Birçok ayette insanların keşke diyecekleri durumlar için adeta “yarın bu durumla karşılaşıp keşke demeden önce tedbirinizi alın, eyvah başıma gelenlere diye sızlanıp pişman olanlardan olmayın diye uyarmaktadır.
O gün, zalim ellerini ısırır ve der ki: “Keşke Resûl ile beraber bir yol edinseymişim.”
“Eyvahlar olsun! Vay başıma gelene! Keşke falancayı dost edinmeseymişim.”
“Andolsun ki o, zikir/Kur’ân bana geldikten sonra beni ondan saptırdı. Şeytan, insanı yardımsız yarı yolda bırakandır.” (25/Furkân, 27- 29)
Yukarıdaki ayetler grubunun temel esprisi pişmanlık üzerinedir. Bu ayetlerde iki sebeple insanın keşke diyeceği açıklanmış; bunlardan birincisinin, Allah’ın Resulüne tabi olmamanın pişmanlığı, diğeri ise kötü dost seçiminin verdiği pişmanlıktır.
Kur’an-ı Kerim, geçmiş toplumların başlarına gelen acı tecrübeleri hatırlatarak bizleri daha dikkatli olmaya davet etmektedir. Birçok ayette insanların keşke diyecekleri durumlar için adeta “yarın bu durumla karşılaşıp keşke demeden önce tedbirinizi alın, eyvah başıma gelenlere diye sızlanıp pişman olanlardan olmayın diye uyarmaktadır.
Pişmanlık duymanın ana sebeplerinin başında Allah’ın Resulüne tabi olmamanın pişmanlığı, ikincisinin ise kötü dost seçiminin verdiği pişmanlık olduğu bildirilmiştir. “Keşke ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım, yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!”
İndirilen tüm ayetler o günkü toplumun yaptığı yanlışlar üzerine indirilmiştir. Ama öyle bir anlatım ve izah vardır ki, her dönem ve zamanda bu ayetlerden bizler ders almamız gerekmektedir. O gün olduğu gibi bugün de atalarının hurafe inançlarından vazgeçemeyen, ancak Allah’tan başkalarını dost edinenlerin, mahşer günü farkına vararak, neler söyleyeceklerini daha o gün gelmeden hatırlatarak, toplum uyarılmaktadır.
Bir atasözünde “arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” derken, kişinin karakterinin bilinmesi için arkadaş ortamının ne kadar önemli olduğuna derin bir vurgu yapmışlardır. Toplumumuzda kötü alışkanlıkların müptelası olan insanların faturayı hep arkadaş ortamlarına kestikleri hepimizin malumlarıdır. Rabbimizde Saffat suresi 50-57. ayetler arasında iki arkadaşı misal olarak verir;
Cennet ehli bir taraftan verilen güzel nimetlerle hoşnut olurlarken, bir taraftan da kendi aralarında dünya da ki günlerini hatırlayıp oradan kalan hatıraların muhabbetini yapacaklardır. Burada bir sohbet esnâsında cennetliklerden birinin aklına dünyadayken öldükten sonra dirilmeye, hesap ve cezaya inanmayan bir yakını gelir. Arkadaşlarıyla birlikte onun durumunu merak edip giderler. Onun çılgın cehennem ateşinin ortasına atıldığını görünce oradan bağırarak “az kalsın beni de helak edip cehenneme sürükleyecektin” diyerek iman edip cennete eriştikleri için Allah’a şükrederler. Bu manzara, yine arkadaş/dost seçiminin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır
O halde insan keşke demeden önce dünyada kimleri dost edindiğine, kimlerle birlikte bulunduğuna ve kimlerin izinden yürüdüğüne dikkat etmelidir.
(Venhar)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *