İsrail’de ‘tarihin en sağcı hükümeti’ göreve provokasyonla başladı: Filistin’i neler bekliyor?

İsrail’de ‘tarihin en sağcı hükümeti’ göreve provokasyonla başladı: Filistin’i neler bekliyor?

İsrail’deki hükümetin koalisyon ortağı ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa baskınını değerlendiren Ortadoğu Uzmanı Haydar Oruç, “Netanyahu’nun iktidarda kalabilmesi için bu aşırı sağcı aktörlere ihtiyacı var” diyerek gelecek dönemde çatışmaların kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.

Sputnik’ten Turan Salcı’nın haberi

‘Bibi’ lakaplı Benyamin Netanyahu liderliğinde “tarihin en sağcı” hükümetinin kurulduğu İsrail’in yeni dönemde Filistin politikasının nasıl olacağına dair ilk somut gösterge koalisyon partilerinden Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) partisi lideri ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, 3 Ocak’ta, Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya yaptığı baskın oldu.

Geçmişte provokatif eylemleriyle tanınan hatta “ırkçılığa tahrik” ve “bir terör örgütünü desteklemek” suçlarından yargılanıp hüküm giyen aşırı sağcı Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa’ya giren görevdeki ilk İsrailli Bakan oldu.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış anlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. ​​​​​​​Ben-Gvir’in bu baskını ise Mescid-i Aksa’daki statükoyu ihlal ettiği yönünde eleştiriliyor.

Baskına, Filistin yönetiminin yanı sıra, Türkiye‘nin de dahil olduğu çok sayıda ülke ve kurumdan tepki geldi. Eski İsrail Başbakanı Yair Lapid de “Ben-Gvir Tapınak Dağı’nda (Mescid-i Aksa) geçirdiği 13 dakikada bizi dünyanın yarısıyla karşı karşıya getirdi” dedi. Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa baskının İsrail’deki yeni hükümet için olumsuz bir imaj çizdiğini belirten Lapid, Başbakan Netanyahu’nun “bakanları karşısında siyasi sorumsuzluk ve zayıflık” içerisinde olduğunu kaydetti.

Netanyahu’nun yeni hükümet programında hedef Filistinliler

12 yıl sonra kaybettiği koltuğu 1 Kasım seçimlerini kazanarak geri alan Netanyahu’nun Likud Partisi aşırı sağcı müttefikleri Dini Siyonizm Partisi ve Ben-Gvir’in Yahudi Gücü partisinin de içinde olduğu bir koalisyon hükümeti kurdu. Ben-Gvir’in Ulusal Güvenlik Bakanı olduğu Netanyahu’nun yeni kabinesi de ülke tarihinin “en sağcı hükümeti” olarak değerlendiriliyor.

Netanyahu’nun yeni hükümet programının başında da “Yahudilerin İsrail’in tüm topraklarında ayrıcalıklı ve sorgulanamaz yaşama hakkı olduğu” ifade edildi. Hükümetin, Batı Şeria ve Golan Tepeleri dahil, Necef Çölü ve Celile bölgesinde Yahudi yerleşim yerleri kuracağı ve genişleteceği aktarıldı. Aynı zamanda Kudüs’ün “statüsünün güçlendirilmesi” için çalışılmasına da hükümet programında yer verildi.

‘Netanyahu’nun iktidarda kalabilmesi için bu aktörlere ihtiyacı var’

İsrail ve Filistin meselesi üzerine çalışmalarda bulunan Ortadoğu Uzmanı Haydar Oruç, Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa baskınını Sputnik’e değerlendirdi. Oruç, “Ben-Gvir ismine yakından bakmak gerekiyor. 2021 yılında seçimin ardından hükümet kurulma aşamasındayken Şeyh Cerrah mahallesinde olaylar patlamıştı. İsrail askerleri buradaki Filistinlileri yerlerinden etmeye çalışmıştı. Arkasından da olaylar büyümüştü. İşte Ben-Gvir de buradaki fitili ateşleyen isimdi. Destekçileriyle birlikte mahalleye baskın yaparak Filistinlileri taciz etmişti. Ben-Gvir dediğimiz aktör böyle çok provokatif, çok aşırıcı ve hassas yerlere basan ve olay çıkartmayı seven birisidir. Netanyahu maalesef öyle bir durumdaki Dini Siyonizm Partisi ve Ben-Gvir’in Yahudi Gücü Partisi’ne çok muhtaç durumda. Netanyahu’nun iktidarda kalabilmesi için bu aktörlere ihtiyacı var. Dolayısıyla onların Mescid-i Aksa baskını gibi pek çok yapacağı şeye de göz yummak zorunda”ifadelerini kullandı.

Filistin’de neler bekleniyor?

Haydar Oruç, İsrail’in yeni hükümetinin önümüzdeki dönemde Filistin politikasının nasıl olabileceğine dair ise şunları ifade etti:

“Bu aşırı sağcı isimlerle önümüzdeki dönemde İsrail’deki yeni hükümetin Filistinliler konusunda olumlu atacağını düşünmek ya da söylemek çok mümkün değil. Özellikle bir önceki Bennett-Lapid hükümetine göre düşünüldüğünde yeni hükümetin Filistinlilere göre iki devletli çözüm gibi haklar tanıyan bir iddiasının olmadığını görüyoruz. Zaten Netanyahu’nun bir önceki döneminde Batı Şeria’yı tamamen işgal etme planı vardı. O dönem uluslararası tepkilerden dolayı ötelenmişti. Yeni hükümetin önceliklerinden biri bu planı yeniden yürürlüğe koymak olabilir. Bu doğal olarak çatışmayı kaçınılmaz hale getiriyor.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *