Ömer Çelik: Türkiye’nin tutumu NATO’ya katkı sağlayan bir tutumdur

Ömer Çelik: Türkiye’nin tutumu NATO’ya katkı sağlayan bir tutumdur

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusundaki tutumuna ilişkin, Türkiye adına ifade edilen her şeyin aslında NATO ittifakının ruhunu, mantığını yansıtan sözler olduğunu söyledi. Çelik ayrıca, İsrail’le konuşacakları çok konunun ve iş birliği yapacakları çok alanın olduğunu da ifade etti.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’e NATO üyeliği konusunda teröre destek vermeme şartını koştuktan sonra ortaya çıkan tepkileri yakın bir şekilde takip ettiklerini belirten Çelik, bu konuda Türkiye adına ifade edilen her şeyin aslında NATO ittifakının ruhunu, mantığını yansıtan sözler olduğunu belirtti.

Çelik, “Biz aslında bunları, ittifakın son zamanlarda kuruluş ilkelerine, ittifakın ruhuna, ilkelerine dair bu uzaklaşmış tavrından daha doğru bir alana gelmesi için söylemiş oluyoruz. Nitekim Madrid’de de yeni konsept tekrar ele alınacak, Türkiye oraya kapsamlı bir kağıt verecek, kapsamlı yaklaşımını ortaya koyacak.” dedi.

NATO içerisindeki müttefik ülkelerin, belirli terör örgütlerine müsamahakar davrandığı gibi bir tablonun bulunduğuna dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:

“Bunun ortadan kaldırılması için çalışmak gerekirken, doğrudan İsveç ve Finlandiya gibi PKK terör örgütünün rahatlıkla finans kaynağı oluşturabildiği, rahatlıkla faaliyet yapabildiği ülkelerin bu haliyle, politikalarını değiştirmeden NATO’ya katılmasının NATO’yu güçlendirecek bir tarafı yok. Çünkü terör konusunda daha çok ayrışma yaşanacak, karar almakta o zaman daha çok zorlanılacak. Esas mesele buradaki güvenliğin bütün üye ülkelerin toplam güvenliğini gözetecek şekilde ele alınmasıdır.

Mesela biz şunu kabul edebilir miyiz? NATO’ya üye olmak istiyor bir ülke ama onun savunma bakanı Zoom üzerinden toplantı yapıyor PKK/PYD terör örgütünün liderleriyle. Böyle bir şeyi kabul edebilir miyiz? Ortak güvenlik ve ortak çıkarlar için beraber savaşmayı taahhüt ettiğimiz bir ülkenin başkentinde bir terör örgütü polis korumasında eylem yapıyor, ülkemizi hedef alarak. Böyle bir şeyi kabul edebilir miyiz? Bu asla söz konusu olmaz. Dolayısıyla Türkiye’nin ortaya koyduğu bu tavır, NATO içerisinde zayıflayan bu reflekslerin, algıların güçlenmesi ve yerli yerine oturması bakımından da çok önemlidir.”

Türkiye’nin bu konudaki tavrını ortaya koymasının ardından İsveç Dışişleri Bakanının, “Bizim NATO’ya girmemizi isteyen güçlü ülkeler var. Türkiye’nin o güçlü ülkeleri karşısına almayacağını düşünüyorum.” şeklindeki açıklamasını da aktaran Çelik, “Bir güvenlik mimarisi içerisinde beraber olacağız, bizimle konuşmak yerine bizi tehdit etmeye ya da bize şantaj yapmaya kalkıyorlar.” dedi.

Çelik, NATO’nun içerisindeki bir ülkeyle bir gün müttefik olunacaksa nasıl konuşulacağının öğrenilmesi gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:

“NATO’nun konseptinin güncelleneceği bir zaman dilimi içerisinde Türkiye’nin ortaya koyduğu bu tutum, aslında buna katkı sağlayan bir tutumdur. İsteyenin istediği gibi terör örgütleri konusunda davrandığı bir yaklaşım, NATO’nun genişlemesi, güçlenmesi manasına gelmez. Terör örgütüne destek veren ülkeleri hiçbir şart koşmaksızın, bu politikalarını değiştirmeye zorlamaksızın NATO’nun içerisine almak NATO’yu genişletir ama NATO’yu güçlendirmez, NATO’yu zayıflatır.”

Türkiye’nin bu konudaki tavrına muhalefetten güçlü bir destek görmediklerini belirten Çelik, bu zamanlarda muhalefetin de sürece destek veren açıklamalar yapmasının, ülkenin kendi milli politikalarını hayata geçirmesi bakımından kıymetli olacağını söyledi.

İsrail’le ilişkiler

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun İsrail’e yaptığı ziyaret hatırlatılarak, ziyaretin önemine ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine de Çelik, İsrail’le konuşacakları çok konunun ve iş birliği yapacakları çok alanın olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’u ağırlamasının bunun çerçevesini oluşturduğunu belirten Çelik, “Ama bu demek değil ki burası sorunsuz bir alan. Mesela bugün açıklama yapıldı, bir milletvekili yanında bir grup fanatikle Mescid-i Aksa’ya girmeye çalışıyor, Mescid-i Aksa’da ibadet etmeye çalışıyor. Bunu tabii ki şiddetle kınıyoruz. Ya da işte kurban takdim töreni yapmaya kalktılar. Bu eylemlerin önlenmesi konusundaki hassasiyetimizi en üst düzeyde Cumhurbaşkanımız, sonra bütün arkadaşlarımız muhataplarına ifade ediyor.” diye konuştu.

Gazeteci Şirin Ebu Akile’nin ölümünde de gereken tavrı ortaya koyduklarını savunan Çelik, şöyle konuştu:

“Bir yandan ticaretten Doğu Akdeniz’deki gaz meselesine, diğer alanlara kadar iş birliği yapacağımız pek çok alan var, bir yandan da Filistinlilere şiddet meselesi, yasa dışı yerleşimler meselesi, Mescid-i Aksa’nın statüsünün korunması, iki devletli çözüm bunlarla ilgili de konuşmaya devam edeceğiz. Yani bu ilişkilerin gelişmesi bizim iki devletli çözüm, Kudüs konusundaki, Mescid-i Aksa konusunda hassasiyetimiz sanki ortadan kalkmış gibi bir yaklaşım ortaya koyuluyor böyle bir şey söz konusu olamaz.”

Diplomasi ve müzakerenin bu durumlar için var olduğunu ifade eden Çelik, “Biz bütün bu iş birliği yapılacak alanlarda daha ileri noktaya gitmeyi arzu ediyoruz, bu sorun alanlarında ise daha çok çözüme kavuşmak için beraber çalışmamız gerektiğinin altını çiziyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Buradaki mottomuz ‘Bir gece ansızın gelebiliriz'”

Suriye’nin kuzeyine gerçekleştirilecek olası harekata ilişkin ise Çelik, “Buradaki mottomuz, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz.’ Yakın zamanda mı olur, geç mi olur… Çünkü sınırımızın 30 kilometre derinliğinde herhangi bir terör unsuru, herhangi bir terör aktivitesi görmeye tahammülümüz yok. Türk sınırından 30 kilometre derinlikten bunların muhakkak surette temizlenmesi lazım.” diye konuştu.

Harekatın zamanlamasının, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) planlaması içerisinde olduğunu bildiren Çelik, bu süreçlerin içinde yer almayan, resmi yetkili olmayan kişilerin ise harekatla ilgili tarih verdiğini, böyle bir şeyin olamayacağını sözlerine ekledi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *