Ahmet Varol / Yeni Akit

ABD’nin, Hz. İbrahim Camisi katliamı gibi bir vahşete imza atmış siyonist terör örgütünü bile “terör listesi”nden çıkararak verdiği destekten cesaret alan işgalci bu sıralarda Mescidi Aksa’da ve Kudüs’te sesini ve bayrağını yükseltme oyunları oynuyor. 

Siyonist rejimin, işgal altındaki Kudüs’te bulunan sözde Sulh Mahkemesi, 22 Mayıs Pazar günü, yahudilerin Mescidi Aksa’nın sahası içinde eğilip kalkarak, yüksek sesle ayinler yapmalarının yasal olduğuna hükmetti. Oysa işgal rejiminin Ürdün’le imzaladığı anlaşmaya göre Mescidi Aksa dahil, Kudüs’teki İslami mabetlerin, camilerin ve vakıf mülklerinin tümü Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı’na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi yönetimindedir. Mescidi Aksa da tamamen İslam mabedidir ve yahudilerin onda hiçbir hakları bulunmuyor. Daha sonra Merkez Mahkemesi, şartların çok hassas olduğu gerekçesiyle kararı iptal etti. Ancak bu, işgalcinin Mescidi Aksa’yla ilgili plan ve niyetinden vazgeçtiğini göstermez.

İşgalci, Mescidi Aksa’da, El-Halil’deki Hz. İbrahim Camisi’nde oynadığı oyunun aynısını oynamak istiyor. Orada da önce yahudilerin ibadet etmelerine izin verdi Sadece Müslümanların namaz vakitlerinde yahudilerin sesli ibadetlerine yasak getirdi. Sonra bu yasağı kaldırdı. Sonra yahudilerin çalgılarını da içeri sokup gürültülü ayinler yapmalarına izin verdi. Bu durum rahatsız ve çatışmalara sebep olunca; “Müslümanlarla yahudiler burada birlikte geçinemiyor, bölmek lazım” diyerek mekan yönünden böldü. Ama başlangıçta üçte birini yahudilere üçte ikisini Müslümanlara tahsis etti. 1994’teki katliamdan sonra, düzenlemeler yaptığı iddiasıyla camiyi aylarca ibadete kapattı. Açtığında yahudilere ayrılan kısım üçte ikiye çıkarılmıştı. Bu günlerde de yahudilere ayrılan kısma asansör yapma iddiasıyla caminin tarihi merdivenlerini yıkıyor. Bir sonraki aşamada neresini yıkmayı planladığını bilmiyoruz. Ama nihai hedefi tümüne el koymak. 

Aynı oyunu Mescidi Aksa’da da oynamak istiyor. Önce yahudilerin de girip dolaşmalarına izin verdi. Ama içeride sesli ve gürültülü ayinlerine yasak koydu. Geçen pazar günü alt mahkeme, bazı siyonist örgütlerin müracaatlarına binaen sesli ayin yasağını kaldırdı ve yahudilerin de içeride sesli, gürültülü ibadet yapmalarının yasal olduğuna hükmetti. Tepkiler üzerine Merkez Mahkemesi 25 Mayıs Çarşamba günü aldığı kararla geri adım attı. Ama fırsatı bulduğunda yeniden aynı oyunu devreye sokarak aşamalı bir şekilde Mescidi Aksa’yı bölme planını emrivaki haline getirmeye çalışabilir. 

Siyonist işgalciler bir yandan Mescidi Aksa’da, çirkin seslerini yükseltmeye çalışırken, diğer yandan işgalin ve zulmün sembolü olan bayraklarını yükseltmek istiyorlar. 

29 Mayıs Pazar günü, Kudüs’ün siyonistler tarafından işgal edilmesinin kendi takvimlerine göre yıl dönümü münasebetiyle bir Bayrak Yürüyüşü düzenlemeyi planlıyorlar. 

Bilindiği üzere yahudilerin Hamursuz Bayramı’nda fanatiklerin Mescidi Aksa içinde kurban kesmelerine izin verilmesi büyük bir gerginliğe yol açmış, sonuçta işgal rejimi izni kaldırmak zorunda kalmış ama bu kez asker ve polisleriyle saldırarak yüzlerce insanı cami içinde yaralamış, yüzlercesini de gözaltına almıştı. 

Şimdi de Bayrak Yürüyüşü gerginliği var. İşgalci hedeflerine doğru kademe kademe ilerlemek için sürekli kapıları zorluyor. 

Filistin halkı da işgalcinin planını bozmak amacıyla pazar sabahını “Sizin Bayraklarınız Yükselmeyecek Şafağı” ilan etti. Direniş hareketleri, sivil toplum kuruluşları ve aktivistler Filistinlilerden o sabah Mescidi Aksa’da buluşmalarını ve sabah namazından sonra da dağılmayıp nöbet tutmalarını istedi. O yüzden pazar günü Kudüs ve Mescidi Aksa’da yine gerginlik yaşanabilir. Sebep işgalcinin saldırgan ve tahrikçi tutumundan başka bir şey değildir.