“Batı’nın müttefiklerini korumuyor olması” İsrail’i tedirgin etti

“Batı’nın müttefiklerini korumuyor olması” İsrail’i tedirgin etti

Siyonist General Doron Matza, Rusya’nın Doğu Avrupa’da İran’ın rolünü oynadığı, Ukrayna’nın ise İsrail olarak görüldüğünü söyledi, “Batı tarafından Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline yönelik ortaya konan tutum, İsrail üzerinde olumsuz yansımaları olacak ciddi ve acı verici bir zayıflığa işaret ediyor” dedi.

Rusya’nın işgaliyle başlayan Ukrayna’daki savaş devam ederken, siyonist devlette ‘Ukrayna’daki durumdan ders çıkarılması’ çağrısında bulunan ve Batı’yı ‘saldırganlık karşısında müttefiklerini korumamakla’ suçlayan seslerin yükselmesine neden oldu!

İsrail’de yükselen bu sesler arasında özellikle sağ kanat öne çıksa da liberal ve sol kanatlar da, İsrail’in bölgesel veya küresel herhangi büyük bir güç tarafından saldırıya uğraması halinde ABD liderliğindeki Batı ülkelerinin şu an Ukrayna meselesinde olduğu gibi hareket edeceğini ve bunun da İsrail için bir felakete yol açacağını düşünüyorlar.

İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden General Doron Matza, konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Batı tarafından Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline yönelik ortaya konan tutum, İsrail üzerinde olumsuz yansımaları olacak ciddi ve acı verici bir zayıflığa işaret ediyor” ifadelerini kullandı. Uluslararası sahnenin değiştiğini söyleyen General Matza, “Ukrayna, sadece Rus işgalinin kurbanı olmakla kalmadı, aynı zamanda uluslararası sisteme karşı olanlarla mücadele için kendi güvenliğini erteleme stratejisinin ve yumuşak diplomasi uygulayan uluslararası sistemin zayıflığının da kurbanıdır” dedi.

Batı’nın uluslararası siyasetle uğraşma taktiğinin, varlığını rahatça sürdürme arzusundan kaynaklandığını belirten Matza, “ABD’nin eski Başkanı Barack Obama’nın benimsediği politika, ABD ve Avrupa’nın dış politikasının katı bir ilkesi haline geldi. Bu sayede dünya tehlikeli ve istikrarsız bir yere dönüştü. Çatışmayı azaltmayı, riskleri dikkatli bir şekilde yönetmeyi ve istikrarı kutsallaştırmayı amaçlayan bu politika, uluslararası sisteme karşı duran aktörler için adet bir ödüldü. Ancak Batı halen bu politikayı uyguluyor” şeklinde konuştu.

Bugünlerde görüştüğü uzmanların Ukrayna ile İsrail arasındaki durumu ayırt etmekte zorlandıklarını ifade eden İsrailli general, Rusya’nın Doğu Avrupa’da İran’ın rolünü oynadığı, Ukrayna’nın ise İsrail olarak görüldüğünü söyledi. İran’ın Ortadoğu’daki stratejik planlarını gerçekleştirmeye ve bölgesel bir güç olmaya kararlı Rusya’ya benzediğine işaret eden Matza, “Bu konuda son derece kararlı ve agresif. Bundan kaynaklanan ekonomik maliyetleri ödemekten de çekinmiyor” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın bugün esasen ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile çekişme içerisinde olduğunu düşünen Matza, “İran’la nükleer görüşmeleri yürütenlerin aynı kişiler olduğunu ve Rusya ile olduğu kadar İran’la da uzlaşmacı bir tutum sergilediklerini görüyoruz. İran örneğinde, İsrail Batı’nın zayıflığının bedelini ödemek zorunda kalacak. Batı’nın bu aşamada İsrail’e sempatik görünebileceği doğru, ancak sonunda kendini savunmak için İsrail’i terk edecektir” diye konuştu.

Yedioth Ahronoth gazetesi askeri muhabiri Yossi Yehoshua, dün gazetesinde yayınlanan haberinde birkaç kaynaktan, İsrail’deki karar vericilerin, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın yanı sıra Suriye arenasıyla ve Batı’nın bu savaşı ihmal etmesiyle bağlantılı bir takım güvenlik endişeleri olduğunu aktardı.

İsrailli eski bir general olan Gershon Hacohen ise, Rusya’nın Ukrayna saldırısının, İsrail ordusu için yeni zorluklar yaratacağı ve bu durumun onu çalışma yöntemlerini temelden değiştirmeye zorlayabileceği konusunda uyardı. İsrail ordusunun, küçülmeye gitme ve kara kuvvetlerine olan bağımlılığı azaltma konusunda Batı ülkelerini takip ettiğini, ancak Rusya’nın bunun yanlış bir eğilim olduğunu kanıtladığını vurguladı.

Hacohen, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail ordusu Avrupa’nın peşinden sürüklenmemiş olsa da, kara kuvvetlerinin son 50 yılda, özellikle zırhlı araçlarının menzil mesafesinde bir gerileme sürecinden geçtiği herkesçe biliniyor. Buna rağmen, İsrail kamuoyunda farklı taraflardan halen asker sayısının daha da azaltılması ve hatta zorunlu askerlik sisteminin değiştirilmesini isteyen sesler yükseliyor. Rusya’nın Ukrayna sınırında yarattığı tehdit, teknolojik yeniliklerle dolu bu yeni çağda dahi savaş sahasında çok sayıda farklı mekanizmaya sahip, etkin ve kapsamlı bir askeri güce ihtiyaç duyulduğunu ortaya koydu.”

İsrail’in güvenliği için kendi imkanlarına güvenmesi gerektiğinin altını çizen Hacohen, Batı’dan bu konuda bir beklenti içerisinde olmaması gerektiğini vurguladı.

(Şarku’l Avsat)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *