‘Akademik eğitim gençlerimizi yanlış yönlendiriyor!’

‘Akademik eğitim gençlerimizi yanlış yönlendiriyor!’

Ressam İlhami Atalay, “Akademik eğitim gençlerimizi yanlış yönlendiriyor. Gençlerimiz yabancı sanatçıların hayatını okuyup onlara özeniyor. Onlar da kendi kültürlerini yaymak için bunlara erişimi kolaylaştırıyor. İlmi olarak sanatı incelemek için girmiyorlar akademiye. Onlar bu tarz yaşantıya özenerek giriyor.” diye konuştu.

Artvin’de 1948’de dünyaya gelen ressam İlhami Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güzel sanatlarda akademik eğitimin insanın ruhunu ve mizacını yaraladığını savundu. Atalay, “Akademik eğitim gençlerimizi yanlış yönlendiriyor. Gençlerimiz yabancı sanatçıların hayatını okuyup onlara özeniyor. Onlar da kendi kültürlerini yaymak için bunlara erişimi kolaylaştırıyor. İlmi olarak sanatı incelemek için girmiyorlar akademiye. Onlar bu tarz yaşantıya özenerek giriyor.” ifadesini kullandı.

Atalay, her yıl üç bin kişinin sanat eğitimi veren okullardan mezun olduğuna işaret ederek, şunları aktardı:

“Peki üç bin kişiden bir kişi yetişiyor mu sanatçı olarak. Bu durum, eğitimin bozukluğunu, eğitimin sorgulanması, tartışılması gerektiğini gösteriyor. Kültür emperyalizmi bize kültürsüzleşmeyi, yoksulluğu, köle olmayı getirdi. Ben de kendi becerimle bu kültür emperyalizminin açtığı derin yaraları süzgeçten geçirerek, yorumlayarak, ‘Kendimize nasıl dönüş yapabiliriz?’ diye gayret gösteriyorum. Benim bir çizgim var, sanat tarihinde izlediğim bir yol. Sanatkarlarımız, Batı’nın özelliği olan bilimsel araştırma, gözlemleme ve teknolojik ilerleme yolunu izlemiyor. Sadece Batı’ya özenerek, onun gözlüğüyle bakmaya çalışıyor, meseleleri Batı’ya uygunluğu üzerinden değerlendiriyorlar. Beyinlerini kiraya vermişler. Batı için sanat üretiyorlar. ‘Biz kimiz, neyiz, diğer toplumlardan ne farkımız var, meselelere nasıl bakmamız lazım?’ sorularını sormuyorlar. Ben bu sorular üzerine çalışıyorum.”

Meydana getirdiği her seride yeni yollar açmak için denemelerde bulunduğunu vurgulayan Atalay, “Bu yolu inceleyecek genç sanatkarların yeni şeyler üretmesi ve yeni yollar açması için çabalıyorum.” ifadelerini kullandı.

İlhami Atalay, sanatta her zaman yenilik peşinde olduğunu savunarak, “Bazı sanatçılar tek tip bir tarz ve konu çalışıp, ömür boyu onunla anılmak ister. Konusu ne olursa ona odaklanır ve hep onunla ilgili üretim yapar. Mesela geleneksel sanatlarda yenilik yoktur. Orada da çalıştım. Onu aşmanız istenmiyor. Ben sanatın ruhunda yenilenme olduğuna, yenilik yoksa sanatın bir anlamı olmadığına, sanatkarın içinde bulunduğu çağı kavrayıp, gelecek çağı hissetmesi ve onun ilerisine geçerek yeni şeyler ortaya koyması gerektiğine inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Son çalışmalarında hamsi gözünden ilham aldığının altını çizen sanatçı, şu bilgileri verdi:

“Kainatın içerisindeki gizli çizgileri keşfetmek üzerine yeni bir felsefe üretiyorum. Daha doğrusu bunun sancılarını çekiyorum. En son yaptığım ‘Hiçlik’ serisinde, bir insanın sahip olduğu bütün nimetlerin bir gün elinden alınacağını düşündüğünde eşyanın hiç bir kıymetinin kalmadığını, kendisinin bir ‘hiç’ olduğu kavramını inceledim. Hiçliğin sonsuzluğunda yüzen sanatçının üreteceği eserin, insanlara boşluk ve ferahlık vereceğini düşünerek o seriyi yaptım. Hamsi gözünün geometrik yapısını inceleyerek oluşturdum. Geleneksel İslam sanatıyla bağlar kurdum, ahşap oymacılık, sedef kakmacılık ile bağlantılar kurarak gerçek bir çağdaş İslam sanatı yapmaya gayret ettim. Asimetrik dengeye göre altın kuralları göstermeye çalıştım.”

“Boş kavramlar peşinde koşmanın cezası boşluğa düşmek olur”

Kavramsal sanata dair de eleştiride bulunan usta ressam, “Bu, Batılıların ortaya attığı bir şey. Bizimkiler de hala onun peşinde sürükleniyor. Kalıcılığı olmayan, gelecek kuşaklara hiçbir şey vermeyen enstalasyonları görüyorum. Talebelerim içerisinden de böyle çalışmalar yapanlar çıktı. Bunlar aldatıcı şeyler. Boş kavramlar peşinde koşmanın cezası, boşluğa düşmek olur.” dedi.

İlhami Atalay kimdir?

Ressam İlhami Atalay, 1948’de Artvin’in Arhavi ilçesinde doğdu ve 1972’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisini bitirdi.

Burslu olarak 1973-1978’de Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve Tatbiki Sanat Akademilerinde resim ve duvar halısı eğitimini tamamlayan Atalay, Fransa’da duvar halısı ve sanat araştırmalarında bulundu. Atalay, 1981-1983’te serbest desinatör olarak çalıştı. Sanatçı 1983’te İstanbul’a dönerek, yeniden resim çalışmalarına başladı.

Hafta sonları İstanbul Tasarım Merkezi’nde öğrenci yetiştirmeye devam eden Atalay, 2022’de Star gazetesi tarafından verilen “Necip Fazıl Saygı Ödülü”ne layık görüldü.

Son olarak İlhami Atalay’ın 75. doğum günü çerçevesinde, 33 eserine yer verilen kişisel resim sergisi AKM’de yer aldı. Yoğun ilgi gören sergi 22 Ocak’ta sona erdi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *