Belçikaların çoğunun, göçü Belçika toplumu için olumsuz, yabancıların çalışmak için ülkeye gelmesini ise olumlu bulduğu belirtildi.
İnsan kaynakları şirketi Randstad’ın yürüttüğü ankete göre, Belçika halkının yüzde 60’ı “göçmenlerin maliyetinin kazandırdıklarından fazla” olduğu görüşünü dile getirdi.
Belçikalıların yüzde 18’i göçmenlerin ülke ekonomisini geliştirdiğini, yüzde 64’ü göç nedeniyle eğitim kalitesinin düştüğünü, yüzde 58’i kendini daha az güvende hissettiğini ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 27’si son 50 yılda göçün Belçika’nın çıkarına olduğunu belirtirken, yüzde 39’u karşıt görüş bildirdi.
Yabancı işçilere bakış ise genel olarak olumlu çıktı. Katılımcıların yüzde 60’ı yabancıların çalışmak üzere Belçika’ya gelmesine olumlu baktıklarını, sadece yüzde 12’si buna karşı çıktıklarını söyledi.
Belçikalıların yüzde 72’si göçe izin verilmesi için sıkı kurallar getirilmesi gerektiğini belirtti. Bu kurallar arasında zorunlu entegrasyon programları, dil eğitimi ve aile birleşimi öncesi en az 4 yıl çalışma süresi getirilmesi gibi şartlar sıralandı.
Belçika’da uluslararası koruma isteyen sığınmacılar sokaklarda kalmaya devam ediyor
Belçika’nın başkenti Brüksel’de uluslararası koruma başvurusu yapmak isteyen sığınmacılar, barınacak yer gösterilmemesi nedeniyle sokaklarda yatmak zorunda kalıyor.
Sığınma başvurusu yapmak isteyenler, Belçika Federal Sığınmacı Kabul Kurumunun (Fedasil) başkent Brüksel’deki “Petit Chateau” (Küçük Şato) adı verilen merkezinin önünde sabah erken saatlerden itibaren sıraya giriyor.
Mülteci kabul merkezlerinin kapasitelerinin dolması nedeniyle bu kişilerin çoğu, günün sonunda merkezden uzaklaştırılarak geceyi sokakta geçirmek zorunda kalıyor.
Bu sabah erken saatlerde Petit Chateau’nun önündeki kanal boyunca derme çatma çadırın kurulduğu; yorgan, battaniye, yatak ve şiltelerin üstünde onlarca insanın uyuduğu görüldü.
Çoğu Afgan ve Burundili 200 kadar kişi de Schaerbeek semtinde Ukraynalılar için ayrılan bir binanın önünde yatıyor.
Belçika’da bir yılı aşkın süredir devam eden kriz, son haftalarda refakatçisi bulunmayan 21 çocuk sığınmacının sokağa terk edilmesiyle tekrar şiddetlenmişti. Yetkililer, ek barınak inşa edileceği yönünde haberler verse de durum değişmedi. Sivil toplum kuruluşları, bu kişilere imkanları dahilinde gıda, giysi ve sağlık desteği sağlıyor. Belediyelerin yerel yardım sistemlerinin devreye sokulmasının sorunu çözeceğine dikkati çeken kuruluşlar, devletin buna mülteciler için çekici bir merkez haline gelmeme amacıyla başvurmadığını belirtiyor.
Belçika’da enflasyon 47 yılın zirvesinde
Belçika’da enflasyon, ekimde yüzde 12,27 ile 1975 yılından beri ölçülen en yüksek seviyeye ulaştı. Belçika İstatistik Kurumu (Statbel), ülkenin ekim ayı enflasyon verilerini yayımladı.
Verilere göre, Belçika’da eylül ayında yüzde 11,27 olan enflasyon, ekimde 12,27’ye çıktı. Böylece ülkede enflasyon, Haziran 1975’ten bu yana ölçülen en yüksek seviyeyi gördü.
Belçika’da en son 47 yıl önce enflasyon yüzde 12,5 olarak ölçülmüştü. Ülkede, çekirdek enflasyon ise ekimde yüzde 6,5’e yükseldi.
Ekim ayında en önemli fiyat artışları doğal gaz, elektrik, kalorifer yakıtı, sıvı yağlar, odun, tereyağı, mazot ve unda gerçekleşti.
Ülkede enflasyondaki yükselişin ana nedeni ise enerji oldu. Enerji ürünlerindeki fiyat artışı yüzde 63,03’ü buldu. Enerji ürünlerinin ekim ayı enflasyonuna katkısı yüzde 5,95 düzeyinde gerçekleşti.
Belçika’da ekim ayında 1 yıl öncesine kıyasla doğal gaz fiyatı yüzde 130,6, elektrik fiyatı yüzde 84,7 ve kalorifer yakıtı fiyatı da yüzde 57,7 arttı.
Restoranlarda “ışıksız cuma” protestosu
Diğer yandan Belçika’da çok sayıda restoran sahibi, enerji krizini işletmelerinin ışıklarını söndürerek protesto etti. Belçika’nın Valon Bölgesi’ndeki restoran ve kafe gibi işletmeleri temsil eden Horeca Federasyonunun çağrısıyla, çok sayıda işletme “Işıksız cuma” protestosu düzenledi.
Enerji krizi nedeniyle yaşanan sorunlar hakkında farkındalık yaratmak için düzenlenen protestoda, çok sayıda restoran saat 20.30’da ışıklarını 5 dakika için kapattı.
Brüksel yakınlarındaki Waterloo kasabasında yer alan “La Cuisine du Cote Vert” restoranı da protestoya katılan işletmeler arasında yer aldı. Restoran işletmecisi Olivier Pinden, AA muhabirine, “Enerji fiyatları hepimizi etkilediği için bugün 300 saniyelik ışıkları kapatma eylemine katıldık.” dedi. Müşterileri olduğu için kendilerini şanslı hissettiklerini ifade eden Pinden, “Ancak birçok meslektaşımız zor durumda bulunuyor. Bu yüzden dayanışma gösteriyor ve enerji fiyatlarının yükselmesine karşı birlikte mücadele ediyoruz.” diye konuştu. “Enerji fiyatlarının maliyetlerini menüye yansıtmamak son derece zorlaşıyor” diyen Pinden, fiyatları makul tutmaya çalıştıklarını ancak bunun için her şeyden tasarruf etmeleri gerektiğini belirtti.
Horeca Federasyonu da işletmelerin sosyal güvenlik katkı paylarının düşürülmesini, KDV’nin indirilmesini ve sektöre yardım sağlanmasını talep ediyor. Belçika’da özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla elektrik ve gaz fiyatları birkaç kat artış gösterdi.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de eylülde çok sayıda restoran enerji krizi konusunda farkındalığı artırmak için soğuk kahve ve mum ışığında akşam yemeği servis etmişti.
Artan enerji maliyetleri nedeniyle Belçika’da bazı kafeler müşterilerinden zorunlu enerji katkısı almaya başlarken, bazıları da sıcaklığı düşürerek ve müziğin sesini açarak uzun süre oturan kişilerin daha erken kalkmasını sağlamaya çalışmıştı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *