Afet yönetimi faaliyetleri incelendiğinde yüzde 80’inin lojistik faaliyetlerden oluştuğu görülür. Bu nedenle afet yönetiminde başarı büyük oranda afet lojistiğine bağlıdır.
Doç. Dr. Murat Köseoğlu / AA
Ülkemizde görülen en yıkıcı doğal afetlerden biri depremlerdir. Depremler, yerkürede meydana gelen ani hareketlerdir ve fay hatlarında biriken gerilimin bir anda ortaya çıkmasıyla oluşur. Hareket halindeki kalıplaşmış yerküre plakaları, sınırları boyunca bazen birbirine saplanarak çarpışabilir. Bu olay esnasında hemen ortaya çıkamayan enerji zamanla birikir. Biriken enerji belli süreler sonunda patlayarak ortaya çıkar ve plakalarda kırılmalar meydana gelir. Bu enerjinin yansımasıyla plakaların kırıldığı yerlerde deprem oluşur.
Depremde ölüm ve kapsamlı tedavi gerektiren ciddi yaralanmaların sayısı oldukça fazla olabileceği gibi, artan bulaşıcı hastalık riski potansiyel tehlike teşkil eder. Özellikle nüfusunun fazla olduğu yerler ve sağlık hizmetlerinin verilemediği durumlarla bağlantılı olarak bu tehlike artış gösterir. Sağlık tesisleri ve malzemeleriyle su tedarik sistemleri şiddetli şekilde zarar görür.
Ülkemizde meydana gelen depremler maalesef hala çok sayıda can almaya, insanlara kalıcı fiziksel ve ruhsal zarar vermeye, önemli oranda da maddi hasara neden oluyor. Tüm bu kayıp ve zararları kontrol altına almak ve en aza indirmek için afet bölgesinde kurtarma malzeme ve teçhizatıyla birlikte sağlık, gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin hızlı şekilde temini gerekiyor. Afetzedelerin zor şartlar altında su, gıda, ilaç gibi temel ihtiyaçları karşılanmadan hayatta kalma şansları oldukça azdır.
Afet yönetiminde afet lojistiği
Afet esnasında, süratli müdahaleyle gerekli tedbirlerin alınması, maddi ve manevi hasarların azaltılmasını sağlıyor. Maddi zararların afetten sonra tekrar eski haline getirilmesi de yine etkili ve hızlı çabaya ihtiyaç duyan hususlardan ve genellikle temini için uzun süre gerekiyor. Afet yönetimi depremin çeşitli safhalarını kapsayan her seviyede oluşturulan politikalar, alınan idari kararlar ve bölgede uygulanan faaliyetlerdir. Afet yönetimi depremin etkilerini kontrol altına almak için yapılan; önleme, hazırlanma, karşılık verme, etkileri azaltma ve yeniden iyileştirme düzenlemeleridir. Temel gayesi ise afet nedeniyle ortaya çıkan olumsuz ve kötü şartların mümkün olan en kısa sürede ve en üst seviyede normal hale getirilmesiyle afetzedeler üzerindeki olumsuz etkilerin en aza indirilmesidir. Afet yönetimi faaliyetleri incelendiğinde yüzde 80’inin lojistik faaliyetlerden oluştuğu görülür. Bu nedenle afet yönetiminde başarı büyük oranda afet lojistiğinin başarılı olmasına bağlıdır.
Afet lojistiği faaliyetleri, depremden etkilenen insanların ihtiyaçlarını karşılamak için talep edilen malzemelerin güvenli biçimde tedariki, afet bölgesine taşınması ve depolanmasıyla dağıtımını kapsar. Ekipman ve enkaz kaldırma çalışmaları için lazım olan makinelerin taşınması, yerinden olan insanlara ve yardım görevlilerine yardım edilmesi gibi kurtarma çalışmaları da afet lojistiği kapsamına girer. Felaketin zorlu ve sınırlı koşullarına rağmen, bütün lojistik faaliyetler operasyon alanında hızlı bir biçimde yürütülmelidir. Bu faaliyetler uzun zaman almakla beraber afet koşulları yüzünden zor şartlar altında icra edilir. Afet lojistiğinin verimli ve etkin bir şekilde ilerleyebilmesi için hazırlık aşamasında kullanılacak sistemin oluşturulmasında; kurumlar, organizasyonlar ve katkı veren kurum-kuruluşlar arasındaki koordinasyon son derece önemlidir. Afet lojistiğinin başarıya ulaşması için devleti yöneten siyasi irade, yerel yönetimler, güvenlik güçleri, medya, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, sendikalar, deprem uzmanları, uluslararası kuruluşlar ve halk arasında bütünlük ve uyum gerekir.
Afet lojistiğinde dikkat edilecek hususlar
Afet bölgelerinin ekonomileri ve bazı bölgelerde yetersiz altyapıları, yardım operasyonların icrasını zorlaştırarak lojistik faaliyetler için büyük kısıtlamalar oluşturuyor. Örneğin, havaalanlarının ve limanların kapasiteleri, güvenli olmayan depolama alanları, yükleme ekipmanlarının yetersizliği bu kısıtlamalardan bazılarıdır. Karayollarının, demiryollarının, köprülerin ve tünellerin zarar görmesi lojistik faaliyetlerin verimliliğini azaltır. Bu nedenle önceden mümkün oldukça yedekli alternatif lojistik planlar hazırlanmalıdır.
