Prof. Stiglitz: Gelin küreselleşmenin batışını doğru yönetelim

Prof. Stiglitz: Gelin küreselleşmenin batışını doğru yönetelim

Davos forumunu yorumlayan Nobel ödüllü Prof. J. Stiglitz, “Davos 2022, bir kaçırılmış fırsattı. Nereden nereye geldiğimizi belirleyebilirdi, bunu yapmadı. Küreselleşmenin yükselişini yönetemedik, gelin küreselleşmenin batışını doğru yönetelim…”

Dünya gazetesi yazarı Osman Arolat, bugünkü yazısında, kapitalizme inanmış bir liberal aydın olarak tanımladığı Prof. J. Stiglitz’in, Davos forumu hakkındaki yorumuna dikkat çekti. Stiglitz’in, sistemin kendini onarma yeteneğinin var olmadığını düşündüğünü belirten Arolat, sistemin hatalarını nasıl sıraladığını da aktardı.

Arolat, “Yoksa küreselleşme bitiyor mu?” başlığını taşıyan yazısında şunları anlattı: 

Küreselleşmenin kendi içinde hesaplaşmaya girdiği görülüyor. Ancak gerçek gündem ve bir özeleştiri ortamı henüz ufukta görünmüyor…

Ukrayna müdahalesi küreselleşme tartışmasını söndürmüş gibi gözükse de, Davos Forumu’nun en yalın sonucunun bir hesaplaşma olmasa da, ‘’küreselleşme için devre arası‘’ olduğu anlaşılıyor. Forum‘u yorumlayan Nobel ödüllü Prof. J. Stiglitz, ‘’Davos bile gündemini değiştirdi, küreselleşmeye övgü yerine, küreselleşme hatalarını konuştu‘’ diyor ve ekliyor: Yapısal hatalar hiç ele alınmadı, bu nedenle küreselleşmenin kendisini onarmasını beklemeyelim.

Project Syndicate’de Stiglitz’in 7 Haziran’daki yazısı birçok yayın organında aynen alıntılandı, çünkü olay Davos’un gözleminden çok bir hesaplaşma niteliğinde. Stiglitz, her zamanki sorgulayıcı mantığı içinde gerçek gündemin ele alınmadığı inancında. Sınırsızlığın söz konusu olduğu küreselleşmede ‘’sadece has dostunu gözet‘’ politikasının konuşulmasının anlamını tartışıyor. Adı ‘’serbest‘’ olan hiç bir şey artık yok. ‘’uzun süre’’ artık geçerli değil, ‘’çok taraflı ticari anlaşma’’ların anlamı yok, bunlar Davos’un tartıştıkları…

Stiglitz, bu gündemle küreselleşmeye has yapı taşlarının bir yana atıldığına dikkat çekmek istiyor, bunun bir ‘’ideolojik çelişki’’ olduğunu ima ediyor.

Ama onun esas sorusu; ‘’Bu kökten bakış değişikliği nereden kaynaklanıyor?’’.

Stiglitz, küreselleşmenin özeleştirisi yapmadan bir değişiminin mümkün olmadığı inancında. Sistemin kendini onarma yeteneğinin var olmadığını düşünüyor. Yenilikçilik adına yapılanların sadece o anın ihtiyacını gözettiğine inanıyor. Bunlar, denizin dalgasız olduğu, ekonominin işlediği dönemlerde geçerli.

Stiglitz, büyük eksiğin ‘’risk fiyatlandırması‘’ konusunda olduğuna inanıyor. Küresel kirletmenin ‘’hesap dışı’’ kalması, bu anlamda en iyi örnek. İkincisi, ‘’deregülasyon’’ adı altında piyasa yoğunlaşmasının bir norm haline gelmesi. Üçüncüsü, politik ikiyüzlülükler… Aşı milliyetçiliği yapan, yükselen petrol fiyatlarını seyreden batılı sistem dünya nezdinde sınıfta kalıyor. Demokrasi ve uluslararası hukuk bu ortamda geçersiz.

Stiglitz yazısını şöyle bitiriyor: Davos 2022, bir kaçırılmış fırsattı. Nereden nereye geldiğimizi belirleyebilirdi, bunu yapmadı. Küreselleşmenin yükselişini yönetemedik, gelin küreselleşmenin batışını doğru yönetelim…

Dünya sistemine, kapitalizme inanmış bir liberal aydın olan Stiglitz’in bile ‘’batış‘’tan söz etmesi, sistem adına komple bir motor ve şanzıman yenilemesi gereğini ortaya koyuyor, öyle değil mi?

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *