2012-2020’deki göreviyle “Japonya’da en uzun süre görev yapan başbakanı” unvanlı Abe Şinzo’nun uğradığı suikastın yankıları sürerken, Kyodo ajansının araştırması, iktidardaki LDP bünyesindeki milletvekilleri ile dini kült “Birleşme Kilisesi” (FFWPU) arasındaki ilişkileri soruşturdu.

Araştırmada LDP’den en az 146 milletvekilinin kilise yapılanması ile ya da bu dini külte yakın gruplarla ilişkisi bulunduğu ortaya çıktı Bu sayı, ulusal parlamentonun üst ve alt kanadındaki 381 LDP milletvekilinin yüzde 38’ine denk geliyor.

Araştırmada milletvekillerinin hangi LDP fraksiyonlarında yer aldığı beyan edildi. Buna göre 39 milletvekili, öldürülen Abe Şinzo fraksiyonunda yer alıyor.

21’i LDP Genel Başkan Yardımcısı Aso Taro, 21’i LDP Genel Sekreteri Motegi Toşimitsu, 20’si partinin ağır toplarından Nikai Toşihiro fraksiyonunda bulunuyor. 19 milletvekili ise Başbakan Kişida Fumio grubunda yer alıyor.

Suikast zanlısının annesinin “bağışları”

2012-20’deki göreviyle “en uzun dönem başbakan” unvanlı Abe’nin 8 Temmuz’da partisinin Nara kentindeki açık hava etkinliğinde suikasta kurban gitmesi sonrası tartışmalı dini grup, Japon medyasının gündeminden düşmüyor.

Kilise bağlantılı bir gruba destek verici mesaj yayımladığı sebebiyle Abe’ye kin beslediğini belirten cinayet zanlısı Yamagami Tetsuya, sorgusunda, dini yapılanmaya yönelik annesinin maddi bağışlarının, ailesini iflas ettirdiğini söylemişti.

Yamagami’nin amcası, gazetecilere yapığı açıklamada, zanlının annesinin kiliseye yaklaşık 100 milyon yen bağışta bulunduğunu, acı olaya rağmen annenin, takipçisi olduğu kilisenin başının derde girmesinden üzüntü duyduğunu da açıklamıştı.

Kyodo ajansının daha önceki araştırmasında, ülkedeki 712 milletvekilinin en az 106’sının söz konusu yapılanmayla bir şekilde bağlantısının bulunduğu, bunların yaklaşık yüzde 80’inin iktidardaki LDP mensubu olduğu ortaya çıkmıştı.

Moon Tarikatı olarak da bilinen “Birleşme Kilisesi”nin eski Başkanı Kwak Chung Hwan, suikast sonucu hayatını kaybeden Abe’nin babası ve büyükbabasının Moon Tarikatı’nın kurucusu Sun Myung Moon ile yakın ilişki içinde olduklarını iddia etmişti.

Kilisenin birçok aileyi tuzağa düşürdüğü iddiası

Ülkede faaliyet gösteren Manevi Satışlara Karşı Ulusal Avukatlar Ağı avukatları, Abe suikastı sonrası 30 Temmuz’da düzenledikleri basın toplantısında, Abe suikastı zanlısı Yamagami Tetsuya’nın annesinin dini bir gruba bağış yaptığı için iflas ettiğini söylediğini anımsatmış, “Birleşme Kilisesi”nin Yamagami’nin annesi gibi birçok aileyi tuzağa düşürdüğünü iddia etmişlerdi. Kilisenin, hayattaki veya ölmüş yakınlarıyla korkutarak inananlardan bağışlar aldığını öne süren avukatlar, suikastı da kınamışlardı.

Toplantıda konuşan avukat Masaki Kito, mali soruların gelişmeleri beraberinde getirebileceğini kaydederek, kilisenin kredi kartı, banka hesabı ve banka havalesi yapmaktan olabildiğince kaçındığına dikkati çekti. Kito, nakit toplanan paranın siyasilere aktarıldığı kanıtlanabilirse para hareketlerinin temel odak noktası olabileceğini belirtmişti.

1987’de kurulan, yaklaşık 300 avukatın yer aldığı Ağ, daha önce Abe’nin de aralarında olduğu siyasetçiler ile hükümet yetkililerine kilisenin tanınmaması için başvurmuştu.

Ülkede 2021 itibarıyla kiliseyle ilgili on binlerce dava açıldığı ve mağdurların maddi kaybının 900 milyonu aştığı iddia ediliyor.

Abe suikastıyla ilgili soruşturmayı yürüten müfettişler, zanlı Yamagami Tetsuya’nın annesinin dini bir gruba bağış yaptığı için iflas ettiğini söylediğini aktarmıştı.

Eski Japonya Başbakanı Abe, 8 Temmuz’da ülkenin Nara kentinde Liberal Demokrat Parti adayının seçim kampanyasına destek için açık hava etkinliğinde yaptığı konuşma sırasında göğsünden vurulmuştu. Japonya Devlet Televizyonu NHK, saldırının ardından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Abe’nin öldüğünü duyurmuştu.

Abe için 12 Temmuz’da Tokyo’nun merkezindeki Zojo-Ji Budist Tapınağı’nda az sayıda kişiyle basına kapalı cenaze töreni gerçekleştirilmişti. Suikasttan sonraki gün gerçekleşen seçimlerden Abe’nin partisi zaferle çıkmıştı.

Başbakanı Kişida, kabinesinde ‘Moon Tarikatı’ bağlantılı isimleri Ağustos ayında değiştirmişti

Eski Japonya Başbakanı Abe’nin 8 Temmuz’da seçim kampanyası sırasında öldürülmesinin ardından kamuoyunun Kişida’nın kabinesine ve hükümetine yönelik desteği zayıflamaya başlamıştı.

Geçtiğimiz Ağustos ayının başında bakanlarına ve diğer üst düzey yetkililere, “Birleşme Kilisesi ile olan bağlantılarını gözden geçirmeleri” talimatı verdiği bilinen Kişida, değişikliğin asıl amacının Kovid-19 salgını, enflasyon, Çin ile Tayvan arasında artan gerilim ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş olduğunu söyledi.

Abe’nin kardeşi görevden alındı

10 Ağustos’ta kabinedeki değişikliği açıklayan Kabine Baş Sekreteri Hirokazu Matsuno, kiliseyle bağlarını kabul eden 7 bakanın görevden alındığını açıklamıştı.

Abe’nin kardeşi Savunma Bakanı Nobuo Kişi ve Kamu Güvenliği Komisyonu Başkanı Satoshi Ninoyu görevden alınmıştı. Nobuo Kişi’nin yerine eski Savunma Bakanı Yasukazu Hamada getirilmiş ve daha önce Dışişleri ve Savunma Bakanı olarak görev yapan Taro Kono ise Dijital Dönüşüm Bakanı olarak Kabine’ye geri dönmüştü.

Ekonomi ve Ticaret Bakanı Koici Hagiuda’nun yerine ise Yasutoshi Nishimura getirilmişti. Katsunobu Kato ise Sağlık Bakanı olarak atanmıştı.

Siyasilerin Moon Tarikatı ile ilişkileri

Eski Başbakan Abe Şinzo suikastının ardından ortaya atılan ve siyasilerle Moon Tarikatı’nın ilişkisi olduğuna dair iddialar tartışmalara yol açtı.

Abe’nin kardeşi Savunma Bakanı Nobuo Kişi, 26 Temmuz’da düzenlediği basın toplantısında, “Birleşme Kilisesi”nin birkaç üyesiyle bağının olduğunu ve önceki seçimlerde “gönüllü” üyelerden destek aldığını belirtmişti.

Nobuo Kişi, seçim için destekçi bulunmasının önemli olduğunu söylemiş, kilise üyelerinin gelecekteki seçimde desteğine dair soruyu, “Yalnızca gönüllü oldukları için gelecek seçimde ne olacağına cevap veremem.” şeklinde yanıtlamıştı.