Yardım malzemelerinin toplandıkları ve tedarik edildikleri yerden deprem bölgesine ulaştırılmasının maliyeti oldukça yüksektir. Söz konusu malzemelerin birçoğu toplama, tasnif etme, paketleme, yükleme, karşı taraftan teslim alınma, geçici depolama ve dağıtımdaki bilgi ve eğitim yetersizliklerden dolayı ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaşamayabilir. Ulaştırılanlar ise çoğu zaman hasarlı olarak dağıtılabilir. Uygun depolama imkanlarının bulunmaması, gıda yardımlarının bozularak, eşya ve malzemelerin kullanılamayacak şekilde hasar görmesine yol açabilir. Her malzemenin toplanmasından dağıtımına kadar katedilen aşamalar düşünüldüğünde, söz konusu yardım malzemelerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılamaması veya hasar görmesi büyük maddi kayba ve gayret israfına neden olur. Bu malzemeler için afet öncesinde hem iş gücü hem de depolama alanları lojistik planlara dahil edilmelidir.
Yardım ederken zarar verme riski
Yardımlar esnasında yapılan ihtiyaç dışı ayni yardımlar da yardım operasyonunu olumsuz etkilemektedir. Afet durumlarında her türlü kaynağın çok değerli olduğu düşünüldüğünde, insan gücünün yanında yardım lojistiğinin de öneminin farkına varılmalı ve gereksiz malzemeler gönderilmemelidir. Yardım yollarken, yardımların afet bölgesine gerekli olup olmadığı değerlendirilmeli; kullanılmış veya az kullanılmış eşyalar bağış olarak gönderilmemeli ve yardım toplayan kuruluşlar tarafından kabul edilmemelidir. Yardım kuruluşları uygunsuz bağışların ayrıştırılmasında zaman ve iş gücü kaybına uğrayarak ek maddi masraflara katlanmak zorunda kalmaktadır. Bu amaçla halkımız mutlaka yetkili kuruluşlardan gelen ihtiyaç malzemeleri hakkında bilgilendirilmeli, oluşturulan acil ihtiyaç listeleri sahayla koordineli olarak belirlenmeli ve vatandaşlarımızın bu yönde bağış yapması sağlanmalıdır. Ayni yardımların gönderilmesinde karşılama, ayrıştırma ve depolama faaliyetlerinin hızlı ve etkili yapılması için mutlaka bölgedeki yetkililer ile yola çıkmadan koordine yapılmalıdır. Ayni yardım olarak mümkün oldukça ana ve büyük malzemeler (mobil tuvaletler, jeneratör vb.) gönderilmeli bunların dışında nakdi yardımlar tercih edilmelidir. Yardımların teslim alınması, depolanması ve iç bölgelere gönderilmesi için dağıtım organizasyonu mutlaka çok hızlı ve doğru bir şekilde yapılmalıdır. Gerekirse ticari lojistikte kullandığımız sistemler uyarlanarak motorize ekipler kullanılmalı ve süratle farklı bölgelere ihtiyaç duyulan yardım malzemeleri ulaştırılmalıdır.
Afet lojistiğinde askeri birliklerin kullanılması, silahlı kuvvetlerin özellikle olağanüstü durum ve ortamlar için tasarlanmış olan gelişmiş lojistik uzmanlığı ve teçhizatının etkisi nedeniyle oldukça önemlidir. Silahlı kuvvetlerde komuta-kontrolün esas olması nedeniyle afet lojistiğine destek veren askeri birliklerin sevk ve idaresi sorunsuz bir şekilde gerçekleşir. Dolayısıyla askeri birliklerin kullanılması afet yönetimini büyük oranda kolaylaştırır. Bu yönüyle depremde lojistik faaliyetlerin planlanması ve icrasında askeri birliklerin desteği mutlaka tercih edilmelidir.
Afet gerçekleştikten sonra ilk saatler içinde yapılan müdahale, yardım ve dağıtım faaliyetlerinin büyük kısmı mahalli düzeyde ve yakın çevrelerden gerçekleşir. Fakat afetin çok geniş bir alanı etkilediği durumlarda, yardım edecek kişilerin de afetzede olması kuvvetle muhtemeldir. Bu gibi durumlarda etkili müdahale için yedek ekiplerin, aynı fay hattı üzerindeki bölgelerden ziyade farklı bölgelerden seçilerek belirlenmesi önemlidir. Afetten etkilenmeyen bölgelerdeki ekipler tarafından organize edilmiş kurtarma ve yardım faaliyetleri genellikle daha etkili ve süratlidir. Söz konusu mahalli ve yakın çevrelerden yapılacak olan yardım faaliyetlerinde toplumun bilinçlendirilmesi açısından, eğitimin önemli bir payı bulunmaktadır. Bu nedenle afet yönetimiyle ilgili eğitimler, afet etkilerinin iyileştirilmesi üzerindeki olumlu katkıları nedeniyle çok önemlidir. Aynı şekilde afet lojistiği konusunda eğitim almış olan kadrolu çalışanlarla gönüllüler afete hazır olma, uyum sağlama ve karşılık verme konularında çok daha yeteneklidir. Afet lojistiğiyle ilgili eğitim ve öğretim faaliyetleri afetlerde lojistik desteğin etkinliği ve verimliliği üzerinde kesin olarak ilerleme sağlar. Afetler hakkında eğitim ilkokul çağında başlayıp, okul sonrası zamanda da devam etmelidir. Afet lojistiğinin etkin uygulanabilmesi hem yetkililerin hem de hizmet alan halkın bilinçli olmasıyla mümkün oluyor. Afet lojistiğinin etkin ve verimli olarak icrası da tüm yardım malzemelerinin afetzedelere zamanında ve hasarsız bir şekilde ulaşmasını garanti altına alan en önemli faktörlerdendir.
[Doç. Dr. Murat Köseoğlu, Doğuş Üniversitesi, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Bölüm Başkanı]
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *