasında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile koordinasyon kurulduğu bilgisine yer verildi.

BAE haber ajansı WAM, Abu Dabi yönetiminin, Sudan’daki Mısır askerlerinin can güvenliğinin sağlanması için yürüttüğü arabuluculuğun başarılı olduğunu duyurdu. Haberde, Mısır ve BAE’nin, Sudan’daki çatışmaların durması ve tarafların diyaloga geçmesi amacıyla çalışma yürütmeye devam ettiği aktarıldı.

Sudan ordusu ile çatışan Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) 16 Nisan’da yaptığı açıklamada, askeri tatbikatlar kapsamında ülkede bulunan Mısırlı askerlerin güvende olduğu belirtilmişti. Açıklamada, “Mısırlı askerleri, güvenlik normale dönünce teslim edeceğiz.” ifadesi kullanılmıştı.

ABD’nin adımları

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon), Sudan’daki çatışmaların şiddetlenmesiyle ABD Hartum Büyükelçiliğinin olası tahliyesinde görev yapmak üzere bölgeye asker konuşlandıracağını bildirdiğini hatırlatan Kirby, ABD Başkanı Joe Biden’ın gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtti.

Kirby, Biden’ın orduya, tahliye ihtimali için yakın bir bölgeye asker konuşlandırılması ve tahliye kararının alınması halinde olası seçeneklerin değerlendirilmesi talimatını verdiğini aktardı.

Henüz bir tahliye kararı verilmediğinin altını çizen Kirby, odak noktalarının taraflar arasında ateşkesin sağlanması olduğunu vurguladı.

Kirby, ilaç, gıda, su gibi insani yardım malzemelerine ihtiyaç olduğuna işaret ederek, “Hartum’da durum vahim. Her iki tarafı da bu şiddeti durdurmaya davete devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Sudan’da taraflara olası bir yaptırımla ilgili Kirby, “Her iki tarafı da bu şiddeti durdurmaya zorlamak için kullanmamız gereken bir dizi araç ve yeteneğe her zaman bakacağız.” açıklamasında bulundu.

Kirby, büyükelçilik personelinin güvenliği için hepsini aynı yere yerleştirmeye çalıştıklarını, diğer yandan Sudan’da her iki tarafın da kasıtlı olarak Amerikalıları hedef aldığına dair bir gösterge olmadığını kaydetti.

Bazı Amerikan araçlarının ateş altında kaldığını doğrulayan Kirby, ateş edenlerin araçların ABD konvoyu olduğunu bilip bilmediklerinin net olmadığını söyledi.

Kirby, diplomatik yollarla Sudan’da taraflara ateşkes çağrılarını ilettiklerini ifade etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre Sudan’daki Amerikalıları ülkede kötüye giden durumla ilgili geçen yıldan beri uyardıklarını aktardı, Amerikan vatandaşlarının tahliyesinin gündemde olmadığını bildirdi. Jean-Pierre, yurt dışında yaşayan Amerikalıları tahliye etmenin standart prosedürleri olmadığının altını çizdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel de Sudan’daki kendi başlarına alacakları önlemler hakkında çok sayıda Amerikalı ile iletişim halinde olduklarını söyledi. Patel, “Amerikalıların şu anda ABD hükûmetinin koordineli tahliyesine dair hiçbir beklentisi olmamalı.” ifadesini kullandı.

Erdoğan’dan el Burhan ve Dagalo’ya telefon

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah Abdurrahman el-Burhan ve Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan Dagalo ile ayrı ayrı telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Sudan’daki gelişmelerin ele alındığı görüşmelerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan’da yaşanan olayları kardeşlik hissiyatı içinde endişeyle takip ettiklerini anlattı.

Erdoğan, Türkiye olarak Sudan’da geçiş sürecini başından bu yana samimiyetle desteklediklerini belirterek, son günlerde yaşananların ise 2018’den beri süren mücadeleye zarar verdiğini ve geçiş döneminin kazanımlarını riske attığını ifade etti.

Tarafları çatışmaları bitirmeye, kardeş kanının dökülmesine son vermeye ve diyaloğa geri dönmeye davet eden Erdoğan, Sudan’da toplumun birliğini sağlayacak gerekli adımları atma, temaslara kapıyı kapatmama ve sorunları aklıselimle çözüme kavuşturma çağrısında bulundu.

Erdoğan, Türkiye olarak bu süreçte de kardeş Sudan devleti ve halkının yanında yer almayı sürdüreceklerini, olası arabuluculuk girişimlerine ev sahipliği yapmak dahil ellerinden gelen her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını belirtti.

Sudan’daki Türk vatandaşları ve kurumlarının can ve mal güvenliğinin korunmasına dikkat ve özen gösterilmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, Türk vatandaşlarının Türkiye’ye nakillerinin sağlanması ve acil insani yardım koridoru açılması için Hartum Havalimanı’nın güvenli şekilde kullanımının temini noktasında uygun tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

AB, Sudan’da ateşkes çağrısı yaptı

Avrupa Birliği (AB), Sudan’daki çatışmaları kınadığını ve acilen kalıcı ateşkese varılması için desteğe hazır olduğunu bildirdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB adına yaptığı açıklamada, son günlerde Sudan’da ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında yaşanan çatışmaları kınadıklarını, çatışmaların bölgesel istikrarsızlığa da neden olabileceğini belirtti.

Tarafları uluslararası insani hukuka uymaya davet eden Borrell, acilen ön koşulsuz ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulundu. Borrell, insani yardım erişimine de izin verilmesi gerektiğini belirterek, bu kapsamda Ramazan Bayramı vesilesiyle de bir ateşkese varılmasını destekleyeceklerini kaydetti.

Viyana Sözleşmesi çerçevesinde diplomatik temsilciliklerin dokunulmazlıklarına saygı gösterilmesinin önemine vurgu yapan Borrell, ülkedeki AB vatandaşlarının güvenliğinin sağlanmasını istedi.

Borrell, dış aktörlerin çatışmayı körüklemekten kaçınması gerektiğini ifade ederek, bölgesel ve uluslararası arabuluculuk çabalarını da desteklediklerini bildirdi.

el Burhan: Devleti ele geçirmeye çalıştılar

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Al Jazeera televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “Her yere yayılan ve hayati tesisleri işgal eden Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile ateşkesten bahsetmek mümkün değil. Şu anda tanık olduğumuz bu talihsiz olayların sebebi HDK’dir. Çatışmayı başlatan onlar. Güçlerimiz halen savunma durumundadır.” dedi.

HDK’nin, hayati önem taşıyan tesisleri hedef alarak devlete karşı hareketlilik başlattığı ve kamuoyu oluşturmaya çalıştığını savunan Burhan, çatışmaların yerleşim yerlerine sıçramasını istemediklerini, en belirgin çatışmaların başkentteki Hartum Havalimanı çevresinde yaşandığını ancak ülkenin kalan 18 eyaletinin ordunun kontrolünde olduğunu vurguladı.

Burhan, Sudan’ın işlerine karışmaya çalışan ülkeler hakkında bilgileri olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Birçok ülke işleri yoluna koymak için bizimle iletişime geçti. Biz bir tarafın arabuluculuğunu diğerine tercih etmiyoruz. Durumun çözülmesine vesile olacak her öneriye açığız. Hiçbir üçüncü taraf bize destek sağlamadı ve dışarıdan desteğin karşı tarafa ulaşmasına da izin vermeyeceğiz.”

HDK’nın vatandaşların oldukları yerleşim bölgelerine yayıldığını ve onlarla çatışarak vatandaşların acı çekmesine yol açmak istemediklerini aktaran Burhan, “HDK’nin bize karşı hamlesinin nedeni, askeri güçleri birleştirmeye çalışmamızdı. HDK, Sudan devletini ele geçirmeye ve çerçeve anlaşmayı kendi lehlerine çevirmeye çalıştı.” ifadesini kullandı.

İlan edilip uyulmayan ateşkes ile ilgili olarak Burhan, “HDK, insanları yollarda durduruyor ve özgürlükleri kısıtlıyor. Hastaneleri ele geçiriyorlar. Sudanlıların serbestçe hareket etmesini sağlayan bir ateşkes istiyoruz.” diye konuştu.

Burhan, “Kanuna aykırı hareket eden ve isyancı oldukları için HDK liderleriyle pazarlık yapmayacağız. HDK ile yeniden siyaset konuşulmasına yer yok. Sınırlı sayıda kişinin siyasi hırsları nedeniyle Sudan’da iç savaş çıkmayacak. HDK, çerçeve anlaşmanın imzalandığı Aralık 2022’den önceki mevzilerine dönmeden önce herhangi bir diyalog yok. (HDK Komutanı Muhammed Hamdan) Dagalu’ya yönelik tedbirler doğru zamanda gelecek.” değerlendirmesini yaptı.

BM Dünya Gıda Programı: Sudan’daki çatışma milyonlarca kişiyi açlığa itebilir

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP), Sudan’daki şiddetin milyonlarca kişiyi açlığa itebileceği uyarısında bulundu.

Merkezi Roma’da bulunan örgütten yapılan yazılı açıklamada, WFP’nin nüfusunun üçte birinin halihazırda yeterli gıda bulmakta zorlandığı Sudan‘daki operasyonlarını çatışmalar yüzünden durdurmak zorunda kaldığı hatırlatılarak “Sudan’daki şiddet patlaması, milyonlarca kişiyi açlığa sürükleme potansiyeline sahip.” ifadesi kullanıldı.

WFP’nin 2023’te Sudan’da 7,6 milyon insanı desteklemeyi planladığını ancak devam eden çatışmanın, WFP’nin kritik acil gıda teslimatlarını, çocuklara okul yemeklerini sağlamasını ve yetersiz beslenmeyeyönelik mücadelesini engellediği belirtildi.

Sudan’daki çatışmalarda üç WFP çalışanının hayatını kaybettiği anımsatılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“WFP, çatışmanın tüm taraflarını, insani yardım çalışanlarının güvenliğini garanti altına almaya ve Sudan’daki insani yardım varlıklarını ve tesislerini korumak için acil adımlar atma çağrısında bulunuyor. WFP, tüm tarafları çatışmaya son vermeye ve hayati gıda ve insani yardımların daimi şekilde ulaştırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varmaya çağırıyor.”

DSÖ, Sudan’daki çatışmalarda can kaybı sayısının 300’e yükseldiğini açıkladı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Sudan’da ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında devam eden çatışmalar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 300’e yaklaştığını bildirdi.

Ghebreyesus, Sudan’daki çatışmalara ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulundu.

Ülkedeki durumun daha endişe verici ve içler acısı hale geldiğini belirten Ghebreyesus, “(Sudan’daki çatışmalarda) Şimdiye kadar yaklaşık 300 kişi yaşamını yitirdi ve 3 binden fazla kişi yaralandı. Başta siviller ve sağlık hizmetlerine yönelik saldırılar olmak üzere, tüm can kayıplarını kınıyorum.” ifadelerini kullandı.

Ghebreyesus, Sudan’daki sağlık tesislerini işgal eden güçlerden gelen haberlerin endişe verici olduğuna da değinirken, “Sağlık hizmetlerine yönelik saldırılar, uluslararası hukuk ve sağlık hakkının açık bir ihlalidir. Bunların durması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

Elektrik, gıda, su ve personele güvenli erişimde yaşanan sorunlar ve tıbbi malzemelerin azaldığını belirten Ghebreyesus, bu durumun, acil bakıma ihtiyaç duyan binlerce yaralının olduğu zamanda sağlık kuruluşlarının çalışmasını neredeyse imkansız hale getirdiğini ifade etti.

Ghebreyesus, Sudan’daki taraflara yönelik “çatışmalara insani ara verme” çağrısını yinelerken, barışın tek çözüm olduğuna değindi.

Sudan’da ordu ile HDK arasında çatışma

Sudan’ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı Sudan ordusu ile paramiliter HDK arasında silahlı çatışmalar başlamıştı. Ordu ile HDK arasında “HDK’nin tamamen orduya katılmasını” öngören askeri güvenlik reformu konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık sıcak çatışmaya dönüşmüştü.

Sudan Dışişleri Bakanlığı, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ın, orduyla çatışan HDK’nin feshedilmesi ve devlete karşı isyancı güç ilan edilmesi kararı aldığını, bu esasa göre davranılacağını bildirmişti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise başkent Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan’da bu yana çatışmalarda 413 kişinin hayatını kaybettiğini, 3 bin 551 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *