Halepçe katliamının üzerinden 34 yıl geçti

Halepçe katliamının üzerinden 34 yıl geçti

Irak’ın ABD tarafından devrilen devlet başkanı Saddam Hüseyin’in talimatıyla, İran’a destek verdiği gerekçesiyle Halepçe halkını yok etmek üzere kente düzenlenen kimyasal saldırının üzerinden 34 yıl geçti.

Halepçe saldırısı Saddam Hüseyin’in İran-Irak Savaşı döneminde Kürtlere karşı başlattığı Enfal Hareketi’nin son aşaması olarak gerçekleşti. Baas rejimi devlet başkanı Saddam Hüseyin, savaşta İran’a destek vermekle suçladığı Halepçe halkının bombalanması talimatını verdi.

Saddam’ın talimatı üzerine “Kimyasal Ali” olarak tanınan kuzeni Ali Hasan el-Mecid’in komutasında 16 Mart 1988’de İran sınırına çok yakın bir mesafede yer alan ve o dönem küçük bir ilçe olan Halepçe’ye hardal ve sarin gazlarının bulunduğu bombalarla saldırı düzenlendi.

Halepçe’nin merkezi ve yakınındaki yerleşimlere sabah saat 10.50 sularında gerçekleşen saldırı sonucu kentte elma kokusu yayılmaya başladı. Kokunun neden kaynaklandığından habersiz olan 5 bin Halepçeli evlerinin önünde veya kaçmaya çalışırken araçlarının içinde birbiri üzerine yığılarak hayatını kaybetti, 7 binden fazlası yaralandı. Geride kalanlar ikinci bir saldırı korkusuyla araçlarla veya yaya olarak İran sınırına doğru kaçmaya başladı.

Saddam saldırıdan haberi olmadığını savundu

Irak, 1980’de İran ile girdiği 8 yıllık savaş süresince, eş zamanlı olarak kendisine muhalif olan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliğine (KYB) bağlı Peşmergelerle de savaşıyordu.

İran’ın sınır hattı üzerinde konuşlanan KYB’liler, İran’ın desteğiyle Mart 1988’de Halepçe kentini kontrollerine aldı. Saddam, İran güçlerinin Peşmergelerle Halepçe’yi kontrol ettiğini öğrenmesi üzerine saldırı emrini verdi. Bağdat yönetimi, İran ve Peşmerge güçlerini püskürtmek için Halepçe’yi savaş uçaklarının taşıdığı kimyasal silah içeren bombalarla vurdu.

Batılı koalisyonun destek verdiği Irak, İran’da 1979 İslam devriminin ardından İran’la savaşa tutuşmuş, savaş ancak 1988’de sona ermişti. Savaş sırasında, Halkın Mücahitleri Örgütü Irak safında yer alırken, Iraklı Kürtlerden oluşan Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) İran’ı desteklemişti.

ABD ve İngiltere’nin Irak’ı işgali

ABD, Irak’taki Baas rejimi lideri Saddam Hüseyin’in çeşitli gerekçelerle görevden alınması için 1990’dan itibaren büyük bir hazırlık içine girdi. İşgalden önce 13 yıllık bir ambargonun uygulandığı Irak, hem ekonomik hem de yaşam standartları konusunda büyük tahribatlar aldı.

Ambargodan sonra ise yine ABD ve ona destek veren İngiltere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kararını beklemeden Irak’ı işgal etmek için düğmeye bastı.

Irak’a “istikrar ve demokrasi” getirileceği vaadedilen operasyona da “Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu” adı verildi. Ancak bu askeri müdahale yüz binlerce sivilin hayatını kaybetmesi, milyarlarca doların harcanması ve son olarak terör örgütü DEAŞ’ın ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

BMGK, Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesinden tam 4 gün sonra 6 Ağustos 1990’da, daha çok ekonomi ve mali yaptırım uygulama kararı aldı. Irak’ın Şubat 1991’de Kuveyt’ten çekilmesine rağmen yaptırımlar Mayıs 2003’e kadar devam etti. BM Güvenlik Konseyi, bu dönemde ABD ve İngiltere’nin engellemeleri nedeniyle Irak’ın tüm itirazlarını geri çevirdi.

ABD Başkanı Bush, 17 Mart 2003’te Saddam Hüseyin ve ailesine 48 saat içinde ülkeyi terk etmeleri, aksi takdirde askeri müdahaleyle karşı karşıya kalacakları uyarısında bulundu. Bush, bu çağrıdan tam 2 gün sonra 19 Mart’ta ise ABD ve ona destek veren koalisyon güçlerinin Irak’a karşı askeri operasyon başlattığını duyurdu.

Ülkenin tamamını ele geçiren koalisyon güçleri, 13 Aralık 2003’te Saddam’ı doğduğu Tikret’te yer altında gizlenirken yakaladı. Saddam’ın ailesiyle Baas rejiminden birçok üst düzey yetkili Ürdün’e kaçarak iltica etti. Hükümet ve ordunun tamamı lağvedildi.

Saddam Hüseyin, çeşitli suçlardan yaklaşık 3 yıl boyunca ABD’liler tarafından yargılandıktan sonra 30 Aralık 2006’da Salahaddin’e bağlı Diceyl bölgesinde Şiilere yönelik toplu katliam gerçekleştirilmesi emri verdiği gerekçesiyle idam edildi.

IKBY, 2014’te Halepçe’nin yaşanan acılar nedeniyle il olmasına karar verdi

Halepçe’de kimyasal gazların kalıntıları da çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesine, gözlerini kaybetmesine ya da sakat kalmasına yol açtı. Kimyasal saldırının üzerinden yıllar geçse de katliamda yakınlarını kaybeden ve saldırının derin izlerini taşıyan Halepçelilerin acısı ise ilk günkü gibi devam ediyor.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) Halepçe’ye yönelik kimyasal saldırı nedeniyle her yıl 16 Mart’ta çeşitli anma etkinlikleri düzenleniyor. IKBY, Mart 2014’te Süleymaniye’ye bağlı Halepçe’nin yaşanan acılar nedeniyle il olmasına karar verdi.

IKBY’li yetkililer, Bağdat hükümetinin kimyasal saldırı nedeniyle Halepçe sakinlerine tazminat vermesini ve kentin valiliğe dönüştürülmesi sürecinin hızlandırılmasını talep ediyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *